Maraton okul günlerinden birisiydi.Sınıfta arkadaşlarla şakalaşırken içeriye birden bire müdür daldı.'Evet çocuklar.. Önümüzdeki hafta okulumuz kamp yapma kararı aldı.Bütün okul öğrencileri gelebilecekler.Yanlız kamp sahilde olacak.Sahile yakın konaklama yerleri de var ama siz istemezsiniz diye hiçbiriyle konuşmadık.E sonuçta sahilde kamp yapıyoruz hepiniz çadır kurar, kamp ateşi yakarsınız büyük ihtimalle..' gerisini dinlememiştim.Bir noktadan sonra tamamen kopmuştum.Sahile bayılırdım.Kamp yapma fikri ise beni benden almıştı...
Meriç'i düşünmeden yapamıyordum onunla 5 gecelik bir kamp... Tanrım mükemmel bir şeydi bu.Düşüncesi bile bir harikaydı...
O gün okuldan çıkar çıkmaz annemle konuşmak için mutfağa gittim.Annem her zaman ki gibi gene döktürmüştü.Mükemmel yemekler yapardı.
'' Selam anne '' dedim yanağına uzun bir öpücük kondurarak.
''Merhaba tatlım.Söyle bakalım yine noldu ? ''
''Ne gibi ? " dedim biraz bilir bir ifadeyle.
''Şu meşhur uzun öpücük geldi yine.Ne zaman gelse ardından ya bi izin isteniyor ya da herhangi bir şey'' Yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı.
Evet annem haklıydı uzun öpücükkerim hep meşhurdu benim.
'' Ee şey.. Gelecek hafta okul bir kamp düzenleyecekmiş.Bende gidebilir miyim diye soracaktım. ''
''Ah, tabiki de. '' dedi annem.
''Evet ? Şartın nedir ? '' Annem ne zaman bir şeye anında evet cevabını veriyorsa mutlaka bir şey yapmamı istiyordur.Benim uzun öpücüklerim kadar onun da hemen cavap vermesi meşhurdur.
''Aa hayatım yapma ama.. "
"Veee geliyoor " dedim biraz bağırarak neşeli bir sesle.
" Tabi ki de..
"Öncelikle babama söylemeliyim" dedim sözünü bölerek.
"Ve son olarak da şu bulaşıkları makineden çıkarıp dizmen şimdilik yeterli olacak " dedi annem
"Sahiden mi ?? Bu kadar mı? Şu meşhur 'derslerini düzelteceksin' yok mu yani ?? "
"Şansını zorlama istersen dedi annem.
" Anne baksana şu bardaklar nereye konulacak?" dedim konuyu değiştirmeye çalışarak. Mutfakta her takımın ayrı bir yeri vardı.Annem bu konularda çok titizdi.Işlerimi bitirdikten sonra yemeğe geçtik.Yemekte babama herşeyi anlattım ve o da hemen izin verdi.Yemeğim bittikten sonra hemen odama çıktım ve Meriç'in Twitter profilinde dolanıyordum.Meriç, zengindi ama şu şımarık tiplerden değildi.Aksine zenginlikten hiç hoşlanmıyordu.Onun için ön planda olan şey mutluluktu.Onunla daha önce en fazla 5 kere konuşmuştum.Ama hepsi dün gibi ezberimdeydi.
***
Kamp günü gelmişti.Mavi kot üzerinde yıldız yapıştırmaları olan bir şort ve üzerine bol duran beyaz kısakol bir gömlek giymiştim.Beyaz bir convers ve kırmızı -üzerinde beyaz desenler olan- bir bandana takarak evden çıkmıştım.Okulun önüne geldiğimizde kızların beni bekledigini gördüm ve direk onların olduğu yöne doğru ilerledim.Yaklaşık yarım saat sonra araçlar bizi almak için gelmişti ama Meriç hala ortada yoktu.Kızlara sordum ve onu ailesinin kamp alanına bırakacağını söylediler.Içim rahatlayarak arabaya bindim ve yola çıktık.Gittiğimizde Meriç çoktan oraya varmıştı.Yanında arkadaşları da vardı.Kızlar beni onun yanına zorla götürdüler ve Meriç'le konuşmaya başladılar.Kızların Meriç'le araları fena değildi.O yüzden endişelenecek bir durum yoktu.Meriç bana bakarak "Çok tatlı olmuşsun " dedi. Gülümsedim.Sadece gülümsedim.Hayatımın aşkı bana çok tatlı olmuşsun dedi ve ben sadece gülümsedim.Hiç birşey diyemedim.Resmen dilim tutuldu.Meriç'le 1 dakikalık bakışma sonrasında arkadaşları onu çağırdılar ve gitmek zorunda kaldı.Daha sonra biz de gittik ve çadırımızı kurmaya başladık.Çadırda 3 kişi kalıyorduk.Bütün grup ordaydı.Muhteşem bir gündü.Gece kamp ateşi yakıldı ve herkes başına toplandı.Meriç'in arkadaşı Arda gitar çaldı biz de topluca eşlik ettik.Daha sonra gitarı Meriç aldı tam karşıma oturmuş, bana bakıyordu."Ecrin bana eşlik etmek ister misin dedi ve birden bire herkes sustu.Ne yani şimdi beraber şarkı mı söyleyecektik?
Inanılır gibi değildi.Sonunda "Tabii neden olmasın'' demeyi başarabilmiştim.Gitarı yavaşça eline aldı ve 'Akdeniz Akşamları' nı çalmaya başladı.Bu benim en sevdiğim şarkıydı.Neyse ki bütün şarkıyı hiç donmadan, kalakalmadan söyleyebilmiştim.Gitarı çalarken hep bana bakıyordu.Tabi ki bende ona. O kadar güzeldi ki.Tarif edilemez bir duyguydu.Şarkı bittikten sonra herkes alkışladı ve biraz daha durduktan sonra.Herkes çadırına çekildi.Ama ben bir türlü uyuyamıyordum.Beraber Akdeniz Akşamları'nı söyledik birbirimizin gözlerine bakarken.O an hiç aklımdan çıkmıyordu.
***
Biraz hava almak için dışarı çıktım ve bir-iki dakika sonra Meriç gelip yanıma oturdu."Uyku tutmadı galiba? " diye sordu.
"Şeey, evet. " diye yanıtladım.Yüzüne kocaman aptal bir gülümseme belirdi.O kadar tatlıydı ki resmen suratında kaybolmuştum.Biraz sessizlikten sonra "Sen neden uyumadın ?" diye sorduğumda "Uyku tutmadı." dedi.
"Ecrin, sesin gerçekten harikaydı" dedi.
"Teşekkür ederim.Sende muhteşem gitar çalıyorsun." diye yanıt verdim."Biliyor musun o benim en sevdiğim şarkıydı." dedim.
"Gerçekten mi ? " diye sordu.Yine suratına o aptal gülümsemeyi takmıştı.
"Evet.Neden ? "
"Bende bayılırım. Gerçekten harikadır." diye ekledi.
Gene o uzun sessizlik olmuştu.Nefret ettiğim o sessizlik..
Biraz aradan sonra "Erkek arkadaşın var mı ?" diye sordu. Gülümsedim "Neden ? Yoksa çıkma teklifi mi edeceksin" dedim kısa süren bir kahkahayla."Evet" diye böldü kahkahamı.Donakalmıştım...
EVEEET YORUM VE VOTE LARINIZI BEKLIYORUM.. SIZCE SONRAKI BÖLÜMDE NELER OLACAK ?? BU ARADA MULTIMEDIA'DA SÖYLEDIKLERI ŞARKI VAR :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ AŞK
RomanceAşkları imkansız gibi görünen ama birbirleri için yaratılmış olan Ecrin ve Meriç arasında olan herşeyin başlama noktası bir okul kampıdır.O günden beri hayatlarının aşklarını bulan, sonsuzluğa adım atmayı hedefleyen Ecrin'in ve aynı zamanda Meriç'in...