♣9-İsimsiz

385 16 1
                                    

Gene ben :DD Neyse öncelikle okuyanlara teşekkürler seviyorum sizi *;

Gene dershanede fen dersinde yazıyorum artık kadın beni dersten atacak djjbdbd Birde uzun bölüm istiyorsunuz ama yazamoyorum anca bu kadar.

VE ÖNEMLİ!!!

HİKAYENİN YAZIM TÜRÜNDE FARKLILOK YAPACAĞIM BEGENİLİR İNŞALLAH :D

Bölüm şarkısı; TaeYang-Eyes,Nose,Lips YouTube de açıldı zaten dinleyebilirsiniz :D Sakin şarkı hüzünlü de biraz bölüm heyecanlı biraz ama olsun hxhcj

-Zeynoo

Han ile birlikte bağırışların geldiği tarafa doğru koşmaya başladık.Han'ın korkusu ve endişesi gözlerinden okunuyordu.Kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu ama anlayamadım.

"ARYA?!?" Arya'yı yerde bilinçsizce yerde yatarken gördüğümde tüm kanım çekildi sanki.Ama Arya'nın başında birisi vardı,erkekti ve yüzünden endişesi okunuyordu.Ben ise öylece kalakalmıştım sanki bedenim benden habersizce kilitlenip kalmıştı.

Ben daha ne olduğunu anlamadan Han,Arya'nın başındaki çocuğun yakasından tuttuğu gibi yere yapıştırmıştı.Arya'nın yanına kendisi geçti ve onu kucağına aldı.Etraftaki kalabalık olanlara anlamayan gözlerle bakıyordu.Aslında ben de anlamayan gözlerle bakıyordum.Han,Arya'yı çoktan arabaya bindirmiş ve gitmişti.Hızlı adımlarla Han'ın yere yapıştırdığı çocuğun yanına doğru gitmeye başladım.Kafasını beton olan zemine çok kötü çarpmıştı.Han ona gerçekten sinirli görünüyordu,ya da özel bir durum söz konusu değildi sadece Arya'yı öyle görünce endişeden kaynaklanan bir sinir hissetmişti bilmiyorum.Adını bilmediğim çocuk hala yerde yatıyordu.Kalabalık neden dağılmıyorduki?Madem yardım etmeyeceksin neden burada kazık gibi dikiliyorsun? "Şşt iyi misin?Kalkabilecek misin?" etraftaki kalabalıktan sesimi anca duymuştur.Zaten benim sesimde olması gerekenden daha az çıkmıştı. "Aaahh başım" elini başına götürdü,eline baktığımda başının kanadığını fark ettim.Han o kadar hızlı yere fırlatmıştı ki başının kanaması olağandı. "Kafan kanıyor.Hastaneye gidelim" Başı o kadar fazla kanamıyordu ama dikiş gerekebilirdi.Tedbir almakta fayda vardı.

"Gerek yok...Fazla kanamıyor zaten.........Sen..sen Hare misin?!" İsmimi nerden biliyorsin diye soracaktım ama burası benim doğum günü partimdi dimi.Ama ben onu tanıdığımdan pek emin değilim.Hayatımda bu yüzü hiç görmedim hatta.Sokakta yürürken yanımdan geçse bile hatırlardım.Böyle bir yüzü unutmak mümkün olmasa gerek.Peki asıl soru,benim doğum günü partimde ne arıyordu ve Arya neden bayıldı?Ama şuan aciliyeti olan bir konu daha vardı bu isimsizin kafası kanıyordu.

"Evet adım Hare ve şimdi birlikte hastaneye gidiyoruz" itiraz etmek için tam ağzını açacağı sırada onu yerden kaldırmak icin atağa geçtim.Hiç bir şey söylemeden ayağa kalktı ve yürümeye başladı ben yokmuşum gibi hareket ediyordu.Sen gel benim doğum günümü berbat et -gerçi o mu yaptı bilmiyorum- sonra ben yokmuşum gibi davran ne güzel.Bir Allah'ın kulu da gelip bu kıza ne oldu acaba demiyor.

"Hare!!" Adımı duyduğum da direk arkama baktım yanoma doğru koşan Alkın'ı gördüm.Bu çocuk cidden farklı."Hare nereye?Bu kim?Ne oldu?Han nerede?" Alkın'ın bu pompalı tüfek misali arka arkaya sıraladığı sorular karşısında derin bir of çektim çünkü bunların hiçbirinin cevabını ben de bilmiyordum.Bu kim?Ben nereye gidiyorum?Ne oldu?Han nereye gitti?Hiç birinin cevabını önce kendime veremiyirdum ki."Bilmiyorum Alkın beni eve bırakır mısın lütfen?" Eve gitmek istemiyorum aslında ama burada durmakda istemiyorum aslında ben ne istediğimi bile bilmiyorum. "Ne demek...tamam hadi gidelim" Hemen arabasında sürücü koltuğunun yanında ki koltuğa yerleştim.Ve eve gidene kadar da tek kelime etmedik.Geldiğimizi el frenini çekmesinden anladım.Tam kapımo açacaktım ki Alkın önce davranıp kapımı açtı.Ne ara yerinden kalktı anlamadım zaten önemli de değil."Sağol.Seni de yordum"

"Yorulmak mı?Hemen yanında ki evde yaşıyorum Hare zaten buraya gelecektim.Ama eğer illa teşekkür etmek istiyorsan arabama et.Bu kadar ağır bir yükü taşımak kolay değil" Bu çocuk acaba ölmek mi istiyordu?Ama yine de beni güldürmeyi başarabilmişti. "Sen bana şisman mı diyorsun yani?" ses tonum aynı küçükken annemin en sevdiği elbisesini kestikten sonra bana kızdığı zamanki gibi çıkmıştı."Evet değil misin?Allah bilir sen annenin karnında 5 kilo falan doğmuşsundur" Birden gülmeye başladım onun da güldüğünü hissedebiliyordum. "Bak güldürdüm seni" dedi Alkın bir yandan da gülerken.

"Bir kere ben 3 kilo 600 gram doğmuşum.5 kilonun yanindan bile geçmemişim yani" şu an dışarıdan mahallede kavga eden kadınlara benziyorum muhtemelen.Ama olsun.Kimse bana şişman diyemez dedirtmem! "Kilo takıntın olduğunu bilmiyordum.Neyse hadi eve gir üşüyeceksin soğuk hava" doğru söylüyor aslında hava rüzgarlı ve benim üzerimdeki elbise fazlasıyla açık.Soğuk hava bacaklarıma vurunca titredim ama belli etmedim. "Tamam"

Eve girdiğimde evde hiç ışık yoktu.Elimle zaten yerini ezbere bildiğim düğmeyi kapattım.Anne ve babam neredeydi acaba? İlkin?İlkin de yok.

Bu gün benim doğum günüm değilmi.Güzel çok güzel.En güzel doğum günüm.Aslında genel olarak kötü sayıpmaz eğlenmediğimi söyleyemem ama.......

Hızla merdivenleri çıktım ve odamın kapısını açtım.Kendimi direk yatağıma attım.Yatağımla evlenmek istiyorum.Onu çok seviyorum o benim hayatımın anlamı tek gerçeğim yaşama sebebim o benim her şeyim bzgzyz Şaka bir yana gerçekten yatağımla evlenmeyi bir ara kafaya takmıştım ama tabii olmayacağını söylediklerinde YIQILDIM.

Hemen uykuya dalmak istiyordum ama uyku bana sıcak kollarında yer açmamıştı.Neden istediğimde uykuya dalamam ki?

Tam uykunun sıcak kollarına kendimi teslim edeceğim sırada telefonumun çakasıyla bu düşüncem den de sıyrıldım.Uyku bana haramdı.

Arayan Han'dı.Acaba ne olmuştu.Arya iyi miydi kötü mü?

"Alo Han,Arya nasıl?!" o kadar hızlı sormuştum ki hızım karşisında bir an duraksadı."Yok bir şey bayılmış sadece"

"Tamam da beden bayılmış?"

"Bir şey yok diyorum Hare!Ben sen iyi misi. diye aramıştım" merak mı etmiş.Helal.

"Merak etme ya Alkın beni eve bıkargı.;

"Alkın mı?!?!"

"Evet komşmuzu ortağımız hani hatırladın mı?"

"Çok komik" telefonun diğeer ucunda gözlerini devirdiğine yemin edebilirim.

"Hıı Tamam.Bb." diyip kapattım.Bu neyin atarı anlamadım ama oldsun.

Telefonu kapatım komifinin üstüne geri koydum.Tam kendimi yatağa atacağım sırada birden odanın kapısı açıldı.Ve ben Tanrın'nın şaheseriyim diye resmen bağıran bir yüzle karşılaştım.Ama o yüz benim ona baktığım gibi karşılamıyordu.Zaten odamın ışığı kapalıydı  ve içeriden giren ışık ile yüzünü keşfetmeye çalıştım ama pek başarılı olamadım gibi.

Ama şunu söyleyeyim ben bu yüzü daha önce gördüm.Çünkü bu yüzü unutmam.

PİREMSES.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin