Tüm hayatım boyunca küçümsenmiştim. Hiçbir insan benim kararlarıma saygı duymadı. Onlar beni başbelası bir kız olarak görmeyi seviyorlar. Belki bende bu durumdan memnun gibi görünüyorum fakat her zaman içimde bir kırgınlık oldu.
11 yaşındaydım ve birgün Malfoy malikanesi kadar büyük olmayan Parkinson malikanemize posta geldi . Üzerinde yazan şuydu
"Pansy Venessa Parkinson 'a"
Bunun bir parti davetiyesi olabileceğini düşündüm veya biri benimle arkadaş olmak isteyip mektup göndermişti
Malikanenin en orta kısmında bulunan kim olduğunu bilmediğim insanlar , yılan figürleri ile kaplı porteler olan salona doğru yöneldim. Masada babam ve abim Louis oturmuş konuşuyorlardı çat kapı yanlarına gittiğimde babam görmezden geldi Louis ise keskin bir bakış atıp gözünü kaydırdı . Umursamaz bir biçimde oturdukları masayı üç kere tıklatıp böldüğüm için üzgünüm dedim
Elimdeki mektubu salladım
-Baba ve tabii lanet erkek kardeşim Lou sizle-
-Bana adımı kısaltarak hitap etmesen iyi olur Bayan Pansy Çokbilmiş ParkinsonBabam Şşt dedi ve devam etmemi işaret etti başka bir cümle ile devam ettim. Bu sefer ki diğeri kadar saygı içeren bir konuşma değildi şöyle dedim :
Hey hey hey bakın başbelası küçük Pansy 'nize ne gelmiş
Babam mektuba yakından bakıp bu sene Hogwarts 'a başlıyorsun ve bu mektuptada o yarım akıllı Albus ve onun yanı çarı Minerva 'nın size verdiği Alınacaklar listesi ve itici bir davet yazısı var dedi
Mektubu eline alıp yırttı
-Tatlım bu mektup aptal muggle çocuklarını sevindirir sen ise zaten Hogwarts 'a gideceksin ve çok şanslısın ki Lucius 'un oğlu Draco ile aynı sene başlıyorsunuz
Peki dedim ve salondan ayrıldım
Draco 'yu birkaç kere görmüştüm tabii o da beni görmüştür fakat umursamamıştır. Ah herneyse ki aynı binada olacak ve sohbet etmeye fazlasıyla zamanımız olacak diye düşündüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkaplandaki Kız ~Pansy Parkinson~
FanfictionPeki hikaye cidden ana karakterlerden ve onların yaptığı cesurca şeylerden mi ibaretti ? -Hayır Bir kız vardı ve duygularını hiçbir zaman açığa çıkaramadı . Kimse onun ciddi duygular yaşadığını düşünmezdi . Tabii ya o duygusuz bir anoreksikti ona ai...