Teahyung ve Jin buseyle cerenin arkasına jhope ve namjoon arka sıraya suga Tuğba'nın önünde oturan bambamın yanına oturmuştu jimin ve jungkook ta jacksoonla Tuğba'nın arkasına oturmuşlardı Tuğba kendini tuaf hissetmeye başlamıştı jacksoon bunu anlamış ki Tuğba'nın elini tutup kulağına yaklaşıp ben yanındayım sakin ol demişti Tuğba kendini iyice mayışmış hissediyorduki saçının çekilmesiyle arkasına döndü jungkook kızlarla uğraşırken jimin Tuğba'nın saçlarını çekiyordu Tuğba jimine saçımı çekme dedi jimin ise bide senden emir mi alıcam önüne dön demişti jacksoon jimine dönüp bir sorun mu var dedi ama jimin onu umursamadan kız arkadaşına söyle önüne dönsün demişti jacksoon tam bir şey söylicektiki hoca neler oluyor orda jacksoon önüne dön demişti jacksoon küfürler sayarak önüne dönmüştü jimin ise gülüyordu zil çalınca herkes ayağa kalkıp hocaya selam verip dışarı çıktılar Tuğba buse ve ceerenin yanına gitmişti ceren hemen jungkooku göstererek bu çocuk benim ona göz koyanı oyarım demişti busede j hope u göstererek Allah'ım bu çocuk tam benlik ya etrafa umut saçıyor demişti Tuğba'nın yüzü düşmüştü somurtuyordu buse ve ceren tuğbaya dönerek neden böylesin bu çocuklar varken bu halde gezinir mi diyorlardı buse ve ceren Tuğba'nın öldürücü bakışlarını gördükten sonra sustular ve önlerine döndüler Tuğba da yerinden kalkmıştı ki birine toslamasıyla yere düşmüştü ona uzanan ele baktığında sinir kat sayısı artıyordu
Tuğba dan
Yerimden tam kalkmıştım ki yeri boylamam bir olmuştu bana uzatılan ele baktığımda sinirden başım dönmüştü bu kişi sugaydı hala nasıl böyle yüzsüzlük yapabiliyordu bilmiyorum ama yerdende kalkmam lazımdı uzanan elini tuttum ve yerden kalktım bana gülümsüyordu aslında yakışıklıydı kendine gel Tuğba o seni ısırdı iç sesimi yenip sugaya gülümseyerek yanından geçip gittim jacksoon ortalıkta görünmüyordu onu aramaya başladım yanıma bir adet mark görmemle kahkaha atmaya başladım bu çocuk gerçekten bir alemdi hemen soluklanarak bana Tuğba jacksoon seni çatıda bekliyor acil yanına gitsen iyi olur dedi bende markın dediğini yapıp hemen çatıya çıktım kapıyı açtığımda gördüğümle şok geçirmiştimTuğbadan
Kapıyı açtığımda şok geçirmiştim yerde güllerle çizilmiş bir kalp kalbin içinde de jacksoon vardı elini bana uzatarak gelmemei söylüyordu hemen yanına gittim ve ellerimden tutarak beni kendine çekti ve dudaklarımın üstündeki baskıyla gözlerimi kapattım evet jacksoon beni öpüyordu ben de karşılık verdim sonra nefes almak için ayrıldığımız da alnımdan öptü ve benim sevgilim hayatım olurmusun dediğinde gözlerim yavaş yavaş kapanmıştıJimin den
Öğle arası olmuştu dışarı çıktım biraz hava almam lazımdı Tuğba nasıl Bizden kaçıpta ona zarar veren birinin yanında olurdu hayır bizi sev demiyorum bize insan yiyenler gibi bakması dan bahsediyorum canım iyice sıkıldığında sınıfa geri döndüm bizimkiler ortalıkta yoktu bende sırama geçip başımı masaya koydum yanımda bir hareketlilik hissedince kafamı kaldırdım karşımda bir kız vardı onu daha önceden de görmüştüm yani sabah erkeklere yavşarken bana hiçte sıcak olmayan gülümsemesini attığında kusmamak için kendimi zor tuttum elini bana uzatıp merhaba ben seulgi dedi bende düz bir ifadeyle jimin dedim tam bu sırada zil çaldı kız da jungkook gelince kalktı
Jungkook: ooooo bakıyorum da hızlısın
Dedi onun kafasına vurdum ve kendi işlerine bak dedim o sırada öğretmen geldi ama Tuğba ve jacksoon hayla gelmemişlerdi o şerefsizin yine bi şey yapmasından şüpheleniyordum tam izin alıp çıkacakken kapı çaldı içeri Tuğba'nın arkadaşları ceren ve buse girdi hocanın yanına gidip bi şeyler söylediler hoca onayladıktan sonra yerlerine geçiyorlardı ki durdurdum onlara tuğbaya ne oldu diye sordum busede Tuğba yorgun düşüp bayılmış revirdeler dediğinde sol tarafım acımıştı neden böyle oluyordu ki geri önüme dönüp dersi dinlemeye başladım ama bir tuaflık vardı jungkooka baktığımda bir yerlere dalıp gitmiş bakıyordu o tarafa döndüğümde aklım almadı Tuğba'nın arkadaşı cerene bakıyordu
Lütfen oy kullanın ve arkadaşlarınıza önere bilirsiniz
Seviliyorsunuz
Bol bangtanli günler😘😍😘😍😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldız Aşkı PJM
FanfictionTuğba sabahleyin erkenden kalkmıştı eşyalarını bir çantaya yerleştirip ormana doğru yola koyuldu o gün hava çok sisli ve ince ince yağmur yağıyordu Tuğba daha fazla dayanamadı ve yere düştü gözleri yavaş yavaş kapanıyordu en son gördüğü karanlıktan...