2

66 9 2
                                    

Başlamadan bir ricada bulunayım. Yorum ve oy olsa çok hoş olur :)

***

Kızın babası yoktu. Doğmadan önce annesini terkedip gitmişti. Doğduğunda ise annesi ölmüştü. Ve sorumluluğu doğumu yapan doktorun üstüne kalmıştı. Doktor ise Taeyong'un annesiydi. Annesinin iş hayatı bitmişti. Üstüne üstlük kızın annesinden öldürücü bir virüs bulaşmış ve bu yüzden ölümcül bir hastalığa yakalanmıştı. Şuanda ise bitkisel hayattaydı.

Taeyong'un da babası yoktu. Ona ne olduğunu kimse bilmiyor.

Annesine ve kendisine bakabilmek için de 10 yaşından beri mafyaların emri altında çalışıyordu. İşini iyi yapabilirse, ödülü bıçakla güzelce çizilmiş bir semboldü. Cezası ise bir hafta boyunca 1 tam ekmek ve 1 sürahi suyla karanlık bir odada kilitli kalmaktı. Annesi bunları farkedemiyordu çünkü o virüs bulaştığından beri yatağa düşmüştü.

Taeyong ne yapıp edip doğan çocuğu, Küçük eziğini, bulmuştu. Ondan sırf bu yüzden intikam almaya çalışıyordu.

Kız ise kimsesi olmadığı için yetimhanede kalıyordu. Eğer orada uslu durmazsa onu eski odalardan birine atıp tehdit ediyor, ve ona vuruyorlardı. Kısacası istismara uğruyordu.

***
- Flashback - ( 1 )

"Ben sana burada oturup uslu durmanı söyledim değil mi!?"

Küçük kızın korkudan göz bebekleri titriyordu. Kadın kızı kolundan tutup yere fırlattı.

"Sen bizim başımıza bela mısın? Senin ölmen gerek! İmkanım olsa seni şuracıkta boğar öldürürdüm! Sen sadece bir döl israfısın!"

Kızın gözlerinden yaşlar süzülüyordu.

Kadın küçük kızı odada bırakıp odadan çıktı ve onu cezalandırmak için kapıyı kapatıp gitti. Küçük kız hıçkırıklarını serbest bıraktı. Eğer bu odadan çıkarsa daha büyük bir ceza alacaktı. Bu yüzden ağlamaya devam etti.

Etrafına bakındı. Karanlık odayı aydınlatan tek şey kapının delinmiş yerinden içeri süzen ışıktı. Kız köşede bir jilet gördü.

Ağlaması kesilmiş ve bakışları donuklaşmıştı. Ayağa kalkıp köşeye gitti. Jileti eline aldı. Odadan çıktı. Çıktığı anda ışıklar söndürülmüştü. Tek bir yer yanıyordu.

Yetimhane müdiresinin odası.

Odanın kapısını tıklatmadan direk içeri girdi. Müdire sinirlenirken küçük kızın burada ne aradığını düşünüyordu. Kız müdirenin yanına gitti. Ona yaklaştı. Elindeki jileti bir anda müdirenin boynuna götürdü ve tam isabet, şah damarını kesti. Jilet uzun olduğu için o kadar derine gidebilmişti.

Müdirenin damarından fışkıran kan kızın yüzüne geliyordu. Kız bundan rahatsız olduğu için geri çekildi. Elindeki jilet tamamen kan olmuştu. Onu yere attı.

Odadan çıktı ve ortak lavaboya doğru ilerledi. Bir duş kabinine girdi ve tabureyi duşu ulaşabilmek adına musluğun altına koydu. Kıyafetlerini çıkarıp bir kenara koydu özenlice. Ardından suyu açtı ve üstündeki bütün pisliği temizledi. Havlu bölümünden asılı olanlardan birini zorlukla alıp kendine sardı. Odasına gidip üstünü giydi. Tekrar banyoya geldi ve kenara özenlice koyduğu kıyafetleri alıp boyuna göre olan bir camdan aşağı attı.

Yatağına gitti ve uyudu.

- Flashback ( 1 ) Son -

***
- Flashback - ( 2 )

"Şimdi git ve sana resmini verdiğim kişiyi öldür. Sana, güveniyorum..."

Taeyong kafasını sallayıp villadan ayrıldı. Patronunun verdiği adrese ulaşmıştı.

Casus olarak öldüreceği adamın yanında işe girmişti. Öldüreceği kişi bir şirketin CEO'suydu. Oldukça çalışkan biriydi. Bu yüzden geceleri şirkette kimse olmasa bile o odasında kalır ve işini yapmaya devam ederdi. Aynı zamanda çalışkan olduğu kadar da pislik biriydi. Ona en ufak yanlış yapan birini adamlarından birine işkence ettirerek öldürürdü. Direk öldürmezdi. O kişiyi acı çekmekten ölmeyi isteyeceği kıvama getirmeyi seviyordu. Bundan zevk alıyordu.

Taeyong'un yapacağı şey ise, sadece ilk gece yanında kalıp, ardından adamı sadece o geceliğine eve götürmek olacaktı.

Evet. Taeyong onun yeni sekreteriydi. Öyle ki bu pis adam önceden onun yanında olan bütün sekreterlerini yine işkenceyle öldürmüştü. Bu yüzden sürekli yeni sekreter ediniyordu.

Taeyong'un patronunun bu adamı öldürmek istemesinin tek sebebi sadece bir anlaşmazlıktı. Kendisinden daha iyi birinin ona karşı olmasını hazmedemiyordu. Bunun tek çözümünü ise onu öldürtmekte bulmuştu. Ve bunu en sevdiği adamına yaptırmaya karar vermişti. Taeyong henüz 17 yaşında olmasına rağmen hemen hemen bütün görevlerini başarıyla tamamlamıştı.

Taeyong saat 02.00 olduğunda arabaya binip patronunu beklemeye başladı. Patronu bir kaç dakika içinde gelmişti. Taeyong arabayı çalıştırdı ve eve sürmeye başladı.

Sonraki gün yanına keskin küçük bıçakları olan boğucu aletini almıştı. Saat gece 00.00'ı geçiyordu. 2 saat sonra adamın ölüm saatini belirleyecekti.

- 2 Saa Sonra -

Taeyong bu kez arabanın dışında bekliyordu eceli gelen kişiyi. Etrafını kontrol etti kamera veya herhangi biri var mı diye. Hiçbiri yoktu. Pis adam geldi. Taeyong eğildi ve adamın kapısını açtı. Adam tam içeri girecekken Taeyong adamın boğazına aletini sapladı ve onu boğdu. Ardından elindekini adamın yanına bıraktı ve eldivenlerini çıkardı. Bu görevi de başarıyla tamamlamıştı.

Saat 02.10'u geçiyordu. Taeyong villaya doğru giderken cebinde çalan telefonunu çıkardı. Patronu arıyordu. Telefonu açtı. Görevi tamamladığını söyledi. Patron sırıttı.

Taeyong villaya varmıştı. Patronunun onu beklediğine emindi. İçeri girdi. Patronu elinde ucu keskin bıçakla bekliyordu.

Taeyong patronunun önüne geldi ve eğildi.

"Görec başarıyla tamamlandı efendim."

Patron bıçaklı olan elini kaldırdı Taeyong başını kaldırırken. Patronu Taeyong'un kulak arkasına geldi ve oraya bir artı işareti çizdi. Kan sadece sızdırıyordu.

Bu Taeyong'un ödülüydü.

"Efendim, ben artık bu işi bırakıp biriktirdiğim parayla kimseye ulaşmadan yaşamak ve intikamımı almak istiyorum. Siz konuyu biliyorsunuz."

Patronu Taeyong'a güveniyordu. Bu yüzden onun gitmesine ve asla geri dönmemesine izin verdi. Taeyong son kez patronunun karşısında eğildi ve arkasını dönüp gitti.

- Flashback  ( 2 ) Son -

Bunlar kızın ve Taeyong'un hayat hikayesinin özetiydi. Kendileri bilerek o hale gelmemişlerdi. Onları şanssızlıkları bu hale getirmişti. Ben inanıyorum ki, her kötü insanın altında yaşamış olduğu acı bir hayat hikayesi vardır. Yoksa böyle bir yaşamı kimse seçmek istemez. Sizin gibi...

***
Veee bitti! Umarım severek okumuşsunuzdur. Biraz fazla psikopatça olmuş olabilir. Ama ben yazarken keyif aldım ne yalan söyleyeyim :D

Başka hikayelerde görüşmek üzere! Kendinize iyi bakın~!

DKB - NCT Two ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin