Ayrılıklar acıtır canımızı.
Terk edilişler, zamansız gidişler.
Ansızın gelen sonlar.
Kanatır bitişler.
Yaşadığımız sürece her an bir adım daha yaklaşıyoruz ölüme. Geçen her saniye sevdiklerimizden ayrılmaya yaklaştırıyor bizi. Bu hayat öyle bir şey ki hüznü de yaşıyor insan mutluluğu da. Varlığıyla bizi göklere çıkaran insanlar yokluklarıyla biranda yerin dibine sokmayı başarıyorlar.
Hiç sahip olmadığınız bir insan nasıl bu kadar acıtabilir canınızı ya da gittikten sonra bile hâlâ nasıl bu kadar çok sevebilirsiniz? Yokluğu canınızı yaksa bile onu hâlâ seviyor olmak nasıl mutlu edebilir sizi?
Ve Tanrı neden bu kadar erken alır onları bizden?..
4 Temmuz 2013
Bir peri masalı gibiydi bizimkisi.
Mutlu sonu olmayan.
Her merhabanın elvedayla bittiği bir aşktık biz.
Kahkahaların, gözyaşlarının birbirini kovaladığı bir yarıştaydık.
Sessizliğin sesiydik belki de.
Bitmeyen cümlelerin sonuyduk.
Söylenemeyen sözlerin dile getirlişiydik.
Birlikteyken akıp giden, ayrıyken geçmeyen zamandık.
Bir annenin evladına duyduğu sevgiydik.
Heyecanlı bekleyişlerin umuduyduk belki de.
Savaşın içindeki barıştık.
Esaretteki özgürlüktük.
Masumca söylenmiş seni seviyorumlardık.
Gizlice bakışmalar, göz kaçırmalardık.
Gece uyuyamama sebebiydik.
Düşündükçe yüzdeki aptal gülümsemelerin kıvrımlarıydık.
Gördükçe midede uçuşan kelebeklerdik.
Mutluyduk, bizdik, birlikteydik.
Ama hepsinden önce zamansız gelen sonun,
Ayrılığıydık, hoşçakalıydık, gözyaşıydık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişi Unutamazsın
Teen FictionSenden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı sevgilim. O çocuksu kahkahalarım, varlığın verdiği huzur, mutluluk... yokluğunla birlikte tek tek terkettiler beni. 'Ölene kadar ayrılmayacağız.' demiştik. 'Ölüm olacak bizim sonumuz.' Eğer kelimelerin büy...