2 saat önce uyanmama rağmen hâlâ yataktaydım. Tekrar uyuyamayacağımı bilmeme rağmen yataktan çıkmak istemiyordum. Sürünerek de olsa yataktan çıktım. Duş almadan kendime gelemeyeceğim için sıcak suyun altına attım kendimi. 1 saat vakit geçirdikten sonra ancak kendime gelebilmiştim. Banyodan çıktıktan sonra altıma eşofman üstüme salaş bir tişört giydikten sonra kardeşimin odasına gittim. Hâlâ uyuyor olmasına hiç şaşırmadın.
-Katie.! Katie kalk bakalım uykucu. 5 yaşındaki bi çocuk bu kadar çok uyur mu be? Senin sabahın köründe uyanıp Tom ve Jerry izlemen gerek.
-Yaa uykum vay…
-Kalk bakalım minik maymun. Bi çocuk bu kadar mı uykucu olur?
-Giit, uyuğcam ben.
-Bak küçük hanım uyanmazsan seni ıslatırım.
-Hayıy sakııınn. Baaak uyandım.
-Aferim benim maymunuma, hadi kahvaltı yapalım.
Annem her zamanki gibi erkenden kalkmış kahvaltı hazırlıyordu. Sessizce yanına sokulup yanağına bir öpücük kondurdum.
-Yine döktürmüşsünüz bakıyorum kraliçe arı.
-Sana da günaydın Clary.
Masaya geçip keyifle, kahkaha dolu bi kahvaltı yaptık. Zaten kardeşimin tatlı tatlı konuşması, neşe dolu kahkahası ve ışıl ışıl parlayan gözleri bizi mutlu etmeye fazlasıyla yetiyordu. Kahvaltımızı yaparken annem kamp planımızı sordu.
-Kampa gidiyor musunuz Clary?
-Evet, anne, yarın yola çıkıyoruz.
-Biraz erken olmadı mı, daha 2 gün önce kapandı okul.
-Biliyorum anne, ama zaten kısa sürecek, Gelince de lise işleriyle uğraşacağız zaten. Hem benim için harika bir tatil olacak. Tüm okul stresini atmış olacağım fena mı?
-Sen hangi ara büyüdün bu kadar, hangi ara liseye geçtin anlamadım ki.
-İnan bende anlamadım anne. Daha dün Damian ve Alice’le deniz kenarında kumdan kaleler yapıyorduk oysaki. Hangi ara büyüdük biz?
-Sen büyüsen de benim için hâlâ bebeksin. Kalk koca bebek masayı topla bende Kate’i hazırlayım alışverişe çıkalım.
2 saat sonra hepimiz hazırdık. Alışveriş merkezine gittik. Annem alışveriş yapmasını iyi biliyordu. Bana kalsa bütün gün dolaşsam yine de hiçbir şey almadan çıkardım.
Annemin tüm tereddütlerine rağmen yine de yaz kampına gitme iznini koparmıştım. Bir ara bunun için kendimi ödüllendirmeliyim, zoru başardım. Anne-kız alışveriş merkezini alt üst edip, girmedik mağaza bırakmadık. Kaç kere kabinlere girip kıyafet denediğimi hatırlamıyorum bile. Yorgunluktan can verecek hale gelmiştim. Birde o sıkıntının içinde kardeşimin oyuncak krizi tuttu, isyan edecek duruma gelmiştim artık. Yine de harika vakit geçirmiştik. Alışveriş bittikten sonra her zaman gittiğimiz Blue Moon kafeye gittik. Bu kafeyi sırf adı için bile sevebilirim. Çok hoş ve orijinal bir adı var. Birer milkshake söyledik ve yorgunluktan ölmemek için son savaşlarımızı verdik. Milkshakelerimizi içtikten sonra eve döndük. Babam çoktan eve gelmiş, televizyon karşısındaki yerini almıştı.
-Baba annem bizi öldürdü. Ben hemen odama çıkıyorum.
-Clary, tatlım biraz bekler misin? Kampa yarın gidiyorsun değil mi?
-Evet, Alice’in babası beni almaya gelecek.
-1 buçuk ay evde olmayacaksın, seni özleyeceğiz tatlım.
-Bende sizi özleyeceğim baba.
-İyi tatiller ve bol bol eğlen. İhtiyacın var.
-Seni seviyorum baba. İyi geceler
İlk defa ailemden bu kadar uzun süre ayrı kalacaktım. Kardeşimin sabahları yatağıma gelip beni uyandırmasını, babamın arkadaşlığını, annemin yemeklerini özleyecektim. Ahh, sanki uzun süreliğine gidiyordum. 1 buçuk aylığına ayrılıyordum sadece askere gidiyormuşum gibi duygusala bağlamamın anlamı yok.
Odama çıkar çıkmaz Alice’i aradım. İkimizde o kadar heyecanlıydık ki üçümüz birlikte geçireceğimiz ilk gerçek tatil bu olacak.
-Clary, gittiğimize inanamıyorum. Canımız ne isterse yapabiliriz. Kesinlikle kutlamalıyız bunu. Bize gel.
-Olmaz Alice, çok yorgunum. Bütün gün alışveriş yaptık ve annem alışveriş yaparken nasıl oluyor biliyorsun.
-Anladım tatlım. Desene sabah gelip ben kaldıracağım seni yataktan.
-Çok erken gelme, lütfen lütfen lütfen….
-Hemen yatsan iyi olur. Saat 8’de sizdeyim.
-Off. Çok sinir bozucu, lanet bir arkadaş olduğunu biliyorsun değil mi?
-Biliyorum. Çok güzel iltifatlar bunlar.
-Sus artık, İyi geceler şapşal.
-İyi geceler deli.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişi Unutamazsın
Novela JuvenilSenden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı sevgilim. O çocuksu kahkahalarım, varlığın verdiği huzur, mutluluk... yokluğunla birlikte tek tek terkettiler beni. 'Ölene kadar ayrılmayacağız.' demiştik. 'Ölüm olacak bizim sonumuz.' Eğer kelimelerin büy...