Part 2 '' Bilmediğin şeyler var ''

150 16 21
                                    

SELAM :D YENİ BÖLÜM İŞTE :D UMARIM BEĞENİRSİNİZ :D BU BÖLÜMÜ @csmbaraan 'a ithaf ediyorum :* <3 İLK BÖLÜM İÇİN YAPILAN GÜZEL YORUMLAR İÇİN TEŞEKKÜRLER :D

Yaşamak çok zor gelir bazen insana. Geçer derler ama geçmez. Bir söz yeter insanı kırmaya. Bir söz yeter insanı aynalardan alı koymaya. Ve bir söz yeter insanın kalbini parçalara ayırmaya. Her gün çalan alarmımla uyanırdım ama bugün Ada'nın sesiyle Allah'ım neydi günahım. "Ece kalk artık bak bugün önemli gün giyeceklerini hazırladım hadi ama ya kalksana" ben kalkmadan susmayacağını bildiğim için gözlerimi açıp tavana bakmaya başladım. Dün Ada'yla konuştuktan sonra geri kalan tüm zamanımı evde takılarak geçirmiştim. Ve simdi sabahın köründe uyandırılıyodum. "Daha kargalar bile uyanmamışken beni neden uyandırıyosun Ada? " diye sitem ettim. "Sabah mı? Kızım sen kafayı mı yedin? Yatarken ne içtin? Saat 3 oldu sen hala yatıyosun kalk daha saçını yapıcaz " Ne ? O kadar uyumuş olamam demi? Gitmemize yarım saat kalmıştı. Hızlıca yataktan kalktım ve Ada'nın yönlendirmesine göre duşa girdim oda mutfakta annemlerle takılacaktı. Duştan çıktıktan sonra yarım saat içinde herşeyi bitirmiştik. Gündüz olduğu için şeker toz pembe bi elbise giymiştim ve sanırım yakışmıştı. Ada'da beyaz bi elbise giymişti. Evet şimdi gitme vaktiydi. Annemi yanağından öperek evden çıktık. Gideceğimiz yere taksiyle 10 dakikada ulaşmıştık. Derin bi nefes alarak bizim için kapatılmış olan cafe'ye girdim. Çoğu burdaydı. Gözümle Barışı bulduğumda Ada'yla aynı anda "Barış " diye bağırdık. Barış arkasını dönüp bakınca donakaldı. "Ece sen çok değişmişsin. Yani güzel çok güzel vay be " gülümsedim gerçekten öyle miydi? Oysa ben kendimi hep en çirkin olarak adlandırmıştım. Barış kafasını kapıya çevirip "İşte Mert'te geldi " dedi. Donup kalmıştım ne arkama bakabiliyodum ne de başka yöne. Ada destek olurcasına kolumu tuttu. Yavaşça yaklaştığını biliyordum. Derin bi nefes alarak arkamı döndüm. Bize doğru geliyordu. Tam önümüzde durdu. Onu gördüğümde yine eskiden bişeyler hatırladım.

  28.05.2010

"Gitme" diyebildim sadece başka bi kelime söyleyemedim. Ama o gidiyordu. Böyle hayal etmemiştim böyle sonlanmıyacaktı. Ada'nın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. "Mert gelsene Ece'yle dün izlediğimiz filmi sana anlatalım" hemen gelip arka sıraya oturmuştu bile yine suratından hiç düşmeyen sırıtması. Ada'nın asıl amacını anlamıştım. Son kez bizi konuşturmaya çalışıyordu. Ah canım arkadaşım sende olmasan ne yaparım.Son kez inceledim yüzünü kirpikleri kızları kıskandıracak kadar güzeldi ve gözleri açık kahverengi gibi bişey. Her an gelen ağlama hissini Ada'nın koluna yüzümü gömerek yok ediyordun. "Hadi ama bunun için mi ağlayacaksın " diyen iç sesime küfürü bastım. "Konuş onunla " diye fısıldadı Ada. Ve ağzımdan çıkan yine aynı şeyler " Gitmesen olmaz mı?" hafif bi tebessüm belirlendi dudaklarında "Mecbur" gülümsedim. Başka ne yapabilirim ki? Ve son dersinde bittiğini söyleyen zil sesi. Normalde sevinmeme sebep olan bu ses bugün boğazımın düğümlenmesine sebep oldu. Aniden gözlerime dolan yaşları Ada farkettiği için beni hemen sınıftan çıkardı. Oysa ben daha ona veda edecektim.

 GÜNÜMÜZ

Ada benim konuşmayacağımı bildiği için hemen konuştu. "Selam Mert ne kadarda değişmişsin" yine o sırıtmasından yaparak "Sen hala aynısın Ada "dedi gözleri bi an beni bulunca Barış'a bakmaya başladım. "Ece?" ismimi duyduğumda gözlerimi onun gözlerine sabitledim. "Mert?" dedim güçlü bi sesle. "Çok degişmişsin" dedi. "Taş gibi olmuş olum" diye söze atıldı Barış. "O eskidende güzeldi ama göremeyenler vardı tabi göz sağlığı önemli. Doktor gözlük önerdi mi Mert?" Mert'in donup kaldığını hissedebiliyodum. "Neyse sizi tekrar görmek güzel" dedim ortamın gerginliğini alırken. Birkaç kişi daha gelmişti selamlaştıktan sonra herkes yakin olduklarıyla gruplara ayrıldı. Ben,Barış,Ada ve Mert bi masaya oturmuştuk. Sohbet sırasında ona çok az bakmaya çalışıyodum. "Ee Ece sevgili felan var mı?" dedi bi anda. Donup kaldım sonra kendimi toplayarak tam cevap verecektim ki "Evet var güzel kız bırakırlar mı tabi" diye söze atıldı Ada. İyide benim sevgilim yoktu ki. "Bende olsam bırakmazdım valla şuna bak nasıld değişmiş" diyerek sırıttı Barış. "Abartma Barış" dedim gülerek. Onun keskin bakışlarımı üzerimde hissediyodum. "Ben bi lavaboya gitsem iyi olacak "diyerek masadan kalktım . Kendimi aynanın karşısına attıktan sonra elimi yüzümü yıkadım ve aynaya baktım. Cidden güzelleşmiştim. Zayıflamıştım ve bunu beni güzel yapıyordu. Ama yinede içimde kendimi çirkin diye şartlandırmıştım işte. Aynada bir süre daha kendime baktıktan sonra masaya geri dönmeye karar verdim. Derin bir nefes aldım. Kapı açılarak içeriye biri girdi. Kafamı çevirmemle onu görmem bi oldu.

"Ne işin var burda?"

"Seni merak ettim. Olamaz mı?"

Onu umursamamam gerekiyordu onun bana yaptığı gibi. Tam kapıya yönelmiştim ki bir el beni duvarla arasına aldı.

"Çekil önümden Mert."

"Çok güzelleşmişsin. Sen böyle değildin.Çirkin şişko biriydin" dedi sırıtarak. Gözlerimin yine dolduğunu hissediyordum.Bunu farkedince sırıtışı dahada genişledi. "Ha bide böyle sulugöz" "Senden nefret ediyorum" dedim tek bi solukta. "Bende seni seviyorum bebeğim" diyerek önümden çekildi. Yine kapıya yöneldim. "Ece" dedi bi anda. "Ne var? " diye karşılık verdim ona. "Bilmediğin şeyler var."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 11, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gitme desem?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin