Tuğbadan
Okuldan çıktıktan sonra direk eve gittim kendimi yatağa atıp bir daha kalkmak istemiyordum canım çok yanıyordu kalbim herşeyi bırakıp gitmişken beynim bitkisel hayata geçiş yapıyordu ben jacksoonı bu kadar sevmişken onun bunları yapmasına inanmıyordu hem de lissyla ,kendimi aldatılmış bir salak olarak görüyordum oysa ne çok hayallerim vardı benim ileride jacksoonla evlenmiş iz mutlu küçük yuvamizda yaşadığımızı hayal ederdim ama artık yok oldu o hayaller teker teker solup gittiler gönlümden ,benim bu şehre geliş amacim bile farklıydı sözde buraya gelip tıp üzerine okuyup cerrah olmak istiyordum 1 yıl içerisinde herşey çok çabuk geçti gitti, hayallerimin şehrine bu akşam veda ediyordum çünkü yarın Amerika'ya dönüyorum eski sıkıcı yaşamıma işteyse bu yaşam aldatılarak gidecek bir ömürden daha iyidirYazardan
Tuğba bütün eşyalarını toplamıştı sadece bilet almaya gidicek ti evden tam çıkacakken kapı çaldı kapıyı açtığında üzerine 1 adet sarhoş jimin yığılmıştı Tuğba jimini içeri alıp koltuğa oturttu Tuğba tam mutfağa gidip kahve yapıcakken jimin kızın kolundan tutup kendine çekmesiyle Tuğba jiminin kucağına düştü Tuğba kalkmaya çalışsa da jimin izin vermiyordu Tuğba'nın kafasını göğsüne yatırıp saçına ufak öpücükler bırakıyordu Tuğba jiminin bu yaptığından sonra ona vurması gerekirken oda jimine sarılıp kokusunu içine çekti ve ağlamaya başladı bunu fark eden jimin tuğbayı göğsünden kaldırıp yüzlerini hizaladiJimin:tamam artık ağlama İnanki o şerefsiz için değmez
Tuğba:onun oyunlarına karşı hep yanında oldum hep jacksoonı kabul ettim ama seni hep dışladım kötü biriymişsin gibi davrandım özür dilerim beni affedenilirmisin
Dedi jimin Tuğba'nın ona bakmadığını gördüğünde çenesinden tutup yüzünü yüzüne yaklaştırdı ve o muhteşem dudakların tadına bir kez daha baktı jimin tuğbayı öperken bir şey farketti Tuğba jimine karşılık veriyordu ikisi birden çekilince
Jimin:seni affetmemek dünyada yaptığım en büyük saçmalık olurdu
Dediginde Tuğba jimine sarılıp herşey için teşekkür ediyordu jimin tuğbayı yatağa yatırdı ve kendide yanına yattı tuğbayı kendine çekip sarıldı ve ikiside ruhlarını uykuya teslim ettiler
Jimin den
Sabah kalktığımda Tuğba'nın kollarımda olmasını diliyordum ama yoktu hemen kalkıp banyoya baktım ama ordada yoktu aşağı inip etrafa bakindim çekip gitmesinden korkuyordum yönümü mutfağa çevirdim içeri girdiğimde de oradada yoktu artık gerçekten telaşlanmaya başlamıştım sağa döndüğümde gözlerime inanamadım (kıza bı şey oldu sandiniz demi)
Süper bir kahvaltı beni bekliyordu ,galiba Tuğba giderken bir jest yapmak istemiş tam masayı yerle bir edecekken kapının açılma sesini duydum kafamı oraya çevirdiğimde elinde sıcak ekmek ve simitlerle dolu tuğbayı gördüm hemen onun yanına gidip sarıldım oda bana karşılık verince belinden tutup onu kendime çektim ve o düş gibi kokusunu içime çektiğim de sanki cennete gitmiş gibiydimYazardan
Jimin Tuğba'nın sesiyle dünyaya döndüTuğba:jimin beni bu kadar özliyceni bilmezdim
Jimin:özlemedim endişelenmek diyelim biz ona :)
Tuğba:neyse boş ver hemen yemeğini ye de okula git yoksa geç kalıcaksın
Jimin:yemeğini ye okula git derken sen gelmiyormusun ?
Tuğba:Aaa hayır unuttun mu bugün Amerika'ya dönücem
Jimin:ben o düşünceden vazgeçtin sanmıştım
Tuğba:niye vazgeçeyim ki beni buraya bağlıcak bı şey kalmadı sevdiğim adam tarafından aldatıldım bunun acısını daha fazla sürdüremem
Jimin:hala anlamıyorsun demi!seni bu kadar seven kişi varken sen hayla jacksoonı düşünüyorsun artık önündekileri gör !!
Jimin tuğbaya bağırdıktan sonra masayı dağıtıp evden gitti Tuğba ise bı duvarin köşesine Sinop ağlamaya başlamıştı ne oluyorsa hep ağlarken bilekleri yanıyordu jimin ise eve gidip odasını dağıtmakla meşguldü içeri birden Teahyung girince durdu jimine döndü
Jimin:çık dışarı yanlız kalmak istiyorum
Teahyung:neden?herşeyi yakıp yıkan diyemi !olmaz çıkmıyorum
Jimin:yeter artık benden ne istiyorsunuz ne kadar acı çektiğimi görmüyor musunuz
Teahyung:tabiki görüyorum hissediyorum bile ama her şeyi yakıp yıkmak yerine sakince dertleşsek olmaz mı ?
--jimin birde durdu ve oturdu tea da jimin yanına gelince her şeyi konuştular tea jimine "eğer seviyorsan ne olursa olsun her şeye katlanmalısın "diyordu jiminde buna uyup öyle davranacakti tea odadan çıkınca jiminde yatağına geçip uzandı nedense birden bileği yanmaya başladı bileğini umursamadan yataktan kalkıp banyoya geçti suyu açıp bileğine tuttu acısı biraz geçince yatağına girdi ve uyumaya başladı
################################
Tuğba evi topladıktan sonra koltuğa oturmuş film seyrediyor du 2 saat sonra uçağı vardı yerinden kalkıp son kez evi kontrol ettikten sonra giyinmeye çıktı sıcak bir duşun ardından siyah kot pantolonunu üstüne siyah tişörtü ve çeketini alıp aşağı indi taksiyi çağırıp beklemeye başladı taksici gelince bavullarını taksiye yükledikten sonra havaalanına gitmek üzere yola koyuldular Tuğba yol boyunca ağlamıştı yaşadıkları ona çok ağır geliyordu taksici durduğunda tuğbaya seslenmiş ti tuğbada taksicinin parasını ödeyip arabadan indi hemen dış hatlar bölümünü bulup kayıtlarını yaptırmaya başladı tam ağaya kalkacakken onun elini biri tuttu jimin sanmıştı ama değildi hiç
görmediği bir adamdı uzun boylu beyaz tenli çok yakışıklı bir adamdı gözündeki gözlüğü çıkarınca Tuğba onun vampir olduğunu anladı tam bağırmaya çalışıyordu ki adam ondan önce davranıp elindeki bezi tugbaya koklatmasiyla Tuğba bayılmıştı çocuk Tuğba'nın kulağına eğilip senle çok eğlenicez güzelim demişti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldız Aşkı PJM
FanfictionTuğba sabahleyin erkenden kalkmıştı eşyalarını bir çantaya yerleştirip ormana doğru yola koyuldu o gün hava çok sisli ve ince ince yağmur yağıyordu Tuğba daha fazla dayanamadı ve yere düştü gözleri yavaş yavaş kapanıyordu en son gördüğü karanlıktan...