Yukarıdaki şarkı bittiğinde 1D-Hey Angel yanında uyumlu gider.~
Gece çöktüğünde bomboş kalmış olan sokaklarda dolanmak... derin bir nefes aldım. Göğüs kafesime sığmayan kalbimdeki ağrıyla etrafa bakındım. Beni bu dünyadan kurtaracak biri yok muydu?
Sevdiğim herkesi teker teker kaybediyordum ve her şey üst üste geliyor. Artık o kadar sıkıldım ki... arkamda değer verdiğim birkaç kişi olmasa çoktan uzak yerlere birkaç parça kıyafet alıp gitmiştim. Yalnız başıma hiçbir şeyi dert edinmeden yaşamak...
Gözlerim dolarken takılan ayağımla düşmeyi bekledim. Bunun yerine biri beni tuttuğunda başımı kaldırıp minnetle baktım.
"Teşekkür eder-"
Cümlemin yarım kalmasını sağlayan şey gördüğüm yüzdü. O kadar güzel ve o kadar büyüleyiciydi ki... gözyaşlarımın bu kez onun için aktığını fark etsem de aldırmamıştım.
"Dikkat etmelisin. Her zaman etrafında koruyucu meleğin olmaz."
Sesi de bir o kadar güzeldi. Gülümsemesi yüzünden eksilmezken içimdeki hayranlık ve dürtüyle biraz daha inceledim yüzünü. Bembeyaz ve gerçekten de parlıyordu.
"Bir isteğin mi var?"
Aklını okumuş gibi sorduğunda başını salladım. Doğrulduğunda beyaz kombiniyle bu çocuğun melek olduğuna kendini inandırmıştım. İnsan olması imkansızdı.
"Peki benden ne istersin?"
Bir anda bu ciddi bir soru gibi gelmişti. Gerçek bir istekte bulunmak istiyordum. Onları... sevdiğim kişileri görmek istiyordum. Hem de çok, ve onları ne kadar çok sevdiğimi onlara söyleyebilmek...
"Beni meleklerin diyarına götürür müsün? Onların şu an orada olduklarına eminim."
Kaşları hafifçe yukarı kalkarken düşünmüştü bir süre karşımdaki çocuk. Neyi düşünüyordu ki? Gerçekten götürecek miydi?
"Sanırım bunu yapabilirim. Buraya gel."
Dalga geçtiğini sanıp gülme isteğimi bastırdım. O'ysa yaklaşıp bana uzandı ve kollarıyla beni sardı. İtmek için çabalasam da etrafı beyazlığın kaplamasıyla afalladım. Kulağıma dolan seslerle korkuyla kapatmış olduğum gözlerimi açtım ve kollarını vücudumdan çeken çocukla ona baktım.
"Geldik. Birkaç saatliğine burada durabilirsin."
"Sen..."
Dilim tutulmuştu. Şaşkınlıkla elimi kaldırıp işaret ettim kendisini.
"Benim adım Yuta. Bir meleğim."
Gayet ciddi söylediği şeylere gülmek istesem de kendi adımı duyduğumda tanıdık sesle başımı yana çevirdim.
Buradaydı... gerçekten de ailem karşımdaydı.
Gözyaşlarım daha seslerini duyduğum anda akmaya başlarken vücudum beynimden bağımsız hareket ediyordu, koşmaya başladım. Aradaki metrelerce mesafeye normalde olsa razı gelecek olsam da, şimdi karşımdalardı. Sarılabilirdim, öpebilirdim ve izleyebilirdim onları.
Hepsine sıkı sıkı sarılırken yüzlerindeki saf ve parlak gülümseme içimi huzurla doldurdu. Onlar artık birer melekti, bunu hak ediyorlardı ve en önemlisi mutlulardı.
"Sizi çok seviyorum ben... teşekkür ederim. Bunca zaman benim yanımda yol arkadaşım olduğunuz için."
Gözyaşlarımın bir anda yok olduğunu görünce duraksadım. Ağlamak istemiyordum artık. Bunun yerine istemsizce gülümserken içimdeki mutluluk tuhaf gelmedi. Çünkü onların yanındaydım ve onlar da mutlulardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
꧁ Hey Angel ꧂
FanfictionGündüz geceden mi kurtarmaya çalışır insanları, gece sırlarını saklamak için mi kucak açmıştır duygulara? İnsanlar hayatımızda gelip geçerler, peki ya melekler? - ꧁ Luna, Aslan, Asya, Alina ꧂