Sır - 2.BÖLÜM

37 2 1
                                    

Zümrüt hastaneden çıkmış eve doğru giderken aklına çocukları okuldan almak gelir.
Okul çıkışına gidip bir banka oturup bekler o an kendi kendinede konuşmaya başlar.

" Çocukları ben nasıl ikna edebilirim mardin'de kalmaya. Hadi babaannelerinin cenazesi bahanesiyle bir kaç gün kalmayı kabul ederler ama ya sonra ne olucak..
(Ellerini başına doğru götürüp saçlarını eliyle karıştırır)
Benim ne yapıp edip Mardine gidip oğlumu bulmam lazım yeterince 13 yıldır acısını yaşamadım mı? Ona sarılıp öpüp koklamak için neyi bekliyorum hala"

Zümrüt bunları düşünürken okul zili çalar hemen ayağa kalkar ve gözlerini kısarak çocukların çıkış yönüne doğru bakar. Selin ve Mert annelerini görmüştür hemen  yanlarına gelirler.

Selin: Anne senin burada ne işin var
Zümrüt: Neden okulunuza gelemez miyim
Selin: Tabii ki gelebilirsin annem ama öyle önemli bir şey olmadığı zaman pek gelmezsin diye sordum
Mert: Sahi Anne önemli bir durum yoktur inşallah
Zümrüt: Merak etmeyin önemli bir durum yok bugün çocuklarımı kendim almak istedim sadece
Selin: İyi etmişsin güzel annem doğrusu seni görünce mutlu oldum
(selin annesine sarılır)

Zümrüt ve çocuklar arabaya biner, evin yolunu tutarlar Zümrüt direksiyon başında, Selin arka koktukta mert ise önde yan koltukta oturur.
Zümrüt: Çocuklar babaannenizin cenazesi için Mardin'e gidicez yarın sabah
Mert: tamam anne babaannemiz için son görevimizi yerine getirelim
Selin: Anne babaannem babamızın yanınamı gömülücek
(selin'in gözlerinden yaşlar süzülür)
Zümrüt: bilmiyorum kızım babanızın kardeşleri ilgilenicekti  nereye gömerler hiç bir fikrim yok
Mert: Konak'ta Koskoca sümbül ana var babamın öz anası nede olsa o kadın izin vermez ki babamın yanına gömsünler
Selin: doğru diyorsun abi sırf babamın süt annesi diye kimbilir ne kadar uzağa gömerler
Zümrüt: çocuklar sizin o kadın dediğiniz öz babaanneniz oyüzden daha dikkatli konuşun
Mert: kusura bakma Anne benim asıl babaannem ölen Nurten babaannemdi
Selin: aynen benimde tek bildiğim babaannem Nurtendi
Mert: Ayrıca o kadının bize babaannelik yaptığını hiç görmedim iki defa yanına gittiğimiz zaman yüzünü asardı sanki biz ona çok meraklıymışız gibi oda sırf babamın hatrına gitmiştim
Zümrüt: Tamam artık bu konuyu burda kapatıyoruz eve gidince eşyalarımızı toplamamız lazım yarın sabah erkenden yola çıkacaz

Zümrüt ve çocuklar Eve gelmiştir. Herkes odasına gidip valiz hazırlığını yapar. Zümrüt yine her zamanki gibi çocuklardan önce hazırlığını tamamlamıştır. Çocuklara bakmak için odalarına gider.

Zümrüt: hazırlıklarınız tamam mı çocuklar
Selin: ben tamamım anne ama şu pembe kazağımı bir türlü bulamıyorum
Zümrüt: Dolabında asılı değil miydi
Selin: Evet ben de öyle zannediyordum ama baktım yok
Zümrüt: dur bide ben bakayım
Selin: boşuna bakıyorsun ben baktım yok
Zümrüt: emin misin olmadığına peki bu pembe kazak kimin acaba
Selin: ayy inanmıyorum okadar baktım göremedim nerdeymiş
Zümrüt: göremezsin tabi çünkü askılıktan dolabın kenarına düşmüş
Selin: sağol canım annem (öper)
Zümrüt: Tamam neyse valizi hazırladıktan sonra elini yüzünü yıka yemeğe gel
Selin: tamam zaten bitti sayılır

Zümrüt mertinde odasının kapısına gider kapıyı tıklar
Zümrüt: oğlum valizini hazırladıktan sonra yemeğe gel
Mert: tamam anne bitti sayılır

Zümrüt mutfağa gidip yiyecek bişeyler hazırlar.. Çocuklarda aşağı inmiştir beraber yemeklerini yemeye başlarlar hemde sohbet ederler

Selin: Anne babaannemin cenazesinden sonra hemen dönücekmiyiz
Zümrüt: duruma göre bakıcaz kızım
Mert: Anne bak sana söylim ben o konakta kalmam özellikle o halit amcan'ın suratını hiç çekemem
Zümrüt: Çocuklar hani burada Üniversite okuyan bir Pelin ablanız vardı ya Selin'e derslerinde yardım etmişti
Selin: Evet anne ama bunun konumuzla ne ilgisi var
Zümrüt: İşte o Pelin'in annesi Mardin ilçesinde emekli öğretmen, hani daha önce bizede gelmişti yanımızda kalmıştı
Mert: Evet anne ne olmuş ona
Zümrüt: işte bizde şimdilik mardinde onun  yanında kalıcaz
Mert:  Haa şu Selda teyze mi valla bana uyar ozaman
Selin : Ben de Selda teyzeyi çok sevmiştim kızı kadar tatlı valla bana da uyar
Zümrüt: Tamam o zaman bu sorunda halledildiğine göre yemekleriniz bittiyse ellerinizi güzelce yıkayıp dişlerinizi fırçalayın bugün erken yatıcaz yarın dinç kalmamız lazım
Selin: tamam annecim iyi geceler (yanına gelip annesine sarılıp öper)
Mert: iyi geceler annem ( mertte sarılıp öper)

Çocuklar odalarına çıkmıştır. Zümrüt ise ellerini çenesine götürür ve gözleri hafifçe dolar, derinlere dalıp düşünmeye başlar.
"inşallah seni bulucam oğlum ve bizi ayıranlardan bunun hesabını fena halde sorucam"
Zümrüt birkaç dakika böyle düşündükten sonra gözyaşlarını siler ve masayı kaldırıp odasına çekilir..

Sabah olmuştur. Zümrüt ve çocuklar yola çıkmak için hazırdır
Zümrüt: evet çocuklar hazırsak çıkalım artık
Mert: ben hazırım anne
Selin: geldim anne bende hazırım
Zümrüt: bişeylerinizi unutmadınız değilmi sonra unuttuk geri dönelim demeyin
Mert: yok anne tamamız
Selin: anne uçağa bineceksek arabamız ne olucak
Zümrüt: biz gelene kadar kapımızda durucak hadi artık bu kadar çene çalmak yeter kapıda taksi bizi bekliyor..

Zümrüt ve çocuklar ellerindeki Valizleri taksinin bagajına koyup arabaya binerler..
Bir kaç saat sonra havaalanına varırlar.. Beş dakika sonra uçak kalkıcaktır. Zümrüt ve çocuklar uçağa yerleşmiş kemerlerini takıp uçağın kalkışını beklemeye başlarlar

Selin: Anne biz oraya vardığımız zaman  ordan selda ablanın evine nasıl gidicez
Zümrüt: Selda abla ile konuştum o bizi kendi arabasıyla alacak
Mert: iyi bari yine taksiye gidicez demedin
Zümrüt hafif tebessüm edip kafasını koltuğa doğru yaslar ve yine derin düşüncelere dalar aklında devamlı oğlunu nasıl bulacağı fikri dolanır durur..

Aradan saatler geçer sonunda mardine varırlar valizleri alıp uçaktan inerler  ve içeri geçerler.
Öğretmen selda ise Zümrüt'leri karşılamak için bir bankta oturmuş bekliyordur hemde gözden kaçırmamak için kalabalığa doğru gözleriyle gezdiriyordur..
Sonunda Zümrüt'leri kalabalığın içinde görüp seslenir..

Selda: Zümrüttt burdayım
Mert: Anne şu selda abla galiba bize sesleniyor
Zümrüt: evet o haydi gidelim
Selda: ahh Zümrütcüm çok özledim  hoşgeldiniz
(Zümrüt ve selda sarılırlar)
Zümrüt: hoşbulduk ablacım nasılsın
Selda: nasıl olayım güzelim aynı işte gördüğün gibi asıl siz nasılsınız
(selda çocuklara doğru bakar)
Selda: ayy ne kadar büyümüşsünüz  maşallah yanlız selin sen baya zayıflamışsın
Selin: son zamanlarda üzüntüden fazla kilo verdim belki ondandır
Selda: ahh evet çok üzüldüm başınız sağolsun tekrardan
Zümrüt: sağol abla dostlar sağolsun
Selda: ee hadi ayakta durmayalım böyle benim arabaya geçelim.. Güzelim ver valizini bana bagaja koyalım

Valizler bagaja konduktan sonra herkes arabaya biner. Selda direksiyonun başındadır. Zümrüt ön yan koltukta oturur
Selda: evet Zümrütcüm ne yapıyoruz önce
Zümrüt: valla abla önce sizin eve gidip üstümüzü değiştirelim malum yoldan geldik
Selda: bende aynen öyle düşünmüştüm sonrada benim arabayla cenazeye gideriz

Zümrütler Selda öğretmenin evine gelmiştir valizleri bagajdan alıp odanın bir köşesine koyarlar daha sonra hazırlanıp Nurten hanımın cenazesine giderler. Mezarlığa vardıklarında Zümrüt'ün ilk gözüne kestirdiği Halit ağa olmuştur..
Cenaze gömülüp dualar edildikten sonra herkes dağılmaya başlar Zümrüt ise Halit'in yanına doğru gidicekken arkadan kızı selin seslenir..
Selin: anne nereye gidiyorsun
Zümrüt: amcanıza baş sağlığı dileyip gelicem siz arabada bekleyin..

Zümrüt Halit'in yanına gelir. Halit'in yanında abisi kadim ağada vardır
Zümrüt: tekrar başımız sağolsun
Halit: sağol dostlar sağolsun
Kadim: sağol Zümrüt
Zümrüt: Halit ağa seninle  önemli bir konu hakkında konuşmak istiyorum

Halit az çok Zümrüt'ün ne söyleyeceğini kestiriyordur tedirgin oluşunu belli etmemeye çalışır
Halit: Tamam konuşalım da bizim seninle ne önemli bir konumuz olabilir ki
Zümrüt: sen bir gel söylicem
Halit: iyi gelelim bakalım ne söyleyeceksin
Kadim: Ben arabada bekliyorum seni halit
Halit: tamam abi uzun sürmez şimdi gelirim

Zümrüt ve Halit kalabalıktan uzak bir köşeye çekilir
Halit: evet söyle neymiş bu çok önemli söyleyeceğin şey
Zümrüt: senin bu süt annen Nurten ölmeden önce bana oğlumun yaşadığını söyledi ve son nefesinde senin ismini verdi şimdi bana doğruyu söyle benim oğlum nerdee

Halit'in en korktuğu şey başına gelmiştir. Birgün evlatlık aldığı Yusuf'un gerçek ailesinin karşısına çıkıp hesap vereceği olması.
Şuan asıl mesele Halit Zümrüt'e ne cevap vericek...

2.BÖLÜM SONU..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 07, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin