message

8-Sigara

|Enes'ten, Baturay'ın mesajını gördükten sonra, akşam havanın karadığı saatler|

Tam bir saattir.

Tam bir saattir ruhsuzca, balkonda oturuyordum. Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağan yağmur, havanın soğuk olması, deli gibi esen rüzgarı hissetmiyordum bile.

Öylece gökyüzüne bakıyor, girdiğim bu dipsiz kuyudan nasıl çıkacağımı düşünüyordum.

Her şey sarpa sarmıştı.

Başak'la sevgili olurken, Baturay'ın benimle ilişkisini keseceğini düşünmüştüm. O kadar panik yapmıştım ki, bencilliğimi doruk noktalara çıkarıp Başak'a çıkma teklif etmiştim.

Okula geldiğim an Başak herkese çıktığımı anlatmış olacaktı ki, ikinci tenefüs Baturay ve Kaya başımda dikiliyordu.

Aramız bozulmuştu.

Kaya'ya ihanet etmiştim. Başak'ı kullanıyordum, Baturay'ın canını yakıyordum ve çözümü bulamıyordum.

Çıkışı olmayan bir labirentte gibiydim. Her gittiğim yolda çıkmaz ile karşılaşıyordum, çözüm yoktu.

Sesli bir şimşek çakarken hafifçe irkilsem de duruşumu bozmadım. Aklımda o kadar çok düşünce vardı ki gök gürültüsünden korktuğum gerçeğini fark edemiyordum.

Sikeyim, delirecektim.

İçine girdiğim bu kördüğümü çözmek istiyor, ama bir yandan da daha da düğüm yapmaktan korkuyordum.

İhtimaller vardı. Olması mümkün olan bir takım şeyler vardı. Fakat hiçbiri olumlu değildi. Belki de ben olumlu yaklaşamıyordum.

Gerginlik ile geriye attığım başımı biraz dikleştirdim. Sigaram, bana sehpadan gülümsüyordu. Sık sigara içen biri değildim. Ciddi anlamda dertli olduğum zamanlar bir iki tane içerdim sadece. Fakat şuan bir paketi bitirebilecek durumdaydım.

Uzun süredir bakıştığım sigarayı en sonunda elime alırken kendime zarar verecek olmam umrumda değildi. Tek istediğim ruhsal sıkıntımı bastırabilmesiydi.

Çakmağımı almak için elimi pantolonuma attım. Fakat pantolonumun en ırak ceplerinden birine koyduğum, her zaman orada olan çakmağım, bugün orada yoktu.

Şanssızlığıma bir küfür savururken içeri girip çakmağı aramaya başladım. On dakikalık uğraşlarım sonucu çakmağımı bulduğumda yeniden balkondaki yerime kuruldum. Paketten bir dal çıkarırken sanki değerli bir şeymiş gibi bakıyordum sigaraya.

Sigarayı ağzıma yerleştirip çakmağı elime aldım. Yaktığım sırada elimi yanlış konumlandırmam ile ateşin bir kısmı elime gelirken bir küfür savurdum. "Siktir!" Ağzımı açtığım gibi pantolonuma düşen yaktığım sigaram pantolonun küçük bir kısmını alevlendirirken elime aldığım ceketim ile hızlıca alevi söndürdüm. İçimden şansıma söverken bu sefer de aklıma yaktığım elim geldi. Hızlıca musluğun oraya gelip suyu açtım. Parmağımı suyun altına tuttuğum an yaktığım kısmı bütünüyle saran keskin sızı karşısında acıyla inledim fakat elimi çekmedim. Elimin sızısı geçtiğinde suyu kapattım, parmağımı peçeteye silip ecza dolabından bulduğum yanık kremini sürmeye başladım. İşim bittiğinde pantolonuma bir göz attım.

sikeyim, eN SEVDİĞİM PANTOLONUMUN BACAK KISMINDA DELİK VARDI.

Bozulan sinirlerim ile yeniden balkondaki sandayleme oturup dışarıya göz attım. Yağmur durmuştu fakat hava hala soğuktu.

Aklıma sigarayı söndürmediğim gelirken acele ile etrafta aramaya başladım. En sonunda sönmüş sigarayı bulduğumda derin bir nefes verdim ve sinir ile balkondan aşağı fırlattım.

Yeni bir sigara alırken hala hafif sızlayan parmağıma küfürler yağdırıyordum. Bu sefer parmağımı tamamen farklı bir açı ile tutmam sayesinde sigarayı düzgün yakabildiğimde çakmağı kenara atıp elimdeki sigara ile dışarıyı izlemeye koyuldum.

Aklımdaki düşünceler sıkmaya başladığı zamana telefonumu elime alıp instagramda dolaşmaya başladım.

Fakat, Baturay'ın, altına Bazen yeniden başlamak gerekir yazdığı, Selen ile olan fotoğrafını görmek beklediğim bir şey değildi.

İşler gerçekten karışmıştı.

Telefonu sinir ile sertçe sehpaya bırakırken ekranını çatlattığımın farkında bile değildim. Sigaramdan derin bir nefes çekerek, dumanın boğazımı yakmasına izin verdim.

Sigara içerek kendime zarar veriyor olduğumun farkındaydım. Fakat yapacak bir şeyim yoktu. Düşünmek istemiyordum ve eğer fiziksel acım ruhsal olanınkinin önüne geçerse daha iyi olabilirdi.

Telefonumun alışık olduğum melodisi kulaklarıma dolduğunda tebessüm etmeden duramadım.

Don't Leave Me, Bts.

(yazar burada army olduğunu belli etmeye çalışıyor)

Elime telefonumu alıp arayan isme bakıp sinirle güldüm.

Hayatımın Anlamı<3 arıyor...

Yanıtla/Reddet

Bu gece gerçekten uzun olacaktı.

yazana kadar geberdim..

<31