Onun cevabından sonra kahkaham küçük,bir o kadar da şaşkın bir hal almıştı.Gerçekten ne yapacağımı,ne diyeceğimi bilemiyordum.Dalga mı geçiyordu yoksa ciddi miydi? Ne yapacaktım şimdi? Aklım durmuştu.Gerçekten hiçbir şey düşünemiyordum.Neyseki bir süre sonra oradan küçük bir gülümsemeyle ayrıldım ve iyi geceler demeyi başarabildim.
***
Ertesi sabah Meriç sürekli bana bakıyordu.O gece hiç uyumamıştım.Söylediği sözler hep aklımdaydı.Her baktığımda onunla gözgöze geliyorduk ve ben her seferinde gözlerimi ondan kaçırıyordum.Bunu yapamazdım.Birinin gözlerine - ki söz konusu olan aşık olduğum adamsa - uzun süre bakamazdım.
5. gözgöze gelişimizden sonra Meriç bana doğru yürüyordu.Yanımda kızlar vardı ve onu görür görmez tek söyledikleri şey " Iyi şanslar bebek.Hayatının aşkı buraya doğru geliyooor." oldu ve cümlelerini bitirmeden yola koyulmuşlardı bile.Onlara mimiklerimle yanıma gelmelerini söylemiştim ama nafile.. En fazla on adım attıktan sonra Ela mesaj atmıştı.
" Mimik okuma dersleri almıyoruz bebeğim.Ve her ne kadar yüzünden anlasak da o çocukla yalnız kalacaksın.. "
Grubun bütün kızları Meriç'in bana karşı boş olmadığını söyleseler de ben pek aldırış etmezdim.Bu mesajı bu kadar kısa zamanda atmasının nedeni ise ''Bir gün,elbet bir gün Meriç'le konuşacaksınız. Ve o zaman doğal olarak sizi yanlız bırakacağız ve sende bize mimik hareketleri yapacaksın.Işte tam da bu yüzden uğraşmamak adına telefonuma bir taslak kaydeceğim.Ve o gün sana bu mesajı göndereceğim" demesiydi.
Kızlar gittikten kısa bir süre sonra Meriç yanıma usulca yaklaştı.
"Dün geceden beri nasılsın melek?''
Dün gece kendinde olmadığını bunu için de bi pot kırmanın en son isteyeceğim şey olması için cevap vermedim."Heey! Dünyadan Ecrine.Dünyadan Ecrine.Orda mısın melek?? "
"Bana 'melek' demeyi keser misin! " dedim sert bir tavırla.
"Neden bu kadar sert çıkıştın ki şimdi melek ? "
"Sana melek demeyi kes dedim!" Kısa bir sessizlik oldu.
"Neden biliyor musun gerizekalı? Çünkü seni seviyorum!. " Bunu söylediğime inanmıyordum.
"Ne güzel işte bende seni seviyorum.Ayrıca gerizekalı pek hoş olmadı ama olsun..." Sözünü keserek araya girdim.
"Anlamıyorsun değil mi ? Siz erkekler için tek şey bu mu yani?? Önce küçük bir öpücük, özenle seçilmiş tatlı kelimeler, ve ÇIKMA TEKLIFI ! Peki sonu ne oluyor biliyor musun depresyon, bunalıma girme gibi basit şeyler değil bunlar o kadının çektikleri yanında hiçbirşey.. O kadın hayatının aşkını, hayallerinin adamını kaybediyor.Neden ? Bir hiç uğruna.. "
"Hey hey hey! Ben seni gerçekten seviyorum Ecrin.. " yine sözünü keserek araya girdim.
"Bir şey bilmek ister misin? Siz erkeklerin yapısında var bu."
Bu cümleyi söylerken yüzümün yaşlarla sırılsıklam olduğunu fark ettim.Bunu anlar anlamaz hemen ordan uzaklaştım.
***
Akşam olduğunda Meriç ortalarda yoktu.Çok mu sert davranmıştım? Neden böyle bir şey yaptığımı ben de bilmiyordum.Biraz düşündükten sonra arkadaşlarına Meriç'i sordum.En yakın arkadaşı Ela onun eve gittiğni ve giderken de moralinin çok bozuk olduğunu söyledi.Kendimden nefret ediyordum.Bİraz daha sakin davransam ne olurdu sanki?
Herkes yatmaya başladığında cesaretimi toplayıp Meriç'i aradım.Telefonunu kapatmıştı bende telesekretere mesaj bıraktım;
"Selam, neden öyle davrandığıma gerçekten anlam veremiyorum.Mesajımı aldığında mutlaka bana dön.Gerçekten konuşmamız lazım.Kendine iyi bak"
***
Sabah uyandığımda Meriç'ten bir mesaj vardı.
"Seninle bir ilgisi yok melek.Sadece çıkmam gerekti o kadar.Bu arada seninle bu konuyu sonradan konuşacağız.Gerçekten biraz da olsa kalbimi kırdın."
"Gerçekten özür dilerim.Neden öyle davrandığımı bilemiyorum."
"Önemli değil melek.Sadece hemen çıkmam gerekti.Her neyse benim şarjım bitmek üzere.Kendine iyi bak.SENI SEVIYORUM MELEK " diye yanıtladı mesajımı.Öğlen saatlerine doğru Meriç'lerin çadırının önünden geçerken Meriç'in yakın arkadaşları olan Arda ve Cemre'yi konuşurlarken duydum.
"Nasıl olmuş Ahmet amca ? Ne kadar üzüldüğümü anlatamam." dedi Cemre .
"Durumu iyiye gidiyormuş ama hala yaşam tehlikesi varmış.Canım Ahmet Amcam...Ne çok severdi bizi.."
"Direk içeriye daldım.Meriç iyi değil mi ?? "
"Evet canım gayet iyi.Merak etme." Cemre bunu söylerken bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım.
"Lütfen doğruyu söyleyin" dedim ısrarla.
"Ecrin,gerçekten bak Meriç' in hiçbir şeyi yok.Babası küçük bir kalp krizi geçirdi.Şu an onun yanında.Merak etme.Zaten biz de eşyalarını toplayıp onun yanına gidiyoruz." dedi Arda..
"Bende gelebilir miyim sizinle? "
"Tamam olur.Hazırlan o zaman hemen çıkalım.
Hemen eşyalarımı toplayıp onların yanına gittim.Taksi çağırmışlardı.Tam taksiye binecekken hoca bizi yakaladı.Durumu Arda anlattı hocaya.Hoca da hemen anlayışla karşıladı ve "Kendinize dikkat edin." diye de ekledi.
Hastaneye vardığımızda Meriç çok kötü durumdaydı.Hemen yanına gittim ve ayağa kalkıp bana sarıldı."Geldiğin için çok teşekkür ederim melek.Sana çok ihtiyacım vardı.."
"Tabi ki de gelicektim.Ne yani kampta öylece oturabilir miyidim sanıyordun."
O sırada doktor geldi.Çok zarif ve bir okadar da şık bir bayandı.
Meriç hemen durumunu sordu.Ve doktor da hala aynı yanıtını verdi.Meriç'in yüzünden yaşlar süzüldü.Hemen yanına gidip sarıldım ona.
"Sen gerçekten bir meleksin.Bu günümde yanımda senin gibi bir melek olduğu için çok şanslıyım..
"Seni seviyorum.." dedim.Bu içimden çok derinlerden gelmişti.O da bunu fark etmiş olmalı ki aynı şekilde içten,kalbinin derinliklerinden gelen bir "Seni seviyorum melek." yanıtını aldım.
Onu gerçekten seviyordum..
Evet melekler biraz geç kaldım.Tatilde olduğum için biraz geciktim.Yorum ve vote larınızı eksik etmeyiiiinn :)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ AŞK
RomanceAşkları imkansız gibi görünen ama birbirleri için yaratılmış olan Ecrin ve Meriç arasında olan herşeyin başlama noktası bir okul kampıdır.O günden beri hayatlarının aşklarını bulan, sonsuzluğa adım atmayı hedefleyen Ecrin'in ve aynı zamanda Meriç'in...