GÖNLÜM ZENGİN

10 0 0
                                    

Bembeyaz bir evden gelinlikle çıkamamak kötü bir durumdur gözünü açarken ve kapatırken aynı insanı görmek ne mukaddes bir duygu. 3 katlı bir ev en alt katta ben ve ailem kalıyoruz babam Feyyaz şoför, çok iyi bir insan ben ona pamuk kalplim diyorum güzeller güzeli annem var çok tatlı bir kadın al yanaklı prensesim Bahar, Doruk ikizim okulu bıraktı serseri oldu her gece dışarıda onu hayata bağlayan tek şey futbol. Bizim evin sahibi Bahadır Bey, çok iyi, yardımsever, zeki ve cömert bir insandır. Eşi Göksel Hanım süslü ve güzel bir kadındır kızları gaye tam bir baş belası, hazır cevap beni pek sevmez sonuçta fakir bir kızım benle dolaşmayı sevmezdi ve oğulları ah o oğulları canıma can katan, gülüşümün tek sebebi Cüneyt, Cüneyt ile aynı gün doğduk, beraber yürüdük, beraber ağladık ben gözümü açar açmaz ona vuruldum ama o beni sevdi mi hiç bilmiyorum Derin ile Beşik kertmesi ve ben Duru içimde hiç kötülük olmayan, hep ağlayan ama hiç ağlatmayan duru. Komşularımız Gülşah Hanım, İskender Bey ve Derin, Derin benim kardeşim biz üçümüz beraber büyüdük kadim dostum, can yoldaşımdır biz hep beraber ağladık beraber güldük ve o gün geldi beni hiç ağlatmayan derin bir gün beni acıların en büyüğüne soktu en büyük acı nedir bilir misin? Sevdalının gözünün içine bakıp, seni seviyorum diyememektir hep başkalarının ağzından seslenmek o kadar zor ki çok büyük acı verir insana içini kanatır…

Edebiyat öğretmeni Cüneyt’e ödev vermişti Ünlü bir şairin hayatı, şiirleri, şiirlerindeki anlamlar, şairin hayatı ile kendi hayatınızın benzer ve farklı yönleri.  Cüneyt bana danıştı ve bende ona ‘Nazım Hikmet’ dedim nerden bilebilirdim ki o şiirlerin bizi anlattığını yarın bir gün bize de uyacağını…

Cüneyt ile anlaşma yapmıştık ödevine yardım edersem beni gezmeye götürecekti ama yanımızda Derin olmayacaktı

Her gece yatmadan önce Cüneyt bana şiirlerden teker teker yolluyordu ve o gece Nazım Hikmet’in ‘Kimselere anlatamadım kendime bile ola ki ağzımdan kaçırır, bir daha tutamam seni’.

 Sabah uyanınca ‘Cüneyt abi bu şiirde her şey açık ve net Nazım birini seviyor ve kimselere anlatamıyor’ dedim. O da bana ‘Peki neden anlatmıyor?’dedi.’Korkuyor’dedim.’Peki neyden Duru? Dedi.           ’Bilmiyorum ’dedim.’Kimseye anlatmıyor çünkü yanlış kişiyi seviyor, kimseye anlatmıyor çünkü asla kavuşamayacağı birine Âşık ‘dedi ve gitti. Okula giderken düşündüm madem anlamını biliyor neden bana soruyor diye.

Akşam olunca Derin geldi Cüneyt ile Açık hava tiyatrosuna gitmişler ve çok eğlenmişler yine okuldan kaçmışlar( Bahadır Bey duysa kıyamet kopar hele hele İskender Bey duysa Derin sıkı bir dayak yer)Derin de her zaman ki gibi ona ders çalıştırayım diye geldi ona 3 saat ders anlattım yarın sınavım olduğu halde ders bittikten sonra bana yeni aldığı ve hiç giymediği o elbiseyi hediye etti ve sana müjdem var dedi. ‘Cüneyt’le sevgili olduk’ dedi ve 1 saat boyunca ne yaptılarsa nereye gittilerse hepsini anlattı ve ben o sırada yorganı sıkmaktan yorgan yırtıldı o gittikten sonra sabaha kadar ağladım hiç uyumadım sonra düşündüm ‘Neden ağlıyorum ki?’ Bu aşk imkânsız biz kardeş gibi büyüdük ve onlar Beşik kertmesi zaten evlenmek zorundalar başka çareleri yok ki burada töre var evlenmezseler ikiside ölür. Cüneyt’i unutmaya karar verdim.

Okula giderken Cüneyt ve Derin el ele tutuşarak gittiler bütün yol ağlamamak için kendimi zor tuttum tam ellerine bakarken Cüneyt’in bana baktığını fark ettim çok utandım

Okulda bir çocuk benimle görüşmek istiyormuş hatta bana âşıkmış Adı ‘Ahmet’ bu teklifi kabul ettim artık 18 yaşındaydım zamanı gelmişti ve Cüneyt’i unutmanın tek yolu bu olduğunu düşünmüştüm

GÖNLÜM ZENGİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin