sunshine

131 7 2
                                    

Bir bayrak gibi dalgalanan saçlarıma inat, rüzgar sertçe esiyordu. Gözlerimi alan güneş ışığı, saçlarımı daha parlak kılıyordu. Yumuşak bulutlara dokunmak istercesine tek elimi kaldırdım. Rüzgarı hissettim yalnızca. Sertti, bir o kadar da usul. Ağaçlar ve yerdeki uzun otlar, gözlerimi yansıtıyordu. Yeşilin en saf halini. Çıplak ayaklarıma ara sıra değen otlar gıdıklanmamı sağlıyordu. Güzel bir histi aslında. Kafamı yukarı kaldırdım ve gökyüzünü izledim. Mavinin her tonunun buluştuğu yeri. Sallandığım salıncağın iplerini sıkıca tutarken, yere indirdim kafamı. Yerdeki gölgem, gün batımının ışıkları ile çok daha güzel görünüyordu. Bulunduğum salıncağın birden hızlanması ile küçük bir şok geçirdim. Arkamda biri vardı ve salıncağı sertçe sallıyordu. Ona doğru her yaklaştığımda, burnuma eşsiz bir koku geliyordu. Sarhoş olmuştum adeta o koku ile. Arkamdaki bir melek miydi? Vücudumu yavaşça geriye eğdim ve kafamı arkaya doğru çevirdim. Kokusu gibi kendiside eşsizdi. Muhteşemliğin bütünlüğüydü o. Siyah pantolonu üstüne tam oturmuş, beyaz bol tişörtü ise ona bir harikalık katmıştı. Erkeksi yüz hatları çok güzeldi. Fakat yüzü anlaşılmıyordu. Güneş ışığı yüzüne vuruyordu. Göremesem bile, afallamış ifadem karşısında tebessüm ettiğini hissediyordum. Salıncağı salladıkça onun büyüsüne kapılıyor, gözlerimi ondan alamıyordum.


Euphoria'ma...🌻

Euphoria| Jeon JeonggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin