3. Bölüm

129 3 0
                                    

Ve öylece kalakalmıştın...

***
Sen gözlerin dolmuş halde arkadaşının sırasına gittin.

"B-bu... Nasıl olabilir?"

Çok ağır olmayan sırt çantanı da yanına alıp arka bahçeye gittin. Kararını vermiştin. Merak ediyordun, arkadaşına ne olduğunu. Bu yüzden öğrenecektin!

***
Dün gittiğin yere kadar hızlı ve bir o kadar da endişeli adımlarınla ilerledin.

Oraya biraz yaklaşınca başka birinin daha olduğunu gördün? Ne yani? Senden başka buraya gelenlerde mi vardı? Kimdi peki bu kişi?

Yanına ürkek adımlarla ilerledin. Bir erkekti. Sessizce oraya gittiğin için seni başta farketmemişti. Farkedince de sessiz bir çığlık atmıştı avucunu ağzına götürüp.

"Sakin ol. Ben normal biriyim." diyip onu biraz olsun sakinleştirmiştin. Aldığı derin nefesi geri bırakıp konuştu. "B-burada ne işin var?"

"Senin ne işin var asıl? Ayrıca bu ilk gelişin mi?" Onun sorusunu geçip sen ona soru yöneltmiştin.

"E-evet. İlk gelişim. Senin?"

"Benim ikinci gelişim. Neden geldin peki buraya?"

"Okulda ölen kız var ya. Onun buraya geldiği için öldüğünü duydum. Merakımı yenemedim ve... Gördüğün gibi burdayım işte." Daha rahat konuşmaya başlamıştı karşındaki seksi görünümlü çocuk.

Ah. Doğru ya. Adını sormayı unutmuştun. O da unutmuştu.

"Bu arada adın ne?"

"Taeyong. Senin?"

Sen de adını söyledikten sonra birbirinize sınıfınızı sormuştunuz. Senin sınıfının yanındaki sınıftaydı. Ama daha önce görmemiştin onu.

"Seni daha önce görmedim. Yeni mi geldin?"

"Evet. Tanıştığıma memnun oldum bu arada." demiş ve tebessüm etmişti.

"Ben de." diyip sen de ona karşı tebessüm ettin.

"Sen ne arıyorsun peki burada?"

"Ah. Ben... Ben aslında ölen k-kişinin arkadaşıyım." Gözlerinin dolmasını engelleyememiştin bunu söylerken.

Taeyong denen çocukta dudaklarını büzmüştü. Üzülmüştü belli ki.

"Üzüldüm..."

Bulunduğunuz ortamı hatırlayıp kendine gelmek için kafanı iki yana salladın.

Bir anda önünüze küçük bir kağıt düştü. Taeyong nerden geldiğini anlamak için yukarı bakarken saf gibi, sen eğilmiş ve kağıdı almıştın.

"Yanında birini daha getirmiştin. Ah... Bugün gelemedi değil mi? Bundan sonra da gelemeyecek gibi... Ne de üzücü."

Ardından bir kağıt parçası daha... Bu kez Taeyong'un önüne.

"Sen yenisin. Bu yüzden henüz arkadaşın yok. Bu senin açından iyi. Ama benim açımdan oldukça kötü... Sana bir gün süre. Burayı gerçekten merak ediyorsan devam et. Ama vazgeçtiysen, buraya dair hiçbir şey hatırlamayacaksın."

Taeyong gözlerini sana çevirdi.

"Sanırım düşünmek için gitmeliyim. Sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

Taeyong bir kaç adımdan sonra arkasına dönüp sana baktı.

"Bu arada, cesaretini sevdim."

Ve gitti.

***

Ne kadar kısa bir bölüm...  Böyle kısa kısa daha mı iyi oldu? Ah, bu arada! NCT oc fic sayısı çok az olduğu için EXO'dan NCT'ye çevirdim. Umarım severek okursunuz. Ve hikayenin gidişatı hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda belirtirseniz sevinirim *-* 

Sonraki bölümde görüşmek üzere! Sizi seviyorum!! <3

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 02, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Audiences - NCT OCHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin