Bu bölüm çok kısa gerçekten çok kısa oruçluyken canım apmıyor ama.Her yazar diyor ya iste geçiş bölümü falan.Bu da bir nevi öyle yani :D Neyse :D Dğer bölüm uzun olacak .
Barkın'ın ağzından;
"Barkın oğlum yarın Hare seni İstanbulda gezdirsin mi?Unutmuşsunfur sen buraları 11 yıldır gelmiyormuşsun Türkiye'ye."
"Hare rahatsız olur Belma Teyze."
"A-aa yok canım ne rahatsızlığı."
"Olsun Belma Teyze.Sen yine de Hareye kızma falan benim yüzümden." benim yüzümden birinin daha üzülmesine dayanamam.
"İyi peki oğlum." Hiçbir şey söylemeden su almak için indiğim mutfaktan çıktım.Hare'nin beni gezdirmesini kabul etmedim çünkü eğer Hare beni gezdirirse Han da rahatsız olur araları bozulabilir.Başta onlardan uzak durmak istemiyordum ama sonra onlardan olabildiğince uzak durmamın en iyisi olacağını kabul ettim.Buraya okumak ve onlarla kendimi affedirmek için geldim ama beni affedebilecek gibi değiller.
Arya daha beni görmedi bile.O gün partide bayılması beni gördüğü için değildi.Arya'nın papağanlara karşı fobisi var.Çok kişi bilmez.Aslında o gün tam partiye gidip kendimi gösterecektim ama sonra Arya bayılınca yanına koştum yardım etmek için Han da beni görünce benim yüzümden bayıldığını düşündü.Başımı yere çarpınca kanamaya başladı.Hare'yi biliyordum.Almanya da yaşıyor olabilirim ama her zaman onlardan haberim vardı.Pek tabii Hare den de.Hare iyi birisi cidden iyi birisi hemen bana yardıma koştu.Ama ben kalacağım evin onun evi olduğunu yan evde de Han'ın kaldığını bilmiyordum.Yani eğger bilseydim otelde kalırdım.Babam Hare'nin babasının Almanya da ki işleriyle falan ilgileniyormuş o yüzden orada kalmam gerekiyormuş falan filan.En kısa zamanda ayrı bir eve tanşınmak istiyorum.Han'ı bebekliğimden beri tanırım.Yani dof
ğduğumdan 7 yaşına kadar arkadaştık.Arya ile de.Ben onları hala seviyorum ama onlar yani bilmiyorum Han'ın sevmediği çok belli ama Arya ile daha karşılaşamadık bile.
Hare'nin ağzından;
"Haaan anlatsana bana"
"Neyi anlatayım ya?" bilmiyorum işte onun için soruyorum ya.Biliyorum falan dersem anlatır mı acaba? "Iıı şey demin ben telefonla konuştum ya.Heh işte o Barkın dı.Bana her şeyi anlattı neden onu dövdüğünü falan herşeyi ama senden de duymak istiyorum." Ya tamam telefonda babamla konuştum ama olsun onun bilmesi gerekmez -,-
"O anlattıysa ben anlatmam."
"Han lütfen.Hayır anlatsan ne olur ki?" Hayır ben neden cümlelerimin başına hayır koyuyorum?Neyse.
"Hayır." iyi ya tamam.Anlatmazsan anlatma Alla.Alla.
"Tamam."
"Gercekten mi? gözlrrini kocaman açmış bana bakıyordu.Ne vardıkı bunda bu kadar saşırılacak."Evet"
"İyi bari." İkimizde kahve istedik.Kremalı kahveler favorim ^^
Ben kahveyi içerken dudağımın üzerine kahvenin kremadı bulaştı.
"Bak bak.Siz neden böylesiniz ki?Yani erkekeler ortalıkta yokken gayette güzel kahvenizi içiyorsunuz.Ama gel gör ki erkeler ile otururken dudağınıza krema bulaştırırsınız.Sizi cidden anlamıyorum." O kadar laf söyleyecek ne vardı anlayamadım doğrusu.Sadece dudağıma biraz krema bulaştı.Cevap vermedim.Tam elimpe kremayı silmeye kalkışmışken ayaga kalktı.
"Daha kolayı var" deyip D.U.D.A.K.L.A.R.I.M.A. uzandı.Ve Ö.P.T.Ü. ne güzel bir öpücük eksikti :)))))))
Evet son sahneyi Big Bang'ın Secret Garden Parodysi olan Secret Big Bang den aldım.İzlemiş olanlar bilir
Çok komik bir parody di :D Neyse özentilik yaptım :D
Bölüm sınırı 6 vote 3 yorum.Fazla değil aslında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİREMSES.
Teen Fiction"Gerçekten isminin hakkını veriyorsun Hare! Sert bir kaya gibisin sürekli sana çarpıyorum ve canım acıyor." "Senin adının anlamıda hükümdar ama senin hükümdarlığın anca küçük sınıflara Han!"