12 yaşımda yaşadıklarımdan dolayı annem beni Amerika'ya gönderdi, o zamanlar babamla boşanmamışlardı o yüzden benimle gelmedi. Orda teyzemin yanında kaldım. Ne kadar uzun süre kalıcağım belli olmadığı için bi okul araştırması yapmak gerekiyordu.
Okulun ilk haftaları çok güzeldi hatırlıyorum da beden eğitimi öğretmenime aşıktım ve onun oğlu Connor onunla aynı sınıftaydık. Bana hep yardım ederdi. Güvendiğim nadir insanlardan biri olmuştu, ve onun en yakın aradaşı Thomas ve soyadını hatırlayabilsem hah evet Thomas Rios o ise en yakın arkadaşımdan hoşlanıyordu.
Ama benim dokunduğum herşeyi mahvetme gibi bi alışkanlığım olduğu için bu mutluluğum da bir yere kadar sürdü.
Okuldan çıktıktan sonra eve yürüyordum, eve vardım, teyzem annemle FaceTime'dan konuşuyordu. Benim eve girdiğimi duyunca hemen kapattı telefonu. Teyzemi tanırım. Mükemmel bir hayatı vardır. Herşeyi planlıdır. Kısacası tam bir kontrol manyağıdır ve hissedemeyecek kadar acizdir. Yanıma gelip çok normal bi surat ve tonla "Türkiye'ye geri dönüyorsun." dedi. Onun için bu kadar kolaydı işte.
"12 yaşında bi çocuğun değil sanki yetişkin birinin hayatını yaşıyor gibiyim. Hayır teyze, sakın birşey hissetme yoksa yüzün kırışabilir, o güzel yüzün. Hayatımı öylece elimden alamazsın. Senden nefret ediyorum, senden ve o mükemmel hayatından, nefret ediyorum çünki hayatın sıkıcı ve monoton anlayabiliyor musun? Ama herşey hala kontrolünde değil mi? Her zaman öyle olmadı mı zaten? Şimdiye kadar beni hep kontrol ettin odamı, kıyafetlerimi ama bi türlü gerçek beni göremedin."
-Jules xx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın ta kendisi
Mystery / ThrillerBu sadece sizinle paylaşabileceğim bir hayat hikayesi.