Çocuk Olamadım

14 1 2
                                    

Cemal bey yere çökmüş düşünüyordu. Beyni zonkluyordu. Zeynep ise baygın bir şekilde yerdeydi. Komşuların kapıyı yumruklamaları duyuluyordu. Cemal bey yavaşça kalktı ve karyolanın oraya gitti. Orada Dilara ve Emir yatıyordu. Çocuklar dayak seslerine uyanmışlardı. Cemal bey Emir'i kucakladı. Onun saçlarını okşadı ve onunla konuştu. " Oğluum, canım oğlum seni çok seviyorum biliyorsun değil mi? Ne olursa olsun seni çok seveceğim. Geri geleceğim tamam mı?" Sevgiyle Emir'i salladı. Sonrada karyolanın üzerine yavaşça koydu. Ardından Dilara'ya baktı. Bakışları çok değişmişti. Küçücük bebeğe düşman gibi bakıyordu. Ardından beddua etti. "Allah sizin, ananızın belasını versin. Ananıza verdi de geberdi, inşallah diğer dünyadada bin beter olur." Sonra mutfağa doğru yöneldi. Kapıyı açtı, ve karısına şöyle bir baktı. Kafasını sağa sola salladı. Sonrada ona seslendi, duyamayacağını bile bile; "Belki yaşayabilirdin, seni görür görmez kucaklasaydım. Ama yapmadım. Sırf kurtulama diye kızını dövdüm. Geberdin işte." Sonra pis pis sırıtarak asılı karısına baktı. Ardından bir kova bulup suyla doldurdu ve salona gitti. Bunlar sessiz bir ortamda yaşanmamıştı. Hemen hemen bütün komşular sokakta içeri bağrıyorlardı. Cemal bey Zeynep'in yanına gitti. Su dolu kovayı kafasından boşalttı. Zeynep titreye titreye gözlerimi açtı. Neye uğradığını şaşırdı. Her yeri yara bere içinde, kolları ve bacakları kanlıydı. Sonra yaşadıkları aklına geldi ama annesi aklına geldiğinde her şeyi unutup ayağa kalkmak ve annesinin yanına gitmek istedi. Camal bey bağırdı. "Otur oturduğun yerde! Bana bak çocuk, beni şimdi iyi dinle. Şu dolapta biraz pamuk var. Onunla kanları temizleyeceksin. Taze bir şey kalmayacak. Hepsini önceden yaptım ben, anana dokunmayacaksın, asılı kalıcak o.
Zeynep bu sefer yüklendi. "Orda durr! Annemi öyle bırakmam, bırakmam." Zeynep ağlıyordu. Cemal bey boğazından tuttu ve yere yatırdı. Çok sıkıyordu. Zeynep konuşamıyordu bile. Elleriyle yere yükleniyor, bacaklarıyla Cemal beyi tekmeliyordu. Cemal bey fısıltıyla " Sen benim kurallarıma karşı gelemezsin. Anan içerde asılı durcak. Onu asılı görcekler, çocuk!" Zeynep acıyla başını salladı. Cemal bey Zeynep'in boğazını bıraktı. Zeynep'in gözyaşları donmuştu. Gözlerini kardeşlerinin olduğu karyolanın kırık olduğu yere sabitledi. Alçak sesle konuştu. "Ben çocuk olamadım ki." Cemal bey yavaşça kalktı ve konuştu; "Söylediklerimi unutma, bir hatan olursa gelip öldürürüm seni." Sonra mutfağa girdi. 15 dakika sonra arka pencereden atladı. Çok yüksek değildi. Ama 3 metre filan vardı. Cemal bey atlarken mahallenın komiseri Oğuz kapıyı kırmaya çalışıyordu ve başardı da. Birkaç kişi eve girdi. Zeynep'e baktılar. Oğuz onun yanına oturdu. Yaralı görünüyordu. Oğuz sordu, "Zeynep, abicim noldu?" Zeynep yüzünü çevirdi. "O öldü." Bir süre sesler duyuldu kapıda biriken komşulardan sonra Oğuz, "Kim?" diye sordu. Zeynep konuştu. "Astı kendini." Oğuz dış kapıyı komşuların yüzüne kapattı. Ardından mutfak kapısını yavaşça açtı. Karşısında Hatice hanımı gördü. Neydi bu şimdi? Ne oldu bu evde? Ne yaşandı?

Samimi söylüyorum. Vote atmaya bilirsiniz, ama elinize yapışmaz atsanız değil mi?

Yorumlar kısmına en sevdiğiniz emojiyi yazabilirsiniz.
Benim en sevdiğim emoji bu 👊
👊👊👊

Çocuk OlmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin