Kadersiz

18 0 0
                                    

Çok zor durumdayım. Ben size en başından herşeyi anlatayım. 2003 yılında cep telefonuma bilmediğim bir numara çağrı atıp duruyordu. Fakat tanımadığım için ben cevap vermiyordum. Daha sonra bu numara beni aradı. Karşımda iyi konuşan bir bey halimi hatrımı soruyordu. Bende onu tanımadığımı söyledim. "Nasıl tanımazsın?" dedi. Bende; "tanımadım kusura bakmayın" deyip kapattım.

Annemlerle otururken bu numara tekrar aradı ve anneme verdim telefonu, annem açtı ve konuşmaya başladı. Annem o kadar güzel konuşuyordu ki karşıdakiyle, tabii ben şaşırdım. Annem beni veridiğini söyleyerek, bak kızıma asılma dedi. Ben o sıralarda nişanlıydım.

Tabi ağzım açık telefonu aldım; "efendim" dedim. "Şimdi tanıdın mı?" dedi. "hayır" dedim.Meğer annemin halasının kızının oğluymuş. Beraber büyümüştük ama sonra onlar başka şehre biz başka şehre taşınmış, irtibatımız kopmuştu. Tabi sohbet muhabbet derken her gün görüşmeye başladık. Dayımın evindeki vitrinde benim nişan resimlerim duruyordu. Bana o resimlerden bahsetmeye başladı. Zaman içinde birbirimizle ilgilenmeye başlamıştık. O sıralarda bende nişanı atmıştım. Artık her gece sabahlara kadar mesajlaşıyorduk. O İstanbul' daydı. Onun kuzenide benim bulunduğum şehre beni ziyarete gelmişti. Kuzeni çok ısrar etti istanbul' a gel açılırsın diye... Bende istanbul'a geldim kuzeniyle...

Bizi otogardan o aldı. Birbirimize doğru dürüst bakamıyorduk bile... Hep beraber eve gittik. Dayımlara gittiğimde resimlerimi görmedim vitrinde... Nişanı attığım için topladıklarını düşündüm ama durum öyle değilmiş. Onu resimlerime bakarken yakalamışlar. Hatta bazı geceler resmi öpüp öyle yatıyormuş. Bir gece kuzeninde kaldık ikimizde... Sabaha kadar oturduk konuştuk, kuzeni, o ve ben... Gündüz bütün akrabalar aynı yerde oturduğumuz için görüşemiyorduk.

Yavaş yavaş aramızdaki bağ kopmaya başlamıştı. Konuşamıyor, görüşemiyorduk. Artık herkes aramızda geçenleri anlamaya başladığı için uzak duruyorduk. Ben yaşadığım memlekete geri döndüm. O ise istanbul' da kalmıştı. Geri döndükten sonra beni bir daha aramamasını söyledim. Benim dayımın eşi onun teyzesiydi. Yengem onunla konuşmuş ve benden uzak durmasını olayların iyi olmayacağını söylemiş. Böylece bana zarar gelmemesi için benden uzaklaştı. Görüşmemeye başladık.

Eski nişanlım barışmak için çabalarda bulunuyordu. Birgün onun bir kızla görüştüğünü duydum ve eski nişanlımla barıştım. Düğünüm olacaktı. O sırada benim yeniden nişanlandığımı duyunca ailesinin bulduğu bir kızla nişanlandı. Benden bir hafta sonra da onun düğünü vardı. Evlendim , ailesi düğünüme geldi ama o gelmedi. O evlendi benim ailem gitti, ama ben gitmedim. Benim çocuğum oldu 2-3 ay sonra onun çocuğu oldu.

Aradan yıllar geçti ve ben boşandım. İstanbul' a geldim. Onun ailesi başka bir şehirde yaşıyordu. İstanbul' a taşınmaya karar verdiler. Bir sabah kızım pencereden bakıyor, bende onu tutmak için geldiğimde gözgöze geldik. Yanında eşi ve çocuğu vardı. Öyle bir bakışı vardı ki anlatamam. Dediğim gibi tüm akrabalar bir aradayız. Annesi taşınınca sürekli o İstanbul' a gelmeye başladı. Bizde mecburen görüyorduk birbirimizi. Konuşmak zorundada kalıyorduk. Eşiyle aralarında bir sevgi olmadığını herkes biliyor. Sadece çocuk için evlilikleri devam ediyor.

Kardeşi askere gidecekti. İstanbula geldi. Bizde toplandık kardeşini ziyarete gittik. Daha sonra gençler hep beraber cafeye gittik. Eğlendik bol bol... O gün benim de doğum günümdü. Oda yanımızdaydı ve her zaman ki gibi eşi yoktu. Herkes dans etmeye çıktığı bir anda biz masada yalnız kaldık. Ben eşinin neden gelmediğini soruyordum. Bana; "ben sadece son bir senedir kağıt üstünde evliyim" dedi.

O sırada bizi oyuna kaldırmaya çalıştılar. Slow bir parça çalmaya başladı, kardeşi beni dansa kaldırdı. Oda kuzeniyle dans ediyordu. Tam dansın orta yerinde kardeşi beni yavaşça ona doğru itti ve biz pistte karşılıklı kaldık. Dans etmeye başladık. O sırada Rober Hatemo' nun "beyaz ve sen" parçası çalmaya başladı. "Bu şarkı sana gelsin" dedi. O anda o kadar tuhaf oldum ki... Kokumu içine çekiyordu. Sonra kardeşi beni tekrar aldı. Gülmeye çalışıyordum ama dumur olmuştum.

Kardeşiyle hem dans ediyor hemde evlilikten bahsediyorduk. Birden "nelerden vazgeçtiğinizi biliyorum" dedi. Gülümsemekle yetindim. Masada yalnız kaldığımız bir anda hala beni çok sevdiğini söyledi. Cevap veremedim. Kafeden çıktığımızda yağmur yağıyordu. Bizi taksiye bindirdiler ve onlarda taksiye bindiler eve gittik. Gizlice resimlerimi çekmiş o akşam... Bana da gönderdi.

Şu anda sürekli beni arıyor ve ben ne yapacağımı bilemiyorum. Her fırsatta beni çok sevdiğini ve bir evliliğinin olmadığını sadece çocuk için evliliği devam ettirdiğini söylüyor. Ben evli biriyle olamam, bunu biliyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yasak aşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin