2.Bölüm

22 2 8
                                    

Eveeet. Yeni bölüm geldi. Sizi seviyorum 💕
------------------
Acılarım vardı benim. Kimselere gösteremediğim,herkeslerden sakladığım acılarım vardı. Ruhum da geri dönülemez yıkımlar oluşturan,hayata karşı olan savaşımı kaybetmeme sebep olacak acılarım vardı. Ancak kimse bilmiyordu. Ne zorluklar çektiğimi,nasıl yorgun olduğumu herkes dıştan gördüğü kadarını bilebiliyordu kimse içimi göremiyordu. Içimde gittikçe harlanan yangınlardan,gittikçe büyüyen fırtınalardan kimsenin haberi yoktu.

Ne kadar gözlerimi açmak istemesemde,daha fazla kapalı tutamayacağım için açmak zorunda kaldım. Gözlerimi yavaş yavaş araladığım zaman,ilk gördüğüm gözleri ağlamaktan kan çanağı olmuş olan azra idi. Uyandığımı görür görmez yanıma koştu. Onu görünce buruk bi tebessüm oluştu yüzümde. Ondan başka beni düşünecek kimsem yoktu. Bu düşünceyle gözlerimin dolmasına engel olamadım. Derin bi nefes alarak yattığım yerden doğruldum. Gözlerimin dolduğunu gören azra'da hemen gözlerini kurulayarak bana sıkıca sarıldı.

-"Ah be kuzum beni çok korkuttun."
-"Korkma güzelim bak gördüğün gibi iyiyim."
-"Sana bir şey olsaydı ne yapardım ben Alya"
-"Kendine yeni bir kanka bulmak zorunda kalırdın".
Gülerek söylediğim sözler üzerine kaşlarını çatarak bana baktı.
-"öyle konuşma"
Cevap vermeden öylece yüzüne bakmaya devam ettim. Bi anda ciddileşen azrayı görünce kaşlarım çatıldı. Azra kolay kolay ciddileşmezdi.
-"Olanları duydum,o aile ile gitmeyeceksin degil mi Alya"?
-"Tabiki gitmeyeceğim zorla götüremezler".

Bunlar aramızda geçen son konuşmar oldu. Ben yine o soğuk duvarlarımın arkasına çekildim. Azra'da o duvarları aşmaya çalıştı. Bir süre öyle kaldık. Sonra kapı sert bir şekilde açıldı ve içeriye benden büyük olduğu belli olan yunan tanrısı görünümlü bir adam girdi. Kim olduğunu sorarcasına azraya baktığımda onunda bana aynı sekilde baktığını gördüm ve adama döndüm.

-"Kimsiniz acaba"?Sorduğum soru karşısında çarpık bi gülümsemeyle bakan yunan tanrısı,alaylı bir sekilde bana cevap verdi-"İlerde ki kocanı tanımıyor musun?Şaşkınlıkla adama bakakaldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-"Kimsiniz acaba"?
Sorduğum soru karşısında çarpık bi gülümsemeyle bakan yunan tanrısı,alaylı bir sekilde bana cevap verdi
-"İlerde ki kocanı tanımıyor musun?
Şaşkınlıkla adama bakakaldım. Neden bahsediyordu bu adam? Kim oluyordu da kendisi için ileride ki kocanım diyebiliyordu?

-"Ne demek istiyorsunuz? Sizi ilk defa görüyorum. Bu bir şaka mı? Şaka ise hiç komik değil ciddiyim."
Bi anda ciddileşen adam ile bakışlarından ürkerek olduğum yere sindim. Bunu gören adamın yüzünde tekrar alaycı bi gülümseme oluştu.
-"Şaka değil benimle evleneceksin. Simdiden beni tanısan iyi olur. Adım Araf Keskin. Senin kocan olacağım."

Ne diyeceğimi bilemez halde adama bakakaldım. Donmuş bi şekilde adama bakıyordum. Azra beni sarssada kendime gelemedim. Bi anda yüzüme inen  tokatla kendime geldim ve şaşkınca Azra'ya baktım. Ona bakmamla omuzlarını silkti. Derin bir nefes alarak ciğerlerimi rahatlattım. Adamın konuşmaya başlamasıyla tekrar ona döndüm
-"o gün yetimhaneye gelenler annem ile babamdı. Evlenmek istemesemde annemler iyileşmem için gerekli olduğunu söylüyorlar. Sen sen ol sakın kabul etme. Benimle evlenirsen çekeceğin acılardan ben sorumlu olmam."

Duyduğum tehdit ile gözlerim yuvalarından fırlayacak gibi açıldı. Şaşkınlıktan ne söylemem gerektiğini bilemedim ve öylece azra'ya bakmaya başladım. O da en az benim kadar şaşkındı. Kapının sert bi şekilde kapanması ile kendime geldim ve titrek bi nefesi içime çektim. Açılan kapı ile o tarafa döndüğümde karşımda müdürümü gördüm. Çıkış işlemlerini hallettigini söyleyerek odadan çıktı. Bende azra'nın yardımıyla hazırlandım ve hastane odasından ayrıldım. Yetimhaneye geldiğimizde müdür tekrar beni odasına çağırdı. Odada yine sena hanım ile selim bey vardı. Müdürün konuşması ile bakışlarımı ona çevirdim.

-"Alya bu konuyu tekrar düşünmeni istiyoruz."
-"Düşünecek bir durum yok istemiyorum. Diyerek sert bi sekilde cevap vermemle müdürüm şaşkın bi sekilde bana baktı."
-"Beni istemediğim bir şeye zorlayamazsınız."
-"Alya mecbursun. Yaşın 18 oldu. Daha fazla burada kalamazsın. Seni daha fazla burada tutamayız."
Müdürün dedikleriyle ne diyecegimi bilemedim.
-"Tamam işte bırakın beni gideyim kendime yeni bir hayat kurayım. İş bulayım,kendi evimde yaşayayım."
Sena Hanımın konuşması ile sinirli bir sekilde ona döndüm.

-"Alya yardımına ihtiyacımız var. Araf'ı düzeltebilecek tek kişi sensin."
-"Oğlunuz bugün hastanede beni tehdit etti. Eğer onunla evlenirsem başıma geleceklerden sorumlu olmayacakmış. Bu ne demek? Ben onun gibi biriyle nasıl yaşarım?" Bağırarak söylediğim sözler üzerine  sena hanımın ne kadar üzüldüğünü gördüm ve kendime kızdım. O da istemezdi böyle olmasını. Gözlerimi kapatarak,seslice nefesimi bıraktım.
-"Sena Hanım üzgünüm,sizi kırmak istemedim."
-"önemli değil canım sende haklısın diyecek bir şeyim yok."
Bunu diyerek başını öne eğen sena hanım için ister istemez üzülmüştüm.

-"Birazcık düşünmeme izin verin" diyerek odadan ayrıldım. Kapıya yaslanarak derin bi nefes aldım ve yürümeye başladım. Bu konuda ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Kesinlikle kabul etmek istemiyordum,ama sena hanımın o bakışlarını gördükçe kafam karışıyordu. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Düşüncelerimle birlikte yürüyerek bahceye geldim ve banklara oturdum. Düşünmeye başladım. Acaba kabul etmeli miydim? Sırf sena hanımın o üzgün ve yorgun bakışları için kabul edebilirdim.

Oğlu için herşeyini verebilecek bir anneydi bu belliydi. Benim annem babam ise çareyi beni terkederek bulmuştu. Yanıma koşarak gelen azra iyi olduğumu görünce durdu ve yanıma oturarak soluklanmaya başladı.
-"Ne oldu azra? Ne bu hal?"
-"Bi kız müdürün odasından üzgün bir şekilde çıktığını söyleyince seni bulmak için koştum."
-"İyiyim merak etme düşünmeye ihtiyacım vardı sadece."
-"Ne yapacaksın peki?"
-"Kabul edeceğim."
-"Ne!! Alya sen ne dediğinin farkında mısın? Adam seni nasıl tehdit etti unuttun mu? Buna rağmen nasıl kabul edersin?"
-"Haklısın ama annesini görmeliydin. Kadın bitap bi haldeydi. Benim annem beni yetimhaneye bırakmışken o kadın hasta oğlu için çabalıyor. Ve bende o kadına yardım edeceğim."
-"Umarım iyi şeyler olur Alya. Ben dostun olarak her zaman yanındayım unutma."
-"Biliyorum canım unutmam."
Koşarak müdürün odasına gittim. Kapının önüne geldiğimde  derin bir nefes alarak kapıyı açtım.Odaya girdiğimde sena hanıma döndüm ve kabul ettiğimi söyledim. İlk başta inanmasa da sonradan bana sıkıca sarıldı.
-"Tesekkür ederim Alya,çok teşekkür ederim. Beni ne kadar mutlu ettin bilemezsin. Merak etme ben her zaman seni koruyacağım"
Buruk bi sekilde gülümsedim ve odadan çıktım.

Canımın ne kadar yanacağını biliyordum ama bende hayatımda ilk kez birileri için iyi bir şeyler yapmak istemiştim. Ne kadar doğru bir karar bilemiyordum,hatta icimden bi ses hata ettiğimi söylüyordu ama bi kere bu yola girmiştim. Aslında kabul etmemin en büyük etmeni sena hanımdı oğluna öyle bir sevgi besliyordu ki onu tanımayan biri bile oğlunun adı geçtiğinde nasıl gözlerinin parladığını görebilirdi. Hayatımda ilk defa bi annenin evladını böyle sevdigini görüyordum. Sena hanıma nazaran benim ki bana küçücük bi sevgiyi bile çok görmüş,yetimhaneye bırakmıştı. Yorgunlukla kendimi yatağıma bıraktım ve bugünün bir an önce bitmesini istedim. Yarının bana ne getireceği belli değildi bunu bilerek gelecek olan günlerimin güzel geçmesini dileyerek derin bir uykuya daldım.

--------------
Veee bölüm sonu. Eminim kız neden bu kadar kolay kabul etti diyeceksiniz şöyle açıklayayım oğlu için çırpınan bi anne olduğu için yardım etmek istedi. Annesi onu yetimhaneye bıraktığı için kadına yardim edecek. Umarım güzel bir bölüm olmuştur. Ve begenirsiniz sizi seviyorum 💕💕

Acıtan Sessizlik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin