Tae yorgun günün ardından üzerindeki hemşire önlüğünü çıkarma gereği dahi duymadan, yatağa uzandı. Başucundaki çalar saati kontrol etti. Ucuz olsun diye şehrin en tenha yerinde ev tutmuştu. Annesi ve babası başka bir şehirde yaşarken maddi zorluklar çekiyordu. Pek işe yaramaz yastığına sarılıp uykuya daldı....
Jungkook'dan
Bu gün yirmi bir seansa girmiştim. Hastalarımın hepsi bu günü bulmuştu sanki. Psikiyatrist olunca reddetme şansım olmuyordu. Herbiriyle ilgilenmem akşam onbirde eve dönmeme sebep olmuştu. Uykuyla hasret gidermek için üzerimdeki takım elbiseyi çıkartacaktım ki başımı şişiren korna sesleri yüzünden açtığım düğmeleri tekrar ilikledim. Camdan gördüğüm kadarıyla hemşire önlüklü bir adam yolda yürüyordu. Evet yürümesi normal ancak son hızla yanından geçen araçları fark etmiyordu.
Girişte çıkardığım ayakkabılarımı giyinip dışarı çıktım. Pekte uzak olmayan alana kadar koşmuştum. Nefes alışverişlerimi dizginlemeye çalışırken oğlanı kolundan tutabilmiştir. Araç kornaları şiddetlenmişken oğlan durdu. İki adım ötesinden geçen tırın rüzgarı ile yalpalamışken ona hiçbir şey olamamıştı. Geri dönüp yürümeye başlamıştı. Arabalara işaret edip durduruyordum. Koca caddeyi ağır ağır geçmiştik. Benim dairemin balkonundan net gözüken apartmanın kapısını ittirmeye çalışıyordu. Gücü yetmediği için ben destek olduk. Demir kapı sarsılarak açılmıştı. Oğlan hiçbirşey olmamış gibi içeri girmişti.
Ne beni duymuştu, nede görmüştü. Ancak ben onun yüzünü gece vakti aklıma kazımıştım...Başlangıç bölümü olduğu için kısa tuttum. Amacım karakterleri tanımanız. Bundan sonraki bölümler sıklıkla gece, az miktarda da gündüz geçecek. Kitaba biraz daha alışınca hastanede iş hayatları ve çeşitli olayları daha katacağım. Bu aralar jungkook gizemli adamı koruyor. Gizemli adam Tae ise herşeyden habersiz masumca yaşıyor. Farklı kliniklerde oldukları için birbirlerini tanımıyorlar.