Keş G×G

1

AZRA'DAN

Odasından yine azarlanarak çıktım,Yaptığım tek şey ise okumak için ondan aldığım kitabı yere düşürmekti.Onu cidden anlamadığımı kendime her gün yüzlerce kez söylüyordu.Ortaokul son sınıfta onu kavgada dayak yemekten kurtardığımda tanıştık Ve çok iyi arkadaş olduk hatta beni ailesiyle tanıştırdı ve bana gerçekten çok iyi davrandı 1 yılın ardından aynı liseye gitmek istedik ve bundan şimdiye kadar hiç pişman olmadım ama Arzu bu sene gerçekten değişti eskisi gibi bana küçük sürprizler yapmak yerine azarlamalarıyla mutsuz etmeye başladı.Kapının önünde durup bunları düşünmek yerine ilerlemeye karar verdim.Aynı evde yaşadığımız için onun odasından sonra kendi odama gittim burayı yeşil ile dekore etmiştim oysa kendi odasını neden sevdiğini bir türlü anlayamadığım kahverengi eşyalarla döşetmişti.11.sınıfta yani geçen sene Babasına ayrı eve çıkmak istediğini söyleyip tutturmuştu sonra ailemi ikna edip (nasıl yaptığı hakkında en ufak fikrim yok)beni de arkasından sürüklemişti ailelerimiz zengin değildi ama yinede bize ayıracak bütçeyi oluşturmuşlardı.Düşüncelerimi bölen karnımım sesi oldu fena halde acıktığımı farkettim.
Mutfaga doğru ilerliyordum ki onun kapısı açıldı 169'la sınırda boyuyla fena halde uzun göründü gözüme oysa ben 167'ydim.
"acıktım"dedi
"ben de"diyerek karşılık verdim  trip atmayacaktım zaten ne zaman öyle yapsam ben senin sevgilin değilim git ve ona trip at diyordu.
"Bir şeyler hazırlayalım hadi" gözlerime beklentiyle baktı ve mecburen sinirime ramen olumlu cevap verdim
"iyi,makarna istiyorum"
"istiyorum?Birlikte hazırlamayacak mıyız?"
"evet ama ben tavuk sote yapmayı planlıyorum"
gülümsedi,Dün canının tavuk sote çektiğini söylemişti.
2sn'lik gülüşünün ardından hızla mutfağa gitti bu heyecanın ardından neden böyle yaptığını anlamıştım.
"Ahhh şu hale bak yanmış işte"
Kahve yapmak için cezveye bir fincan süt koymuştum ama unuttuğum için yanmıştı.
"Ne yapayım şimdi"
dudağını büzdü ve döndü.
"Mutfak gerçekten kötü kokuyor burada yemek yapmak istemiyorum"
sevimli şekilde konuştuğu için şaşırdım oysa ki 'bu benim en sevdiğim cezve ne yaptın sen' diye bağırmasını bekliyordum
"Peki cezve?"
"At çöpe Azraaa, yenisini alırız ne olur ki?"
"Birdaha tuvalete giderken haber var,sanırım minik popon bir bankamatik"
"Böyle kaba bir tabiri nasıl böyle bi hale getirdin Azra"Kahkası yüzünden gözleri kısılmıştı,engel olamadan ben de güldüm.
"Neyse Arzu gidelim ve hazırlanalım"
"huh?"
"pijamalarla mı gitmeyi düşünüyorsun?"
"Hayır aslında seksi bir şeyler giymeyi planlıyorum böylelikle sönebilirsin" sönmek derken yanında iyi görünmememden bahsediyordu
"Ne yapıyorsan yap" diyerek odama ilerledim.
Madem öyle sönük kalan o olacaktı.güldüm hihihi,p*ç gülüşü atmayı beceremesemde bu da sayılır herhalde.
eğilirsem popomu gösterecek bir etek giydim 55 kilo olan ben için fazla iddialıydı.Sürekli Ruj surmekten nefret ettiğim için kalıcı olandan kullanıyordum bu yüzden dudaklarıma dokunmama gerek kalmadı.Saçlarımı açtım.Yamuk olduğunu düşündüğüm burnuma kontür paletimle şekil verdim böylelikle gayet iyi görünüyordum.
"Hadiiiiii" sen hemen nasıl hazırlandın demeye kalmadan elimi tutup kapıya doğru çekti ve bunu neden yaptığını guruldayan karnı ile anladım.
Hızlıca ayakkabılarımı giydik kapıya indiğimizde taksi bekliyordu en azından bunu o akıl etmişti.
"Nereye gidelim"diye sordum
"Tavuk sote ve makarna bulabileceğimiz bir yere?"
"***** restoran olabilir"
"AAA ben cüzdanımı unutmuşum"dediğinde gülmeye başladım evet orası bütçemizi Fazlasıyla aşardı.
taksiciye ,
"Mehmet abinin yeri" deyip adresi söyledim Arzuya döndüğümde bana kocaman sarıldı
"Ne oldu böyle"diye sordum
"Oraya en son geçen yıl gitmiştik cidden özlemiştim"Sevimli bir şekilde sırıtıp kafasını cama koydu hemen uyumuştu.O an farkettim üstündekileri Kısa kahverengi sortu ve üstünde biraz kısa tişörtü ile minik göbeği harika görünüyordu.Gideceğimiz yerde bu 65 kilo olan kızı isteyecek fazla erkek vardı onu bugün koruyup koruyamayacağımdan emin olamayarak onu seyretmeye başladım.
...

"Ay ben de seni özledim valla mehmet amca"dedi Arzu gözleri bu koca göbekli adamı gördüğü için parlayarak
"Kızlar göremez olduk sizi sınavlar falan varsa söyleseydiniz ya"
"Valla nasıl oldu bizde anlayamadık mehmet amca"
"Hadi bakalım ne istersiniz uzun günlerin hatrına bugün bendensiniz"
"sonra pişman olma Mehmet amca"dediğimde Arzu bedava yemeği kaçırmak istemediğini belli ederek koluma çimdik attı.
"Yok kızım olmam"
"Bize Hayriye teyzenin salçalı makarnasından ve tavuk sotesinden yolla mehmet Amca valla çok özledik"
"Tamam yavrum içecek olarak ne getireyim"
"2Ayran yeter" dedi Arzu ve sonrasında minik göbüşü guruldayarak onu onayladı.
Mehmet amca yemekleri getirip gittiğinde Arzu ile savastaymışız gibi yiyorduk.
"Öhö öhö" Boğazımda kalan kocaman makarnalar nefesimi kesti
"Yavaş yesene lan"
"Al işte ne oldu bak" Beni azarlarken bir yandan da gülüyordu
"Aptal su...Su ver"
Neyseki sonunda su verdi çünkü tuzlu ayran hiç bir şeye fayda etmemişti
Yemekleri bitirip Hayriye teyzenin yanına ona sarılmaya gittik
"oyy kızlarımm,özledim ya sizi"
Ikimizde kocaman kolları arasına girmeyi başarabilmiştik.
"Arzu Yavrum ablan iyileşti mi da?" Arzunun ablasında damar tıkanıklığı olmuştu ama sonrasında ameliyatla iyileşmişti
"iyileşti teyzem iyileşti"
"uyyy geçmiş olsun"
"Azra senin annenler napay?"
"iyiler teyze her zaman ki düzlenleri hâlâ daha"
"eyi eyi,daha sık gelin kuzularım"
"Geliriz teyzem Geliriz"Arzu gülümseyerek cevap verip elimden tuttu çabucak gitmek ister gibi beni dışarı çekti.
Taksiye binip eve gitmek yerine bizden 4 yaş büyük olan ablasına gittik.Ablası evliydi ve kocası her yaş grubuyla anlaşabilecek kadar kafa dengiydi"
zile bastıktan 10 saniye sonra kapı açıldı.
"Içeri gelin kızlar"
Ablası önünde bir sürü içki ile bize bakıyordu
"bugün parti verelim demiştik"
"Sizde geldiğinize göre partimiz büyüdü" Dedi Arzu'nun eniştesi
"Hangisinden gençler?"
"Kokteyl istiyorum"dedi Arzu arkasına yaslanarak bense hiç içki içmemiş olmanın dezavantajıyla su içmek istediğimi söyledim
cidden çok hızlıydılar Arzu'nun eniştesi çoktan uyuya kalmıştı
"Azra" Arzu fısıldadı
ona baktığımda elleriyle yüzünü kapatıyordu
yanına yaklaştım ve ellerini yüzünden çektim ,ağlıyordu.
"Arzu bebeğim hadi eve gidelim"
"gitmek istemiyorum"çok kısık sesle söylediğinden zar zor anlamıştım
"Hadii Arzu"
ellerimi tuttu ve  hayır anlamında kafasını salladı
"O kahverengi beni boğacak Azra" gözlerini açmış ve kısık sesle bunları söylemişti.
"ama yeşil seni boğmaz hadi gidelim"
"sen olmayınca hepsi boğuyor beni"
...