İlk aşklar geçicidir diyenlere bi Zaman'lar bende katılıyordum ama değişti ilk ve son aşk benimki asla bitmez...
Peki ben kimim su erdemli 17 yaşında liseli bi kız ailemi çok seviyorum. Abim 19 yaşında adı emir çok kıskanç. Erkek kardeşim Emre 13 ya...
Multide sensiz ben var... Sabah uyandığımda Mina yanımda bacağını karnıma ellerini boğazıma sarmış şekilde uyandım Meryem ve Elif yerde yatıyorlardı ohh iyi oldu çete dün çok geç olduğu için burda yattı 04:38 kadar uyanıktık sorun şuki hepimiz biticez ama ben derste uyicam tabikide. Lavaboda rutin işlerimi halledip giysi seçmeye başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Önceden giydiğime benzeyen giysiyi giydim saçımıda azıcık dalgalandırıp açık bıraktım yanınıda örüp makyaja geçtim kırmızı ruj ve eyeliner çektim rimel sürdüm sonra Mina'nın yanına gidip yastıkla onu boğmaya başladım uyanınca yastığı çektim. - ne yapıyorsun sen ya? Dedi Mina - hadi ama bunları uyandırmicaz erkeklerde sıra. Dememle sinsice güldük erkekler dün bizi uyandırırsınız diyip yatağa hücum etmişlerdi. Abim gilin odasını açınca direk burnuma çorap ve ter kokusu geldi. Mina ve ben yastığı aldık sonra yavaşça abilerimize doğru ilerledik Mina Çağatay'ın bende abimin yanına gelince birbirimize baktık ve yastıklarla onları boğmaya başladık ama heycan lazım. - abi yardım et. Dedim abim oyandı ve kolumu sıkmaya başladı - abii bişey yap lütfen. Dedim Mina oda benimle aynı durumdaydı doruk ve Buğra kımıldadı ama geri uyudular biz burda bağırıyoruz onlar uyuyo - abi bize dokunuyorlar masumluğunu gidicek Mina'da aynı durumda abii. Dedim ağlamaklı çıkan sesimle birden kolumdan tutulup duvara itilmemle abimin Çekmeceden silahı çıkarıp bana tutması bir oldu. - nerde o size dokunmaya çalışanlar söylesene lan. Dedi ve pencereye eşyalara bakmaya başladı. - abi biz size şaka yapmıştık ya. Dedi Mina korkuyla Çağatay ona çok kızgın bakıyordu abimde birden kızarak üstüme geldi ben hemen koşarak Mina'nın kolunu tuttum ve odadan çıkardım arkadanda ' diyer uykucuları uyandırmayın ' dedim uyanmalarını istemiyordum. Mina'da üstünü giyip geldi oda siyah dar pantolon ve benimle üstümle aynı renkte olan göbek hizasının biraz üstünde olan ince bi kazak giymişti siyah bot ayakkabı giymiş sade makyaj yapıp saçını düzleştirmişti ve açık bırakıp yandan örmüştü aynı ben üzenti kanka ama aynı ikiz gibi duruyorduk ve hoşuma gitmişti. Çağatay ve abimde gelince masa tamamlandı yani çete yukarda uyuyordu ve ailem zaten öğlede uyanır bu yani. - Minaa alışverişe çıkalımmı dün bana yetmedi. Dedim Mina hevesle kabul etti - suyu alan gelecekteki kocası için bi saygi duruşu lazım. Dedi Çağatay - sen kendine baksana benim kocamdan sanane zaten asla seninle evlenmiceme göre seni ilgilendirmez hem kendisi gayette beni beğeniyor çok şanslı oldunu söylüyor kapak. Dedim aslında bunu abimi sinir etmek için söylemiştim ama abim tam bir mal olduğu için 5 saniye sonra ayıktı. - ne sevgilinmi var? Dedi bıçağı sıkıca tutarak ay bunun yüzüde kızardı sinirden. - yok seni sinir etmek için söyledim hem olsada karışamican o yüzden sanne. Dedim ay bu gün ne güzel kapak atıyorum. - yanlız suyun namusunun oldunu öğrenmiş olduk. Dedi Çağatay - tabi var hatta ilk öpücüğüm bile var ha sen ne sandın beni. Dedim saçımı geriye atarak. - ne bileyim ben Mina ve annem hariç her kızı anladığın şeyden sanıyordum. Dedi Çağatay - iyi o zaman karını ona göre seçersin ben hariç. Dedim - neden sen hariç? Dedi Çağatay ağzımdaki lokma boğazımda kalıp öksürmeye başladım - mal senin yüzünden Azrail'i gördüm ve sinirli hüdük olduğun için olmaz bu iş tamamı asla seni sevmem. Dedim bu çocuk azıcık kırıldımı ne? - benmi sinirliyim? Dedi sinirle işte sinirli biri - evet bileğimi senin yüzünden burktum senin sinirin yüzünden Araf'la konuşamayıp sen sinirlendin diye kolumu tutup beni odaya attın be gerçekten hiç sinirli değilsin kim bilir daha ne yaparsın bana sinirlin yüzünden. Dedim ayağa kalktı ve kolumu tutup beni kapıya sürüklemeye başladı. - emir ben bırakıcam suyu sende Mina'yı bırak sana güveniyorum. Dedi Çağatay - bende sana güveniyorum ama kardeşime zarar verme. Dedi abim manyak bunlar Çağatay'ın arabasına atıldım birden baya baya beni bu mal attı arabaya. - sus tamammı sakinleşmem lazım. Dedi Çağatay - tabi insan sinirlenince sakinleşmeli. Dedim ve ağzımı fermuar gibi kapatıp camdan attım o ise sadece bana bakıp gülmüştü. Zaman geçtikçe Can'ım sıkılmaya başladı ve nereye gideceğimi merak ediyordum zaten dağın başındaydık daha fazla dayanamıyıp konuşmaya başladım. - Çağatay nereye gidicez? Dedim - ne bileyim geziyoruz işte. Dedi - Çağatay bence yeter bu kadar gezme. - azcık daha sinirimi atıyım hem sen sussana. - tamam susarımda sen neden sinirlendinki? - bak kaza yapıcaz sus hem seni ilgilendirmiyor. - tabi beni ilgilendirmez ben kimimki. Dedim biraz sevgili tripleri gibi oldu ama kalbimi okşadı yani kırıldım. - ayyy sen kırılmışın yazıık. Dedi Çağatay gülerek son nokta. - Çağatay abi arabayı durdur inicem. Dedim ama bu yine sinirlendi - saçmalama inmiyorsun ve bana bi daha abi deme. - Çağatay ABİ inmek istiyorum. Dedim abi kelimesinin üstüne basaraktan - bana abi deme demedimmi ben sana lan. Dedi arabayı hızlıca durdurup kafam cama değdiği için ağrımıştı kafamı tutup arabadan indim ama çok acıyo kafam ya. - su bekle su dedim bekle dedim su lan bi dur su bak buraya gel gebertirim seni su diyorum. Dedi arkamdan gelerek ama pak anlamamıştım sesi bi gidip bi geliyordu kafamda tuttuğum elime sıvı birşey gelince direk elime baktım kırmızı bi sıvılık kan evet bu kan kafam kanıyor Çağataya çaktırmadan elimi yine kafama tuttum. - su tamam bak özür dilerim. Dedi ama geçti boru pazarı arkamdan hayla sesleniyordu ama sesler gelmemeye başlamıştı. Gözümü her kırptığımda etraf kararıyordu ve bacaklarım artık çok yorulmuştu kan daha fazla geliyordu elime karnıma kadar kan akmıştı kolumun birden çekilmesiyle o tarafa baktım ama gözüm hem bulanık hem karanlık gördüğü için kim oldunu seçemedim. Daha fazla bacaklarım dayanamıyıp yere düştüm. Çağataydan... Bir tüllü beni dinlemedi arkasından o kadar bağırdım zaten kafasını ağrıtmış olmalıydım. Her ne kadar arkasından bağırsamda beni dinlemedi dur bi dakka kızın kafası kanıyor baya baya kanıyor. Yanına koşarak gidip kolundan tutup kendime çektim gözüme anlamsız şekilde bakıyordu. - su kafan kanıyor suuu. Dedim ama bi işaret yoktu aynı anlamsızlık. - suuu gel hastaneye gidelim. Dememle yere düşmesi bir oldu onu belinden tuttum gözleri hayla açıktı bana bikere daha bakıp gözünü kapattı öldü aha öldü kesin öldü ama ölmesin. Kucama alıp arabaya koydum ben ne dicektim şimdik Emir'e. Aklımdaki fikirle telefonu elime aldım ve adamlardan birini aradım. - benim dağdaki evime iki tane en iyi dokturlardan gönder hemen gelicem bundan kimsenin haberi olmasın. Dedim ve kapattım ne şanski eve çok yakındık son hızla eve doğru sürdüm. Geldiğimizde erkek doktur ve kız doktur kapıdaydı arabadan suyu kucağıma aldım kafası fazla kanıyordu. Kapıyı açınca yukarıdaki odaya yatırdım dokturlarda gelince odadan çıktım. Kapıya yaslandım ve sadece bekledim. 13 dakka sonra kız doktur odadan çıktı sarı saçlı ela gözlü kırmızı mini elbise ve abartılı makyajıyla karşıma dikilmiş bana bakıyordu. - hastanın durumu iyi tüm bilgileri içerdeki doktur bey vericek bu arada adım Burçin. Dedi ve elini uzattı zaten konuşurken ağzının 2 metre sağa, sola gitmesini saymıyorum. ' hı hıı ' diyip odaya girdim ama girmemle sinirlenmem bir oldu peki neden? Çünkü o doktur herif suyun burnunun dibinde kafasına bakıyor ha arasıra yüzünden dudaklarına oradanda suyumun vücuduna bakıyor. - sevgilim Nasıl? Dedim sert tonumla - onu söylemek için erken yapıcaklarınız baya bi dinlenmesi lazım ve her ihtimale karşı 24 saat uyumamalı ben yinede hastaneye gitmenizi öneriyorum daha rahat incelemek amaçlı. Dedi - benim sonuçta kimsenin değil ben ne yapıcamı biliyorum siz karışmayın ve benim olana bir daha bakmayın. Dedim sonlara doğru sesimi biraz yükselttim - tamam Çağatay bey. Dedi ve gitti yanıma Burçin geldi - Hanfendi çok şanslı olmalı isterseniz ben size telefon numaramı vereyim lazım olur belki. Dedi ne demek istediği belli işte açık. - tamam. Dedim ve telefonumu çıkardım sonuçta erkeğim yanii - söylüyorum 0538 *** ** **. Dedi sonrada gitti bende suyun yanına oturdum ben neden öyle görünce sinirlendimki? Cevap emanet sonuçta peki ne yapıcaktım? 1. Yorulmicaktı 2. 24 saat uyumayacak peki Emir'e ne dicez? Biz biraz fazla uzaklaştık arabanın benzini bitti orada kaldık diyer günde şiddetli bi yağmur yağdı zaten telefon şarjları bitikti. Bunlarda çözüldümü rahatım. Sudan... Gözümü çoktan açmıştım ilk şey Çağatay'ın beni yatağa koyması ve kafama bişeyler yapmaları gözümü açmayıp numara yaptım ama olaylar baya karışıktı Çağatay Bas baya kıskandı ve su benim dedi valla o an her hücreme kirpiklerime kadar onun oldumu sandım öyle bi konuştuki bide sevgilim demesi ama inadım ben. Gözlerimi biraz açıp Çağataya bakarak - Çağatay abi ne oldu bana? Dedim - bana bidaha abi deme. Dedi sinirle zaten sinirli ölü olarak çıkıcam bu evden ama banane. Dudağımı büzüp kollarımı Çiçek haline getirdim. - iyimisin? Dedi Çağatay cevap vermedim - tamam ama bu olaydan kimsenin haberi olmicak. Dedi gözümle 2 saniye bakıp ofladım odunnnnn, malllll, hüdükkkk, beyinsiz, salakkkkk, kazmaaaaa, ayıııııı. - cevap ver. Dedi - ne diyeyim Çağatay abi. Dedim bilerek abi demiştim - sana ne dedim ben? Dedi - ya ağız alışkanlığı olmuş. Dedim - senin o ağzını- tövbe tövbe ağzımı açtırma ve bidaha bana abi deme. Dedi - tabi tabi. Dedim - suuuuuu. Dedi tatlı bi bağırmayla. Kestik ufak duyuru yeni bi kitap geliyor neden çünkü ilk ve son kitabımı final yaptım o kitap Hakkı'nda bilgi veririm ama tabi olmazsa olmaz aşk, macera, aksiyon felan olucak ama siz aklınızdakini söylerseniz yada çizgi film felan isterseniz onu yaparız yani demek istediğim mucize Uğur böceği ile kara kedi diye çizgi film var çoğu varlıklarda bunu getiriyor ne bileyim aklınızdakini söyleyin ona göre kitabı yazıcam. 1425 kelime...
