gözlerim senin yazlık çehrene ağlamaktan o kadar kıpkırmızı olmuş ki mahvolmuş gölgemin arkasında çığlık attığımı görmüyor musun?
benimle konuş, beni kafamdaki tüm bulanıklıktan kurtarmana ihtiyacım var, dışarı çıkarmana ihtiyacım var, ağırbaşlı sesimi dinlemene ve bana her şeyin yoluna gireceğini söylemene ihtiyacım var.
telefonumda adının belirdiğini gördüğümde hissettiğim duygu, saf bir coşku. hâlâ ıstırap çekiyorum, saatlerce cevap vermeni veya yalvaran gözlerimi ve somurtkan dudaklarımı fark etmeni bekliyorum.
artık seni sevmemem gerekiyor. bunun suçluluğu içimde bir kasırga oluşturmuş olsa bile ondan geriye kalan çürük ve moloz hâlâ seni özlüyor.
bu beni ne kadar üzse de seni kaç saat, gün veya ay beklemem gerektiği umrumda değil. sen gitmişken bile seni her zaman seveceğim.
son.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
11:23 pm | taekook.
Short Storyektiğim tüm güzel çiçekler kökleriyle birlikte kopartılmıştı sanki. içim yanıyordu, canım acıyordu. © mina