Art teacher

663 49 42
                                    

"Jimin burada ne işin var?"

Gözlerimin önünde duran Bay Min'e bakarken burada neler döndüğünü merak ediyordum. Park Jimin'in şansı bu kadardı işte.

"Resepsiyonda kendime yeni oda ayarladım. Görevli bana buranın kartını verdi. Asıl siz burda ne yapıyorsunuz?"

Elindeki şampanyayı masaya bırakıp ceketini çıkardığında
burada ne boklar olduğunun cevabını öğrenmeye çalışıyordum.

"Bay Min size bir soru sordum"

Önümde yatağa doğru ilerleyen serseri adam yatağa oturup saatine bakmıştı.

"Ne olduğunu inan bende bilmiyorum. Ama saat oldukça geç oldu. Bunu yarın halletsek?"

Sinirden elimi yumruk yapıp sıkarken parmak boğumlarım sarının farklı tonlarına bürünmüştü.
Adamın umursamaz tavırları, okula geldiğinden beri bana olan bakışları ve son olarak kendisi oldukça sınırlarımı zorluyordu.

Yavaşça yere eğilerek az önce yere bıraktığı şampanyayı alıp kucağına fırlattığımda yerinden sıçramıştı.

"Bay Min, odadan çıkarsanız sevinirim. Şu an durumum pek müsait değil görüyorsunuz?"

Siyah saçlı piç gözlerini kapatıp şampanyayı elinde oynatırken konuşmuştu;

"Müsait değilim derken üstündeki bornozdan mı bahsediyorsun?"

"Neyden bahsettiğimi anlayamayacak kadar gerizekalı mısınız?"

Bilerek inat konuşuyordum çünkü koltukta yatacak halim yoktu. Hele birde bunun üzerine artı olarak Bay Min şerefsizi ile aynı odada kalmak.... Sanmıyorum.

"Belkide sen neden bahsettiğini anlatamayacak kadar malsındır?"

Şu an kelime oyunları ile benim daha da çok sinirlerimi zorlasada pes etmeyecektim Bu sefer olmayacaktı.

"Sizin anlama yetiniz var mıydı? Üzgünüm bu bilgiyi yeni keşfediyorum."

Halinden memnun gibiydi.
Ve bu benim sinirlerimi daha çok bozuyordu.

"Çok uzattın. Altı üstü burada kalacağım. Yarın hallederiz hem"

"Bay Min, uçaktada uyuyamadım. Mümkünse o götten çarpık bacaklarınızı yatağımdan kaldırıp odamdan çıkar mısınız?"

Gözleri aniden beni bulduğunda tavrımı bozmamış bornozum ile ayakta dikiliyordum.

"Gittikçe kotayı dolduruyorsun Jimin"

Piç kurusu sen bu odadan gidene dek devam edeceğim!

Gülümseyip az önce kalktığı yatağa oturduğumda şampanyasını ona fırlatmıştım.

"Afedersiniz Bay Min, amacınız nedir bilmiyorum ama, öğrencinizi bornozlu bir halde odada basmak çok normal bir şey değil. Ve Bay Kim bunu duysa inanın hoşlanmaz"

Bay Min öfkeli görünmek yerine daha çok eğleniyormuş gibi görünüyordu. Şu an istem dışı bir korku oluşmuştu içimde. Düşünün, öğretmeninize Götten bacaklı dediniz. Hak verdiğinizi hisseder gibiyim.

"Jimin, banyoya girip üstünü değiştir. Daha sonra nereye yatarsan yat. Saat gecenin bilmem kaçı"

Evet haklıydı. Mal gibi adamın karşısında bornoz ile dikiliyordum.

Bornozumun bağ kısmını sıkıca tutarak valizimi ve kıyafetlerimi alıp banyoya girdiğimde, üzerime rahat giysiler geçirip odadan çıkmıştım. İnsanlara karşı umursamaz olabilirdim lakin, bu odada kalıp can güvenliğimi tehlikeye atamazdım.
Odanın kartını cebime sıkıştırıp tam odadan çıkacak iken Bay Min konuşmuştu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 30, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

School UniformHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin