BİRLİKTE ÖLELİM

18 3 0
                                    


Gözlerimi güneş ışığıyla açtım demeyi çok isterdim ama maalesef ki öyle bir şey olmadı. Başımda altın gününde çok konuşan karılar gibi öten alarma gözlerimi kısıp " Senden kurtulacağım günü Damon'la çekiyorum." dedim.

Ardından da çalar saatimi duvarla buluşturdum ve kafamı yastığa gömdüğüm an kapının açılma sesini duydum.

Ahh hadi ama sanki her şey toplanmış ve benim uyuyama engel olmaya çalışıyorlardı.

Aslında çok uykuya düşkün biri değildim ama dün geç saate kadar projemi yapmakla uğraşmış ve başarılı bir sonuca ulaşmıştım.

Odaya giren Ediz'in sesini duymamla kafamı yastığa iyice batırdım. " Elis hadi kalk." dedi beni dürterken.

Onu takmayıp yatmaya devam ettim. En sonunda " Elis başlicam uykuna ama had- oha duvara noldu lan!."

Kafamı kaldırıp duvara baktığımda alarmı attığım yerde bir göçük olduğunu ve Ediz'in de oraya baktığını gördüm.

" O mu? Sadece çalar saate sinirlenip duvara fırlattım. Önemli bir şey değil yani." dedim.

Bana gözlerini bölertip bakan Ediz'e gülümseyip yataktan kalktım.

Dolaba tıktığım formalarımı alıp lavaboya doğru ilerledim babama gözükmemeye çalışarak.

Eğer beni görürse illaki bir kusurumu bulup günümün berbat geçmesinde önemli bir rol alırdı.

Genelde evde olmazdı ama olduğu zamanda beni görürse ilk azarlar, bağırır çağırırdı. Sonrasındaysa döverdi.

Artık alışmıştım. Koskaca 17 sene katlanmıştım ona. Tabiki alışacaktım. Ediz'i karışmaması hakkında uyarmıştım. Zaten oda korkuyordu babamdan, benim gibi.

İnşaatta çalışıyordu ve eve geç sarhoş bir şekilde geliyordu. Sabahları da bizden sonra çıkıyordu. Aldığı maaş her ne kadar düşük olsa ve bize neredeyse hiç vermese bile dayım saolsun destek çıkıyordu benle Ediz'e.

Lavaboda elimi yüzümü yıkayıp formalarımı giydim. Ardında da dişlerimi fırçalayıp çıktım.

Kapıda Ediz beni bekliyordu. "Bir an deliğe düştün sandım. 2 saattir içeridesin kızım. Napıyorsun o kadar süre orada?"

"Abartma Ediz 5 dakika önce girdim." diye karşılık versem de beni dinlemeyip içeriye daldı.

"Sabırsızsam napim?" diye seslendiğini duydum. Sadece gülmekle yetindim.

Saçımı toplamayı sevmezdim. Sanki onlara işkence ediyormuşum gibi hissederdim ve hiç toplamazdım. Şimdide toplamadım.

Saçımı tarayıp sandalyemin üstündeki sırt çantamı aldım. Kapının önüne geldiğimde Ediz de oradaydı.

Bu çocukta ki hız kurşunda yoktu lan. Hangi ara lavabodan çıkıp üstüne değişti de geldi burada bekliyor.

"Ağaç oldum yeminle," yeri göstererek "bak kök saldım." dedi.

" Aslında bak ne diyorum. Bence sen burada ağaç olup kök salmaya devam et. Bende senden kurtulmuş olurum. Hem de doğana alışmaya başlarsın." diyip güldüm.

Kaşlarını çatıp yapmacık bir sinirle " Hey! Sen bana hayvan demeye mi getiriyorsun? " dedi.

" Demeye getirmiyorum direk diyorum. "

Bu dediğime gülüp beni kolunun altına aldı ve alnımdan öptü.

Arkada kapının açılma sesini duyunca bağcıklarımı bağlamadan direkt evden çıktım.

Birlikte Ölelim (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin