Günümüz~
Bilmemne AkademisiSürpriz yumurtadan çıkan oyuncağı birleştirmekle uğraşıyordum. En sonunda olmuştu! Birleştiğinde ne olduğuna baktım fakat...
Yaptığım şey şuana kadar hiç icat edilmemiş bir şeydi! Çığlık atarak elimdeki garip buluşu sınıfın diğer köşesine attım.
"Bu ne böyle?! Tuzak! Kesin bana tuzak kurdular!"
Sınıftan hemen kaçıp koridorda kaçmaya başladım. Bana tuzak demek ha? Ben koridorda koşmaya devam ederken birinin bana çelme takması ile yerde 5 km sürüklendim tabi. Canlılar sürterek yaşar! Nasıl bir sürtme orayı siz bulun artık. Ben hala yerde tepkisizce yatarken çelme takan faili şahıs tepeme dikildi ve konuştu. Tabi ya! Okulun cadıları!
"Pardon Yona-san, orda olduğunu görmedim. Ah şu kafandaki toka mı? Hiç güzel değil!"
Saçımdaki tokayı sert bir hamleyle çektiği anda acıyla değişik sesler çıkarıyordum yerde. Sonra bir güç gömleğimin yakasından tutup yerden doğrulttu beni. Bu kimdi? Kurtarıcım mı? Hayır, bir diğer cadı!
"Ahah, Yona-chan gülsene hadi! Herşeye güldüğün gibi buna da gül!"
Bunlar benim delirmemi istiyor galiba. Ama merak etmesinler. Delirmeme gerek yok benim. Sinirle uçan tekmemi duvarın orda duran cadıya uçuruyordum ki cadının ordan çekilmesi ile tam olarak duvarla...
"Aahh! Anneciğim! Ah!"
...Birleşmiştim!
Acı içinde ayağımı tutarak sendelerken millet başımıza toplanmıştı. Sorular cadılaraydı.
"Siz mi yaptınız?!"
Diye sordu sert bir ses.
"H-Hayır maloş işte kendi kendine--"
"Kapa çeneni! Fazlalıktan başka bir şey değilsin.""Ihıh.... Anne..."
Ağlayarak ayağımı tutuyorken bir çocuk saçlarımı okşayarak beni teselli etmeye başlamıştı. Dolmuş gözlerle çocuğa baktığımda ise...
"Tamam tamam sakin ol. Şimdi ambulans gelecek tamam mı?... Sakin ol..."
Altı kardeşten birine rastlamıştım!
. . .
"Yehuu yey!"
Sevinçle yatağımda zıplayacakken alçılı ayağım aklıma geldi ve geri yerime yattım. Çok sıkıcı! Hoplayamıyorum! PF! O sırada salondan annemin sesi geldi.
"Ne oldu kızım?"
"Pepee'nin 948483848. Sezonu çıkmış!"
"Ne mutlu sana."Annemin umursamaz sesini önemsemeyip telefonuma gelen mesaja odaklandım. Sınıf arkadaşım Chouko'dandı.
Hey Kanki! Bu gün sana yardımcı olan çocuk şu meşhur Sakamaki'lerdenmiş! Tamam bunu biliyordun. Bomba haber şu... Sakamaki'ler vampirmiş! -
22.30 pm.
Birkaç saniye boş boş baktıktan sonra gülmeye başladım. He! Bir Edward eksikti okulda! Edward'lar yani. Bir tane de değil ki abi! Neyse çok şükür buna da şükür.
Bu dediklerin ya bir yalansa? Sonuçta kurt çıkabülü, ayu çıkabülü... -
22.31 pm.
Birkaç saniye sonra cevapta gelmişti.
Valla Yona'm, gülüm, ister inan ister inanma gündemdeki dedikodu bu. -
22.32 pm.
Düşünceli bir şekilde telefonu bilmem kaçıncı kez yatağa attım. Zaten yatağa attığım tek şey o oldu mübarek. Kısmetsizim!.. Bu işi kendim halledeceğim. Yaşasın aksiyon!
***
Ders çıkışı olduğu vakit müfettiş Gecıt (Neydi bu herifin ismi bilmiyrum) kıyafetlerimden birini giydim. Şapka taktım ve güneş gözlüğümü de taktıktan sonra tespit ettiğim bir Sakamaki'nin sınıfının kapısının önünde durdum. Sınıftan herkes çıkıyordu. Hangi Sakamaki ya bu bir türlü çıkamadı? İç çekip bu sefer kendim girdim sınıfa.
Aha gözlüklü Sakamaki!Havalı olduğunu düşündüğüm adımlarla Sakamaki'nin yanına gittim ve sesini esrarengizleştirerek konuştum. O da bana 'ne diyor bu salak' şeklinde bakıyordu.
"Abi bir şey soracağım, sen vampir misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diabolik Lovers: Kalan Son Çiçek
FanfictionSonbaharda açan çiçekleri tanır mısınız? Çoğu çicek ilkbaharda açtığı için, sonbaharda açanlar yalnızlıklarıyla başbaşa kalırlar... Öteki çiçeklerden farklıdırlar sonbahar çiçekleri. Sürekli yalnızlığa, çaresizliğe ve korkuya uğrarlar. Etrafa baktık...