Son çaremiz kalmıştı birilerinden borç almak. Hiç tanıdığımız yoktu burada. Tek çare mafya gibi kötü adamlardan borç almaktı. Baban onlar iş bulana kadar bizi geçindirecek borç aldı. Daha sonra da bir marangozda iş buldu. İşte olaylar tam burada başlıyor oğlum. Adamlardan aldığı 1000 tl borcu zorluklarla biriktirdik. Bende bir terzide çalışmaya başlamıştım. Zorluklarla biriktirdiğimiz parayı baban onlara götürdüğünde adamlar ona bağırmış biraz hırpalamış ve şöyle demişler:
-sen bizle dalga mı geçiyorsun ? Bizden alınan borç her on beş günde bir aldığın para kadar üstüne eklenir. Sen bizden bu borcu alalı bir ay oldu yani borcun üç bin tl. demişler.
Babanda boynu bükük şekilde eve geldi . Olanları bana anlattı. Ben şaşırmış bu insanların nasıl bu kadar acımasız olduklarına inanamamıştım. Ardından bir hafta sonra ben hamile olduğumu öğrendim. Bu habere çok sevinmiştim. Çünkü sen bu acılı günlerimizde bize destek olucaktın. Bütün acılarımızı unutturacaktın. Babana bu haberi verdiğimde oda çok sevinmişti. Ama bir yandan da üzülmüştü. Ben neden üzüldüğünü sorunca
- Zaten borcumuz çok birde onun bezidir mamasıdır. Dedi.
- Üzülme ama bizim neşemiz olucak eve bereket yağacak evimizde bir melek olucak bunladan güzel şey mi olur?
- Haklısın aslında. Hiç böyle üşünmemiştim,diyerek karnımı okşadı.
Kötü adamlar peşimizi bırakmıyordu. Para para para diye tutturmuşlar borçlarını istiyorlardı. Aradan dokuz ay geçti. Sen artık dünyaya gözlerini açmış çok tatlı bir bebektin.sen iki yaşına gelene kadar bir şekilde kötü adamları idare ettik. Ama artık adamları idare edemez hale geldik. En sonunda evimizi bastılar. Baban seni ve beni elbise dolabına sakladı ve elbiselerin arkasına geçerek kötü adamların bizi görmesini engellemeye çalıştık. En sonunda kötü adamlar kapıyı kırmış ve babanı dövmeye başlamışlardı. Babanı dövmeye başladıkları an ben ağlamaya başlamıştım ve tabi ki sende ağlıyordun. Ben bir yandan senin ağzını kapıyor bir yandan da içeride olup bitenleri anlamaya çalışıyordum. Yarım saat sonra içeriden bir silah sesi geldi. Babanı vurduklarını anlamıştım. Daha fazla ağlamaya başladım. Sen silah sesinden korktuğun için bağıra bağıra ağlıyor ama neyse ki ben ağzını sıkıca kapatıyor ve sesin duyulmasını az da olsa engelliyordum.