Hemen herkesin en çok değer verdiği ve dünya gündeminin en popüler olgusu güzel olmak. En güzel oyuncu, en güzel model ve daha fazlası. Fizik, saç, ten rengi, boy, kilo gibi özellikleri ölçüt olarak kullanıyorlar. Peki gerçek güzelliği keşfedebilmek için tüm ölçütler bunlar mı? Kendimizden örnek alalım aslında bu ölçütlerin ister istemez ne kadar etkili olduğunu göreceğiz. Okul yıllarınızı hatırlayın ve okulun veya sınıfın en güzel kızı veya en yakışıklı erkeğine aşık olduğumuzu karşılıksız olsa da sadece görünümleri için onları büyük bir tutku ile düşündük. Uzun bir zaman geçtikten sonra onları gördüğümüzde o tutkudan eser kalmadığı ve hayranlığın geçtiğini görürüz. Yani anlık ölçü olarak aldığımız ölçütler bizi sadece anlık duygulara ve bu da bizi hataya sürükler. Modern pazarlama tekniklerinin de güzellik ve mükemmellik üzerine kurulu olduğu gözlemlenmektedir. Bize ürün satmak için bu olguları çok iyi analiz edip mükemmel ve güzel görünmeniz için tek seçenek olarak önümüze sunarlar. Bunun neticesinde güzelliğe ve mükemmelliğe tatmin olmayan bir insan tipi ortaya çıkmaktadır. İnsanı sonu gelmeyecek bir yarışın içine sokarlar ve zaafiyet oluşmasına neden olurlar. Bu zaafı daha çok tüketmemiz için kullanırlar. Modern çağın kölesi olduğumuzu anlamayız bile. Sadece isteriz ve tatmin olma eşiğimiz kaybolmuştur. Bundan otuz sene öncesine kadar bulduğu her şeye şükreden insan artık elinde olanın çok fazlasını ister duruma gelmiştir.
Rahat olalım ve geriye yaşlanalım. Bunları anlamak için sadece düşünelim ve olup biteni sadece tarafsızca değerlendirin. Farkında olacağınız gibi her şey birbiri ile yarışıyor. Öğrenciler okulda, satıcılar pazarda, esnaf çarşıda. Bu yarışın içinde kaybolan tek birşey var o da insan. İnsan kendi sonunu getirmek için yarışıyor. Doğayı bu yarış uğruna yok ediyor. Kaynakları bilinçsizce kullanıyor. Daha fazla kazanmak uğruna insan sağlığını hiçe sayan ürün elde etmekten çekinmiyor. Tüm bunların dışında insan anlamsız idealler doğrultusunda birbirini öldürüyor.
Kendimizi ele alalım ve sorgulayalım. İyi veya kötü bir hayatımız var ve yaptığımız işlerde nelere dikkat ediyoruz. Hangi prensiplerimiz var. Umursamadan mı yaşıyoruz yoksa. Bir kızı güzel olduğu için mi beğeniyoruz yoksa tanıyıp gerçekten onunla yaşayabileceğimiz için mi veya bir erkeği sadece yakışıklı olduğu için mi parası olduğu için mi? Tercihlerimiz güzellik yönünde mi yoksa gerçekten bize uygun olduğu için mi tercih ediyoruz.
Bir sonraki yazımda aile seçimleri ve çocuklar üzerindeki etkisi hakkında birşeyler yazmaya çalışacağım. Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.