Dün mesaj attığımda çekimlerdeydin ve saat 04.00'dı.
Siktir sen günde kaç saat uyuyorsun?
taeshi: Günde 2 saat falan.
Neyse sen sevinmelisin, evlendiğimizde sadece 2 saat evde olacağım.
Zaten ondada sen uyursun.
Kısacası eski hayatına devam edeceksin. Edeceğiz.
jeongguk: Saçmalama. Ne 2 saati?
O işte çalışmanı istemiyorum Taehyung. Ben seninle vakit geçirmek istiyorum.
O zaman ben şimdi işten ayrıldığını söylemeye geleyim mi, hm?
Hem damatlık bakarız(?) 1 hafta kaldı şaka gibi..
Heyecanlıyım.
taeshi: Rahat bırak artık beni Jungkook.
jeongguk: Hayır ya evleneceğiz!
Sakın bana ayrıldığını falan söyleme.
Hıh sen ayrılsan da ben ayrılmıyorum.
taeshi: Şaka falan mı bu dediklerin?
Ya da yine mi dalga geçiyorsun?
Neyse ne. Ben damatlığı seninle bakmayacağım.
İştende ayrılmıyorum.
Nerede olacağım da seni ilgilendirmez.
Hatta seninle evlenmek bile eskisi kadar güzel gelmiyor.
Hatta bana şiddet falan uygularsın sen, tch istemiyorum evlenmek.
jeongguk: Nasıl?
Ne?
Hayır ya.
Nasıl?
taeshi: Öyle.
jeongguk: Taehyung.
taeshi: ?
jeongguk: Evinin önündeyim kapıyı aç. —
Taehyung şaşkınlıkla pencereden dışarı bakarken dışarıda ileri geri giden Jungkook'u gördü. Tebessümle aşağı indi Taehyung fakat Jungkook ona bakınca yüzünü ciddi bir hal aldı.
"Ne işin var burada Jungkook?" Jungkook Taehyung'u baştan aşağı süzdü ve ensesini kaşıdı.
"Ben artık bu olaya resmiyet getirmek istiyorum Taehyung." dediği şeyle Taehyung büyük bir kahkaha atmış, sonra ise başını sallamıştı.
"Dalga geçme Jungkook. Sen benimle alay ederken eğleniyor olabilirsin ama benim canım acıyor. Sen bana fotoğraf atacağım diyip Jimin'le olan fotoğraflarını attığında ne yaptım biliyor musun?" Taehyung iki kolunu birden sıyırmış, jilet izlerini sevdiğine göstermişti.
"Senin bana Jimin ile attığın fotoğraf sayısı kadar bileklerime sanat eseri yaptım Jungkook. Ama asıl neden bu değil. Senin lafların benim kalbimi çok yaraladı. Cidden bana sürtük bile dedin sen Jungkook. Seni sevdiğim için dedin bunları.." Taehyung üzgünce gülümsediğinde Jungkook'un gözlerinden ard arda yaşlar aktı. Taehyung'un kolunu elleri arasına alıp okşadı. Defalarca öptü.
"Bana kendini acındırman bittiyse sevgilimle konuşacağım demiştin. Şimdi acındırmam bitti Jungkook. İçin rahat edecekse platoniklikten de kurtuluyorum. Cidden seni eskisi kadar sevmiy-" Taehyung cümlesini tamamlayacakken, Jeon Jungkook onu narin belinden tutup kendine çekti ve dudaklarına tutkulu bir öpücük bıraktı.
Taehyung şaşkınlıktan karşılık veremezken, Jungkook onu biraz daha öpmüş ve sonrasında alnını Taehyung'un alnına yaslamıştı.
"Ö-özür dilerim Taehyung. Senin acılarını açtığım gibi, şimdi de saracağım.. izin ver bana seni iyileştireyim. Seni seviyorum tamam mı? Güzelim.. Affet beni nolur. Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dile-" Taehyung işaret parmağını sevdiğinin dudaklarına götürüp susturmuştu. Ardından da Jungkook'u sert bir şekilde itmişti.
"Boşuna özür dileme. Affetmeyeceğim." Taehyung gözleri dolu çocuğa bakıp iç çekmiş, daha sonra ise arkasını dönüp evine girmişti.
Bu kadar kolay olmamalıydı onu affetmek.
-
Düz yazısı garipsedim buneyandkgmsgkösmgmd
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.