Mert hızlı adımlarla yanımıza geldi. Aslı' da yavaşca gözden kayboldu. Hemen kaçtı tabi. Damla şimdi telaşlanır, ne yapar, ne eder hiç düşünmüyor ki. Kendini kurtardı. Of Aslı of. Mert' de biraz ürkütücü bakıyordu.
''Efendim Mert'' dedim. Hiçbir şey olmamış gibi yaparak. Biraz durduktan sonra;
''Evet biliyorum; içince ne yaptığını bilmiyosun. Seni gayet iyi tanıyorum ama dün gece neler olduğunu öğrendiğini de tahmin edebiliyorum.'' dedi. Dünkü halinden memnun muydu belli değildi. Biraz kafası karışık gözüküyordu. Ben de yere bakarak devam ettim
''Ya gerçekten çok özür dilerim böyle olsun istememiştim'' derken işaret parmağını dudaklarıma getirerek beni susturdu. Of bu anı çok seviyorum.. Böyle bu yakınlıkla saatlerce durabirdim.
''Bu böyle ortalık yerde konuşulabilecek bir konu değil Damla. Okuldan sonra seni alırım.'' dedi ve gitti. Hep son sözü o söyler zaten.
Neyseki zaman geçtikçe üzerimdeki beni kesen gözler git gide azalmıştı. Aslı' yla kantinde oturuyorduk. Tostumu zorla bitirmeye çalışıyordum ki Elif' i gördüm. Ona bi özür borçluydum. Aslı da bi bana bi ona bakıyordu. En sonunda dayanamayıp konuştu yine.
''Ya bi git özür dile istersen. Kızın doğum gününde ilgi odağı oldun. Dikkatler sendeydi resmen.'' dedi. Bir şey diyeceğini biliyordum da bu kadar çok konuşacağını sanmıyordum.
''Tamam Aslı, sınıfa çıkarken konuşurum. Böyle birden bire yanına gitmiyim.'' dedim. Aslı' da onaylar gibi kafasını salladı. Üç dakikalık bi sessizliğin ardından Barış çıkageldi. Aslı'nın yılışık kuzeni. Yanaklarımızdan öpüp masaya oturdu. Bellidi bana sataşmaya gelmişti. Tam ağzını açıp bir şeyler diyecekken susması için Aslı onu dürttü.
''Bırak Aslı konuşsun ne diyecek merak ediyorum. '' dedim.
''Yok aslında dün gece hakkında konuşmayacağım. Senin başın şişmiştir bu konuda zaten. Sadece çıkışta bir şeyler yapalım mı diye soracaktım'' dedi. Açıkcası bu tavrı beni şaşırtmıştı. Aslı da yine kaçmıştı.
'' Benim iş bulamam lazım'' dedi tostunu yerken. Barış da annesinden şeker isteyen küçük çocuklar gibi bana bakıyordu.
''Yok olmaz Mert' le buluşacağız'' dedim.
''İyi ben de diğer kızlara sorarım diyerek yanımızdan ayrıldı. Ben tam uzaklara dalmış düşünürken Aslı yine araya girdi.
''Şimdi gelelim asıl konumuzaaa..'' dedi. Asıl konu mu? Bundan daha önemlikonu mu var diye düşünüyodum. Galiba yine yapmıştı. Düşüncelerimi okuyabilme yeteneği var bu kızda.
''İrem ne olacak? '' dedi. Hay İrem kadar başına taş düşsün ne diye hatırlatıyorsun ki?
''Ney ne olacak? Dünkü partide yoktu ki. Nerden bilsin haberi olmaz'' dedim. Yine umursamaz gibi davranıyordum ama içime bir kurt düşmüştü.
''Damla sen yine mi içtin kızım noluyor sana? Mert' in sevgilisi o illaki duymuştur'' dedi. Onların sevgili olduğunu bana her dediğinde kafasını duvara sürtüp kıvılcım çıkartmak istiyordum.
''İyi duysun. Hem ne güzel ayrılırlar'' dedim. Bu dediğime kendim bile inanmamıştım. O kız Mert' ten asla ayrılmaz ki. Mert'i yatakta biriyle bassa bile ayrılmaz o derece yani. Yani kim ayrılır ki? Bi de o masum bakışını yapsa.. İrem de uzaklara daldığımı görünce
''İyi sen böyle düşünmeye devam et. Ben projeyi teslim etmeye gidiyorum ordan da eve geçerim'' dedi yanağımı öperek. Sadece kafamı salladım. Giderken bir yandan da bana bağırıyordu
''Özür dilemeyi unutmaa!!! ''
* * * * *
Sınıfa çıktım, kimse yoktu. Lavaboya gidip yüzümü yıkadım. Elif benden sonra girdi içeri.
''Heh ben de seni arıyordum. Çok özür dilerim Elif, doğum gününü berbat etmek istemezdim.'' dedim. Sakince:
''Önemli değil olur böyle şeyler '' demişti. Bunları söylerken eskisi kadar yakın değildi ama. Soğuk soğuk konuşuyordu. Neyse zaten hemen yakın olmasını beklemiyorum. Ben onun yerinde olsam benim saçımı başımı yolardım yani.. Planladığım bir şeyi bozacak insan galiba daha doğmadı. Ama bu işte bir şey var. Benim tanıdığım Elif haince bir şey yapardı. Planı ne acaba?
''Neyse sonra görüsürüz'' diyerek tekrar sınıfa çıkıp çantamı aldım.
Eve gittiğimde annem yemeği hazırlıyordu. Babam da erken gelecekti sanırsam. Annem aceleci hareketlerle sofrayı kumaya başlamıştı. '
''Gel bir yardım et istersen küçük hanım'' dediği anda cevap verdim. Böyle diyeceğini biliyordum.
''Anneciğim, şeyy biz Mert' le plan yapmıştık ama'' dedim. Anlayışlı kadın napsın, bir şey demedi. Kot şortumun üzerine beyaz ince askılı tişörtümümü geçirdim. Altına da spor ayakkabılarımı giymiştim. Artık hazırdım ama uyuklayacaktım galiba ya daha saat öğlenin ikisi ne uyuması Damla? Bugün çok yoruldum. Mert' in mesajıyla canlandım.
''Kapıdayım bekliyorum.''
Son kez aynaya bakıp aşağı indim. Siyah bir tişört giyinmişti. Esmersin zaten niye siyah giyiniyosun demek isterdim de siyah da çok yakışıyor ya. Kot pantolonunu yeni almıştı. İlk defa görüyordum. O da kapıda beni süzdü biraz.
''Güzel olmuşsun'' dedi bir anda. Üzerimdeki gerginlik gitmişti sonunda.
* * * * *
Aslında buraya geleceğimizi tahmin ediyordum. Küçüklüğümüzden beri buraya geliyorduk. Selim amca bizi görünce selam verdi ve en sevdiğimiz dondurmalar da gelmişti.. Dondurmalarımızı yemeye başlamıştık. Biraz sessizlik oldu. Kaşığımızı alıp dondurmayla oynuyorduk ve aynı anda kafamızı kaldırıp:
''Ee nolcak peki şimdi'' dedik. Aramızda bir kıkırdama oldu da sonra eski ciddiyeti sağlayabildik.
''Ne olsun istersin'' dedi. Gözlerindeki o bakış. Ona bakınca ne diyeceğimi unutuyordum. İçimden İçimden ^seni isterim^ demek geçse de:
''Bilmiyorum. Atakan' la biz ayrıldık ama siz İrem' le hala birliktesiniz.'' dedim. Ardından:
''Beni azıcık tanıdıysan İrem' e sana baktığım gibi bakamadığımı anlardın'' dedi. Evet İrem' e böyle derinden bakmıyor. Dediklerini tekrar düşününce beni sevdiğini anladım. Masadan kalkıp herkesin içinde deli gibi dans etmek istiyordum. Mert' in gözlerine baltım tekrar.
''Yanii?? '' dedim. Bir şey demedi. Sıcacık ellerini ellerimde hissettim sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALİMİN ÖTESİNDE ..
Teen FictionHikayemde kusurlar olabilir mazur görün ama okumaniza değeceyine eminim, ilk deneme icin fena değil haniğğ :D