9. Bölüm *Kıtlama*

542 28 1
                                    

Resim:Sevgi :) Keyifli okumalar.. 

Saçlarımı koparmak istercesine çeken adamdan kurtuluşum olmadığını anlamıştım.Canım öyle çok yanıyordu ki gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı.

Yan tarafta ani bir frenle duran siyah arabayı gördüğümde direnmeyi bıraktım.Hem zaten bu koca cüsseli adamın kollarındayken direnişimin ne faydası vardı ki?

Adam bir çuval fırlatır gibi arabaya attı beni.Daha sonra öndeki adamın yanına geçip oturdu.Kapıyı kapattıktan sonra arabayı çalıştırdılar.

Saç diplerim zonkluyordu.Ne istiyordu ki bu adamlar?Kesin Derya Hanım'la ilgiliydi.Başka ne olabilirdi ki?

Hava kararmaya başlamıştı.Karanlık şehri esir alırken ben de hiç bilmediğim bir yere doğru sürükleniyordum.

Dikkatli bir şekilde camdan dışarıyı süzmeye başladım.Her iki tarafta da ağaçlar vardı.Yol gittikçe uzuyor gibiydi.

Adamlar hiç konuşmuyordu.Çaktırmadan ikisini de süzmeye çalıştım.Beni tutan adam çok iriydi ve korkunç bir suratı vardı.Arabayı süren de irilikte ondan geri kalmazdı.Ama kıpkırmızı suratı , küçücük basık burnu ve şaşkın bakışlarıyla ötekinden daha sevimli göründüğü kesindi.

-Nereye gittiğimizi sorabilir miyim?

Arabayı süren tatlı adam tepki vermedi.Öteki ise homurdandı.Sıkıntıyla arkama yaslandım.Korkmalı mıydım acaba? Yani sonuçta ilk defa birileri tarafından kaçırılıyordum.

Araba yine ani bir fren yaptı.Boş bulunup kafamı öndeki koltuğa çarptım.Tam başımı ovalayacakken kapı açıldı.Kolumdan tuttuğu gibi sürüklemeye başladı beni korkunç adam.

-Bırak kolumu, bırak! diye bağırıyordum.Ama nafile.Bağırmayı kesip etrafıma bakmaya başladım.

Önünde durduğumuz yer bir villaydı.Çok eski ve harap olmuş bir yerdi.Yan tarafta da bir depo vardı.Kim bir deponun yanına ev yapardı ki?

Bahçe korkunç derecede bakımsızdı ve harap olmuştu.Her yerde düzensiz toprak birikintileri vardı.

Acaba... Acaba öldürdükleri insanları mı gömüyorlardı ki buraya? Benim sonum da böyle mi olacaktı?Bir mezarım bile olmayacaktı belki de?

Adam kapıyı tekmeleyerek açtı.Eve girdiğimizde nihayet kolumu bıraktı.Evin içi beni şaşırtmıştı doğrusu.Gerçi içerideki her şey 'Ben antikayım!' diye bağırıyordu.Ama olsun hepsi öyle ustaca yerleştirilmişti ki hayran kalmamak elde değildi.

Korkunç adam kaybolmuştu.Şimdi tatlı ve iri yarı olan adam bana bakıyordu.

"Beni takip edin Sevgi Hanım." dedikten sonra merdivenlere yöneldi.Nedense onu domatese benzetmiştim.Adımı nereden biliyordu ki?

Merdivenler gıcırdıyordu.Duvarları kaplayan duvar kağıtları soyulmuştu.Birkaç saçma tablo asılıydı.Domates Bey bir kapıdan girdi.Ben de onu takip ettim.

MANDALİNALI MAFYA METAFORUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin