“Dışarı çık, her neredeysen dışarı çık.” Koridorda Frank’ın sesini duydum.
Neden ben saklanmış olabileceğim lanet bir dolap seçtim? Sen bir salaksın. Teşvik için teşekkür ederim bilinçaltım. Ben gerçekten aptal değilim. Bir dolabın içinde, babamdan saklanıyorum. Bu ne kadar güvenli? Düşüncelerim çok tanıdık bir kahkaha tarafından kesildi.
“Orada mısın aşkım.” Frank sırıttı.
“Frank, gitmeme izin ver. Lütfen” Yalvardım.
“Yalvarmak sana yardımcı olmayacak aşkım.” Frankarka cebindenbir bıçakçıkardı.
Cidden mi bir bıçak mı? Mesela beni camdan dışarıya atsan daha iyi olabilir. Bilinçaltı heyecanlanıyorum. Ben nasıl öleceğimi hiç düşünmemiştim, ama buraya kadarmış. Düşüncelerim karnımdaki bu keskin ağrı ile kesildi. Beyaz gömleğim kan ile kaplandı. Kahretsin, çok fazla kan var.
“Seni pislik.Bunu alamazsın!” Bağırdım.
“Zaten var aşkım.” Gülümsedi.
Tüm oda aniden dönmeye başladı. Herşey karardı. Ben…Öldüm.
************************************************************************************************************
“ Em! Em! Emmy uyan!” Elbeni sarstı.
“Ne oldu?! Tekrar üzerinemi işedin?” Güldüm.
“Cidden o birkez oldu Em! Sen yine çığlık atıyordun.” El endişeli bir şekilde dedi.
“Ah” Sadece bunu söylemeyi başardım.
Bu hafta boyunca bu kabusu gördüm. Bu konuda birilerine görünmeye çalıştım, ama sadece orada oturdum ve onlara baktım. Frankdünyanın en kötübabası. O bir ödülü hak ediyor. Ben doğduğumdan beri beni öldürmeye çalışıyor. Bu uzun bir hikaye. Çalar saatime baktım. Bu 12:00 diye okunuyor. Yataktan kalkmam gerekiyor, ama ben büyük bir kızarmış ekmek tarçın çörekleri gibiyim. Sıcak ve bulanık. Bekle, tarçın çörekleri bulanık olurdu değil mi?
“Dünya’dan Emmy’e!!” El bağırdı.
“Ah üzgünüm! Sadece düşünüyordum.” Güldüm.
“Budala. Sadece sana ‘Bugün erkek arkadaşımla tanışmak ister misin?’ diye soracaktım.”
“Hangisi?” Sırıttım.
Elini kalbinin üzerine doğru getirdi “Acıdı.” dedi.
“Bir erkek gurubu vardı, değil mi?”Güldüm.
“Evet. One Direction. Onları tanımıyormuşsun gibi davranma. Senin Little Things’i mırıldandığını duydum.” Gülmeye başladı.
Onun kafasına bir yastık attım. Geçen ay boyunca Niall ile tanışmam için beni rahatsız ediyordu. Ben erkek arkadaş istemiyordum, ama bizim 3 ay sonra erkek arkadaş konusunda dürüstçe bir değerlendirme yapmak ve erkek arkadaşlarımızı elimizde tutmak konusunda anlaşma yapmaya karar verdik. Aptalca değil mi? Asıl eğlenceli olan şey Niall ve El’in 6 aydır takılması. Oops.
“Yani evet mi ya da hayır mı?” Diye sordu.
“Elbette” Sırıttım.
“Böylece gidebilmemiz için giyinmeliyiz” Sadece ona baktım ve hareket etmedim.
“Lütfen Emmy?” Yalvardı.
“İyi” Ona sarıldım.
Dolabıma doğru yavaşça yürüdüm ve sadece bakmaya başladım. Bütün gurup orada olmayacaktır. Ne olur? İsimlerini bile bilmiyorum. Tamam biliyorum, ama Liam ve Louis’i karıştırıyorum. Zayn’in gerçekte yakışıklı olan olduğunu, Niall’ın sarışın bir İrlandalı olduğunu, Louis’in mavi gözlü en büyükleri olduğunu düşünüyorum, ve Liam’da kahverengi gözlü olan olduğunu biliyorum. Birini unutuyordum. Ah evet, Harry Styles tüm beş kişiden en iyi görünümlü biri.
En azından bugün için iyi görünmeliyim. İlk izlenimlerde iyi anlaşmak gerekir. Yaklaşık 20 dakika sonra dolabıma bakmayı kesip siyah skinny jeans, büyük bordo kazak, siyah vans ve siyah bir fularda karar kıldım. Lavaboya gittim ve saçlarımı fırçaladım. Bu sadece komik görünüyor, kıvırın ya da düzleştirin asla doğal kıvırcık olmaz. Arkadan saçımın iki tutamını çektim ve onları beyaz büyük bir fiyonkla sağlamlaştırdım. Niall Horan’la tanışma saati. Beni şimdi öldürün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Secrets (Harry Styles Fanfic)[SLOW UPDATE]
FanfictionEmmy 20 yaşında ve en yakın arkadaşı ile birlikte Londra’da yaşıyor. Hayatın bir çocuk etrafında dönüyorsa ne olur? Emmy tekrar güvenmeyi öğrenebilir mi ve ya onun karanlık geçmişinden en çok onu seven biri mi kurtaracak? UYARI: Bu hikaye içinde ço...