Kumsal TEMİZ

59 9 2
                                    

"Kızım hadi artık geç kalıyorsun" nidalarına kulak vermeden mor kilotlu çorabımı çekiştirdim. Üzerime geçirdiğim ip askılı salaş kıyafetten altımda ki şortumun ucu gözükse de umursamadan kendimi süzdüm. Düz saçlarımın uç kısmı dalgalı yerlerine elimi sokarak bir tür arttırdım ve son olarak yeşil  aşık olduğum gözlerime çektiğim sürmeyi güzelce sürerek aynada kendime baktım. Fazla makyaj yapmazdım ama bu benceydi çünkü görenler boyanın içine düştüğümü söylerlerdi. Özellikle o iki salak arkadaşım. Neyse onlarla da bağlantımı tamamen kestim.

  Buğday tenli vücudumda yuvarlak yüzlü bir yapım vardı. Ne kadar zayıf olsam bile tok duran yüzüm kendimi sıksa durmamdan uzak tutuyordu. Yeterince uzun sayılan 1.70 boyumla 55 kilom vardı. Belimin inceliği gözle fark edilmeyecek gibi değildi. Evet öncelikle kendime aşıktım.

Kapının girişindeki patlıcan moru valizime göz kırparak ağzıma sakızımı attım. Evet moru çok seviyordum. Insanları morartmayı da severdim. Annem ile vedalaşırken gözlerini devirerek konuştu."Şu sakızı çıkar ağzından yolda çiğneme" dediğinde gayet rahat bir şekilde konuştum.

"Sanane anne" dedikten sonra yine vicdanım sızladı. Ah şu merhamet olmasa hemen ellerini tutarak konuştum.
"Özür dilerim biliyorsun ağzımdan kaçtı"

"Tamam deli biliyorum" dedi o da. Annem benden daha çılgındı. Ama olsundu ben jale temiz'in kızıyım.

"Tek mi gideceksin?" diye sorduğunda çantamı omzuma atarak telefonumu cebime sokuşturdum. Ardından göz teması bile kurmaksızın konuştum.
"Evet" dedim.

"Deniz karşılamaya gelecek mi kumsal"

"Bilmem gelir herhalde havaalanında  bekle dedi" diyerek devam ettim.
"Aa anne ondokuz yıldır şu kapı muhabbetinden vazgeçmedin ha" diyerek ayakkabılarımı giydim o ise gülerek bakmakla yetindi.

"Sende ondokuz yaşına geldin evleneceksin hala dil pabuç gibi" Yanağına sulu bir öpücük koyarak konuştum.
"Seviyorum seni bayan Jale hanım o kocana selam söyle benim için bir toplantısını iptal etmedi aşk olsun"

"Dikkat et, yerleşte biz sana geliriz"

"Sende, peki " diyerek kapıdan asansöre doğru yürüdüm. Asansörün aynasında bir kez daha kendime baktım. Bu arada hareket etmeye başlamıştı. Ayna varken bakmadan yapamıyordum bu çok değişikti. Ama ne yapayım bende bakmayı  seviyordum. Saçlarımı bir kez daha düzeltirken alt komşumuz aysel teyze asansöre binerek yanımda durdu. Valiz ile bakışarak bana bakmadan konuştu. Güzelliğimden mest olmak istemedi herhalde diye düşünerek bende  ona bakmadan konuştum.
"Yolculuk var galiba baksana koca valiz"

"Ay aysel teyze benim sadece kıyafetlerim bu kadar daha annem arkadan gönderecek ayakkabılarım ile makyaj malzemelerimi"

"Yani maşallah Kumsal gören olsa açıkta kalanları bu kız giydirir der. Gerçi senin üstündekiler ile millet açıkta mı kalır örtünür mü belli olmaz ama neyse hayırlı yolculuk"

"Öyle lâf sokup kaçmaya çalışma o kızın sokak başında kıyafet değiştiriyor da miniler ile gidiyor haberin yok önce kendinize bakın" dedim. Ne yapayım o da lâf sokmasaydı içimde kalacağına onda kalsın. Oh olsun!

"Aaa terbiye kalmamış terbiye" diyerek gitti.

"Bütün manyaklar bende anasını satayım"

"Hepsi bende" diyerek apartmandan çıktım. Yeni hayata doğru emin adımlar ile uzaklaştım.

3+1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin