bir

15 0 0
                                    

Sessizce kaşlarını kaldırdı. Bana bakmak istemiyordu fakat bunu yapması lazımdı. Beni görmesi gerekti. Sonunda dayanamadı ve o da tam düşündüğüm şeyi yaptı. O duygusuz bakışlarını yüzümün her köşesinde gezdirdi. Üç iki ve bir. Konuşmaya başladı...

"Son testlerin iyiye gittiğini göstermesi gerekirdi. Sen ise son iki aydır daha da kötü oldun. Söylesene sırrın nedir?" dedi ve cevabını aldıktan sonra sönecek olan o iğrenç çarpık gülüşünü yaptı. Bunun daha da uzamasına tahammül edemezdim. Ben de ona gülüşü kadar çarpıcı bir cevap verdim. "Sizsiniz. Siz, siz ve sizin gibi boktan insanların bu lanet dünyamı daha da boka bulamak istermişçesine daha da aşağıya batırması." Söndü. Bu ani çıkışım onu şaşırtmış olmalıydı. Bir şey demesine fırsat bırakmadan neredeyse bir yıldır içimde tuttuğum o sinirimi bu minyon tipli adama bıraktım. Yaşlı değildi. Genç görünmeye çalışan aptal biriydi. 'Aptal bir çapkın' diye geçti içimden bir an. "Bıktım. Ben bıktım ve tükendim. Lütfen. Siz de bıktınız biliyorum. Eğer sırf ailem gibi insanların size ödediği tonlarca para olmasa bu boktan işinize tahammül edemeyeceğinizi söyleyin. Gerçeklerin yüzünüze birer birer sert rüzgar gibi vurmasına izin verin ve beni bu gerçeklerle yalnız bırakın. İyi olacağım. Buradan kurtulduğumda. Yapamadığınız onca yardım için yine de teşekkür ederim. İyi günler dilerim." dedim. Dedim. 

Dedim değil mi? Şu anda ceketiyle şu kapıdan çıkıp giden de benim. Yoksa geri mi dönmeliydim? Hayır. Geri dönecek isem, bu orası olmamalıydı. Geçmişte bir yer. Belki bir lokantanın girişi, ya da kayalıkların tepeleri olmalıydı. Bir daha asla, orası, iğrenç yataklı klinik olmamalıydı. 



-3818

insomniaWhere stories live. Discover now