0.7

276 13 45
                                    

Gözlerimi açtığımda odamda olduğumu fark ettim. En son hastanede olduğumu hatırlıyordum. Kızlar benim uyandığımı görünce yanıma gelip nasıl olduğumu sordular. Beraber bir şeyler yedikten sonra okula gitmek için yola çıktık. Ece ile Bade başka bir okula gitmesi yüzünden ben Mertin yanına gittim.

Yol boyunca tek kelime etmemişti. Tam okul kapısının önüne geldiğimiz sırada beni durdurdu.

"Damla ben çok özür dilerim."
Özür dilemesini gerektirecek bir şey yaptığını hatırlamıyorum.

"Neden?"

Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı. " Dün elektriklerin gitmesi şans eseri olmadı. Ulaş senden intikam almak için elektriği kesip kapıyı kilitledi. Ve ben hem ona senin en büyük korkunu söyledim hem de yapıcaklarını bildiğim halde sana haber vermedim. Özür dilerim bayılacığını düşünmemiştim."

Şok , sinir , üzüntü duyguları sırayla kendilerini belli ediyorlardı. Ulaşın intikam almak istediğini biliyorum ama bu çok ağırdı. Onun yüzünden bayılmıştı! Hem bayılmama sebep olmuş sonra da hastaneye götürerek vicdanını rahatlatmıştı. Merte gelirsek hem bana dost olduğumuzu söylemiş sonra da beni Ulaşa tercih etmişti. O sırada Mertin hala bana baktığını fark ettim. Sinirli bir bakış atıp "Bir süre gözüme gözükme." dedikten sonra okula girdim. Arkamdan bağırdığını duydum.

"Kendimi affetirmenin bir yolu olmalı."

Aklıma gelen fikirle arkama döndüm.
"Bir yolu var. Ulaşın en az tablo kadar önem verdiği bir eşyayı söylersen bu konu kapanır."

"Eğer söylersem aranızda ki intikam meselesi daha da büyür."

"Affedilmek istiyor musun? İstemiyor musun?."

"Tamam söyliycem. Ulaşın tablodan da fazla önem verdiği bi eşya var. Bir bilezik. Odasında dolabın içinde şifreli kasanın içinde duruyor."

Şifreli bir kasanın içinde tuttuğuna göre oldukça önemli olmalı.

"Peki şifre ne?"

"Şifre İki bin onaltı."

"Ne alaka?"

"Orasını söyleyemem."

"Neyse neden önemli olduğu umrumda değil."

Yeniden okula doğru yürümeye başladım. Sadece bilekliğe zarar versem bir anlamı olmıyacaktı. Ne yapabilirdim? Aklıma bir wattpad klişesi geldi. Onu tehdit edip kendime bir gün boyunca köle yapıcaktım. Çok eğlenceli olucak.

Odasına girmek için iki yolum var. Ya balkonun kapısı açıksa oradan giricem ya da Mertten yardım alıcam.
Aslında kapıdan da girebilirdim. Ama teyzesi önce ki olaydan dolayı beni gördüğü an kapıyı yüzüme kapatırdı.

**
Sonunda okul bitmiş ve eve dönmüşdüm. Kızların kursu olduğu için biraz geç gelicekler. Zaten evde olsalar ben bileziği almadan yaptığı şeylerden dolayı Ulaşı parçalarlar. Balkona çıkıp karşı balkona baktım. Hah! Kapısı açıktı. Hızlıca karşı balkona geçip odaya girdim.
Dolabı açtığımda kasayı gördüm. Mertin söylediği şifreyi girdim. Ve açıldı. İçinde sonsuzluk işareti olan bir bilezik vardı. Elime alıp kasayı geri kapattım. Hemen kendi odama gittim. Bileziğin fotoğrafını çekip Ulaşa attım.

Damla:

Ulaş: Bileziğimin sende ne işi var?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ulaş: Bileziğimin sende ne işi var?

Ulaş adlı kişiyi 'Bileziğini çaldığım çocuk' diye değiştirdiniz

Damla: Ödünç aldım diyelim.

Bileziğini çaldığım çocuk: Amacın ne senin?

Damla: Beni bayıltmanın intikamını alıyorum diyelim.

Bileziğini çaldığım çocuk: Ne istiyorsun?

Damla: Ya bir gün boyunca istediğim HER ŞEYi yaparsın ya da bileziğe veda edersin.

Bileziğini çaldığım çocuk: Tamam kabul.

Bileziğini çaldığım çocuk: Ama uyarıyım bunu yaptığına çok pişman olucaksın.

Damla: Yaptıkları için kim pişman olucak görücez.

Damla: İstediklerimi yapmaya yarın başlıyacaksın.

Damla: Bir günlüğüne okulu ekmen gerekicek.

Damla: Sabah yedi de attığım konuma gel. Ve hızlı ol beklemeyi sevmem.

Sadece görüldü atmıştı. Bileziği elime alıp incelemeye başladım. Pek te özel bir yanı yoktu. Onun için olan önemini düşünmeyi bırakıp balkonun kapısını kilitledim. Malum zırt pırt odama daldığı için kapıyı kilitlemek zorunda kalıyorum.

**

Sabah erkenden kalkmış bileziği yanıma almış ve eve yakın olan bir kafeye gittim. Konum atmamın üzerinden on beş dakika sonra gelmişti. Kaşları çatık bir şekilde karşıma oturdu.

"Günaydın diycem de gün sana pek aymamış ha."
Cevap vermemişti.
Garsonu çağırıp ikimizede kahve söyledim.

"Eveeeet işte günün ilk görevi: boynum tutulmuş bana masaj yap."

Kaşlarını daha da çatıp arkama geçti. Masaj yapmaktan çok beni boğmaya çalışıyor gibiydi.
Yarım saat masaj yaptırdaktan sonra tam yerine oturduğu sırada garson beşinci kahvemi getiriyordu.

"Pardon şu arkadaş sabah sporunu yapamamış da bir saat burada garsonluk yapmak istiyor size uyar mı?"

"Tabi uyar. Arkadaşa bir önlük vereyim."
Önlük Ulaşa cuk oturmuştu.
Bir saat boyunca bana öldürücü bakışlar garsonluk yaptı. En sonunda kafeden çıktığımız da parka gidiyorduk. Yol da Ulaşın masaj ve garsonluk yaparken çektiğim fotoğraflarını inceliyordum.
Parka geldiğimizde üçüncü görevi belirledim.

"Şurda çocuğunu salıncakta sallıyan teyzenin yanına gidip beni de sallar mısınız diyip diğer salıncağa otur."

Önce beni gözleriyle parçalara ayırdıktan sonra teyzenin yanına gitti. Bende video ya çekmeye başladım.

Teyzeye istediklerimi söyleyip yandaki salıncağa oturdu. Ve teyze onu sallamaya başladı. Hayattımda hiç gülmediğim kadar fazla gülüyordum.

Sonunda yanıma gelen Ulaşın ifadesi hayattan bezmiş bir şekildeydi.

Bankta yanıma oturduktan sonra konuşmaya başladım.

"Bu bilezik neden senin için bu kadar önemli?"

Beş dakikalık bir sessizlik olmuştu. Anlaşılan anlatmak istemiyordu. Ama ben anlatmasını istiyordum ve bunu yaptırıcaktım.

Cebimden bileziği çıkardım.
"Ya anlatırsın ya d-

Cümlemi bitiremeden bileziği elimden aldı.
Ayağa kalkıp bana baktı.

" Bugün yaptırdıklarına çok pişman olucaksın Damla Kara."

Ulaşın Ağzından

Resmen betonu parçalarcasına yürüyordum. O kıza merhamet göstermekte çok yanılmıştım. Ben hayatım da ilk defa pişman olmuşken onun yaptıklarını kabul edemezdim.

Madem savaş istiyordu gerçek savaş şimdi başlıyor.

**
user22013254 bölüm için yaptığı Mühteşem fotoshop

**user22013254 bölüm için yaptığı Mühteşem fotoshop

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Balkon / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin