- 2 -

45 9 4
                                    


Moonri

"Yani şimdi sizde mi bizimle birlikte çıkış yapacaksınız?"

Gözlerimi bunu söyleyen çocuğa çevirdim.

Gerçekten beyninde bir problem olduğunu düşünüyordum.

Bu konuyu en az yüz kere anlatmış olan Jiyeon unnienin derin bir iç çekmesiyle ona doğru döndüm.

"Tanrım, Taehyung gerçekten anlama özürlüsü falan mısın? Gerizekalı olduğunu biliyordum ama bu kadarını da beklemiyordum."

"Ama sen de gerçekten kırıcı oluyorsun noona."

Bence biz bu gidişle akıl sağlığımı yitirecektik burada.

"Hepinizden nefret ediyorum." diye araya girdi menajer Woobin.

"Bakın şimdi hepinize tekrar anlatacağım ve sizden gelecek tek bir soruyu dahi kabul etmeyeceğim."

"Başta sizin 7 kişilik bir erkek grubu olarak çıkış yapmanız planlanmıştı. Hatta bütün hazırlıklarımız bu yöndeydi. Ama Bang Shi Hyuk Moonri ve Sunhee'nin de sizinle birlikte çıkış yapmasını istedi. Yani karma bir grup olacaksınız. Anlaşıldı mı?"

"Haaa... Öyle desenize ya."

"Ben nasıl diyordum acaba?" diye kendi kendine söylendi menajer unnie.

"Biz şimdi gidiyoruz. Siz de kızlarla tanışın. Artık bir grupsunuz iyi anlaşmaya çalışın."

Unnie eliyle erkekleri işaret ederek "Eğer düzgün davranmazsanız ben de sizi başka bir şeyle tanıştırırım. Gerçi siz yakından tanıyorsunuz kendilerini." deyip menajer Woobin oppayla birlikte dışarı çıktı.

Menajerlerin gidişiyle derin bir oh çeken Taehyung'a baktım.

"Bu kadın beni gerçekten korkutuyor."

"Bir daha kine o çeneni kapatmazsan noonaya gerek kalmadan ben tanıştıracağım seni o şeyle Taehyung." dedi koltuğa yayılmış çocuk.

"Sen uyumuyor muydun hyung?"

"Taehyung saçmalamaya başlayınca noonanın tepesinin atacağını anladığımdan korkudan uyuyamadım."

Diğerlerine göre daha az salak görünen bir üye "Yalnız ilk defa Jimin saçmalamadı ve noonadan dayak yemedi." dedi.

"Ya hyung neden şimdi bana laf sokuyorsun?" deyip dudaklarını büzdü Jimin.

"Artık susun, yeter! Kızlar bu malları gördükten sonra bizimle tanışmak ister misiniz bilmem ama size kendimizi tanıtalım. Ben grubun lideri Kim Namjoon. İyi anlaşalım." deyip gülümsedi Namjoon.

Çok güzel gamzeleri vardı ve çıkış yapınca gamzeleriyle çok beğeni toplayacağına şimdiden emindim. Hatta fangirllerin (bu biz oluyoruz jjjgkfjgh) "Beni Namjoon oppanın gamzesine gömün." diye bağırmalarını şimdiden işitiyordum.

Ve ayrıca en azından akıllı bir üye vardı.

Yoongi

Bir saat önce pratik odasında uyurken Jungkook'un çığlığıyla güzel uykumdan uyanmak zorunda kalmıştım.

Gözlerimi sinirle açıp onlara baktığımda Jungkook'u yerde görmemle gelen kişilerin kız olduğunu anlamam uzun sürmemişti.

Menajer noonanın çığlığıyla beraber hunharca gülen üyeler hemen susup hazır ol komutuna geçmişlerdi.

Sonrası ise Jungkook'un yediği azar ve hepimizin gerizekalı olduğuyla ilgili yapılan konuşmayla geçmişti.

Tabiki de benim bu kategorinin içinde yer aldığımı düşünmüyordum.

Sonrasında ise gelen kızların artık bizim grupta olacaklarından söz etmişlerdi.

Kızlarla mükemmel karşılaşmamızdan sonra bizimle alakalı hiç de iyi şeyler düşünmediklerini hissediyordum.

Ama beni ilgilendirmez çünkü ben Min Yoongi'yim.

Taehyung saçma sapan sorular sormaya başlayınca noonanın kızacağını anlamış ve korkudan uyuyamamıştım.

Olan yine benim o tatlı uykuma olmuştu yani.

"Benim adım da Yoon Sunhee. 96 doğumluyum. Vokalist ve dansçı olarak gruba girdim. Sahne adım Sun olacak. Umarım birlikte iyi anlaşır ve güzel başarılar elde ederiz." deyip gülümseyen kıza baktım.

Sen öyle san Sunhee. Bunlar adamı çiğ çiğ yerler. Bende bile beyin bırakmadıklarına göre sizin durum vahim.

"Sanmıyorum." diye fısılayan kıza döndüm.

En azından tehlikeyi anlamış. Aferim kızıma.

"Neyse benim adım Kim Moonri. Rapperım. 95'liyim. Sahne adım Moon olacak."

"Desenize 95 line a yeni bir üye geldi diye." dedi Taehyung.

"Ben hepinizin umudu Hoseok yani j-hope. Rapperım. Bende iyi ve başarılı bir grup olacağımıza inanıyorum." dedi Hoseok.

"Ben Park Jimin. Grubun çekici vokalistiyim."

"Aynen o kadar çekici ki menajer noonanın terliğiyle aralarında mükemmel bir çekim kuvveti var. Birbirlerine hiç karşı koyamıyorlar." dedim yattığım yerden.

Bunların konuşmalarını dinlerken yorulmuştum vallahi.

"Bir kez de başkalarının yanında bana laf sokma hyung, rica ediyorum. Ayrıca sana küçüklerine sevgiyle yaklaşman gerektiğini öğretmediler mi?"

Kafasına attığım yastıkla "Tamam hyung bir şey demedim." diyerek çenesini kapattı. Şükür.

"Benim adım Seokjin. Grubun en büyüğüyüm. Bana grubun annesi diyorlar. Bu veletler kendilerine bakamadıklarından onları ben doyuruyorum."

"Ne anne ama." diye kendi kendine konuşan Namjoon'u takmayıp Taehyung'a döndüm.

"Ben Kim Taehyung. Sahne adım V. Grubun mağduruyum. Görüyorsunuz değil mi beni nasıl ezdiklerini?" diyen Taehyung'a göz devirerek konuşmaya başladım.

"Benim adım Min Yoongi ve uyurken rahatsız edilmeyi hiç sevmem."

"Jungkook nerede?" dedi Namjoon.

"Burada." deyip koltuğun en kenarına büzülmüş Jungkook'u gösterdi Hoseok.

"Kızlardan korkuyor da zamanla alışır." deyip gülmeye başladı Jimin.

"Hiçte bile hyung. Sadece onlar birden odaya girince korktum. Ben Jeon Jeongguk. Golden maknae olduğum için hem vokalist hem dansçı hem de rapperım."





"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.











Kingtan's Queens || Bangtan FanficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin