Medya kız...
Şimdiden iyi okumalar dilerim umarım beğenirsiniz💜💜💜İnsanlar doğar büyür ve ölürler. Sanırım benim bu döngüm daha kısa sürdü bu süreçte acılarımla savaşmaktan başka bir şey yapmadım ama artık sonu geldi benim hikayemin de. 18 yaşımdayım insanların bu yaşında düşünmesi gereken tek şey sınav olması gerekirken benim yaptığım şey beni okulun sürtüğüyle aldatan dört yıllık sevgilimin arkasından her zamanki geldiğimiz uçurum kenarı . Oda gitti oda terk etti beni oda duygularımla acınası durumumla baş başa bırakıp gitti. Bir zamanlar annem ve babamın beni terk ettiği gibi. Bazen düşünüyorum ben bunları hakedecek ne yaptım ben bu acıları çekecek ne suç işledim. Şu an düşünüyorum da bugüne kadar dayanmam tamamıyla bir mucizeymiş ama artık benim mucizelere olan inancım bitti, artık benim hikayemin de sonu geldi.Şimdi hatırladım da yine bu halde yine burada yağmur yağarken,
çığlık çığlığa ağlarken dört yıllık aşkım olan, bugüne kadar herşeyim olan Emre beni intihardan kurtarmıştı acaba yine gelip kurtarır mı? Yine gelip yaralarımı sarar mı? Yine gelip...Benimle yeni bir başlangıca var mısın der mi? Yada...ben bunları demesine rağmen kabul edermiyim... SANMIYORUM.Çünkü beni bu düşüncemden döndürecek tek bir sebep bile yok düşüncelerimden sıyrılıp uçurumun kenarına daha da yaklaştım düşmeme bir adım kala kollarımı açtım ve tenimin esen rüzgarı hissetmesine izin verdim, kendimi tam boşluğa bırakmıştım ki bir el tutup beni çekti son kez duyduğum şey hıçkırarak ağlayıp bana belalar yağdırmasıydı sonrası mı...sadece karanlık.
Sabah yüzüme vuran güneş sayesinde uyandım saat 12 civarındaydı bir süre tavanla bakışıp ne olduğu hakkında düşünmeye başladım aishh bu Dilara olmalıydı aşağı kattan gelirken bile adımı seslenmekten yorulmuyormuydu bu kız cidden odaya dalmasıyla yüzüne boş boş baktım fakat o her zamanki gülümsemesini yüzüne takıp yanıma oturdu. Cidden böyle bir arkadaşa sahipseniz başka hiçbir şeye ihyiyacınız yok.
Dilara: Aslında bu konuyu açmak istemiyordum ama sen cidden ne yapmaya çalışıyorsun bir sünepeyle seni aldattı diye nasıl olurda canına kıymaya kalkarsın? Her yerde seni aradım kafayı yiyecektim cidden ya son anda gelmese-deyip ağlamaya başladı. Cidden gülüşü etrafa neşe saçan bir kızın ağlaması bu dünyaya aykırıydı şu an onun ağlamasına neden olduğum için kendimden nefret ediyordum sakinleşmesi için ona sarıldım bir süre ağladı sonra Dilara: Biliyorum bu yaşadıkların hiçte kolay değil ama ben sensiz nasıl yaşarım aptal beni bırakıp nasıl gitmeyi düşü-
cümlesini tamamlamadan kestim cidden bu kız bu kadar konuşmak zorunda mı?
Deniz: Kahvaltı hazır mı? Açımda?Göz devirerek kalktı ve hazırlanıp aşağı inmemi söyledikten sonra gitti. Cidden bu kız annesinin elini almış olmalı yemek üç yemeyi sevmeyen beni bile iştaha getiren bu masa bunu kanıtlar nitelikte. Sessiz bir şekilde kahvaltı yaparken Dilara'nın bir şeyler düşündüğünü ve heyecanlı olduğunu anlayabiliyordum. Dilara: Deniz..şey..ben sana bir şey sormak istiyorum.
Deniz: Sor
Dilara: Diyorum ki üniversiteye Kore'ye gidelim hem sen biraz olsun buradan uzaklaşırsın ve belki orada mutlu olursun ha?
Normalde bu teklifi asla kabul etmeyeceğimi biliyordu bu kızın Kore aşkını zaten orta okuldan beri çekmiştim ama aslında söyledikleri doğruydu bana tanımsız acılar yaşatan bu yerden uzaklaşmak beni birazda olsa rahatlatabilirdi Dilara'nın yıllardır Kore dili öğrenme çabaları kurslarına gitmesi ve beni zorla götürmesi sonucunda iletişimimizde zorlanma olmazdı ki benim her zaman yanımdaydı, her zaman bana destek oldu onu kırmak isteyeceğim son şey bile değil üniversite hakkında da hiç araştırma yapmamıştım bu durumda kabul edebilirdim sanırım..bana umutlu ve sevinçli gözlerle bakarken nasıl olur da onu kırabilirdim cidden bu kız zayıf yönümü biliyor.
Dilara: Eee ne düşünüyorsun?
Deniz: Tamam olur
Üzerime zıplayıp yanaklarıma yapışması sözler ağzımdan çıktıktan hemen sonra oldu boğulmak üzereydim.
Deniz: Hemen üzerimden kalkmazsan vazgeçerim .
Dilara: Ihm..şeyy..hahahahahha çok mutluyum sen dünyadaki en muhteşem kankasın canım benim
deyip tam üzerime gelecekken
Deniz: Sakın!
Dememle yerine oturdu bende öperken bıraktığı salyaları sildim. Masayı topladıktan sonra o istediği üniversiteye başvuru yapmıştı bile sanırım seoul' de bir üniversiteymiş hemen kabul etmelerine baya bi şaşırmıştım. İki yıldır konuştuğu Koreli arkadaşı Kim Yun yardımıyla okulun yakınlarından bir ev almıştık tabi bu babasının ülkedeki sayılı zenginlerden olmasıyla dahada kolay olmuştu babası cidden çok düşünceli bir insandı yıllardır yetimhanede büyümüştüm ve Dilara'yla çok iyi olan arkadaşlığımızın sonucunda Dilara beni kardeşi anne ve babası da kızları olarak kabul etmişlerdi bu yüzden yıllardır bu evde onlarla kalıyordum. Dilara'nın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım ve ona döndüm.
Dilara: Deniğğğzzzzzz yarın gidiyoruz biletleri ayarladım erkenden gidip biraz ayak uydurmamız gerekiyor
Deniz: Tamam bavulları hazırlayalım diyosun yani?
Dilara: Evet benim ultra zeki ve mükemmel kankacım ama önce yeni kıyafetler almalıyız!
Aishhhh cidden neden bu kız her seferinde beni zorla alışverişe götürüyordu ki evde bir odayı kaplayan kıyafetleri tabi onun sayesinde benimde yetmezmiş gibi birde Kore'ye gidiyoruz diye ayrı bir alışveriş yapıyor cidden şu kızı anlamıyorum.
İlk kitabım ve ilk bölümüm sizlerle umarım sevmişsinizdir yorunlarınızla kitabı sevip sevmediğinizi anlatabilirsiniz şimdiden merak diyorum yorumlarınızı....💜💜💜💜❤❤❤❤