20-Final"Sonsuzum"

379 29 30
                                    

Son Feci Bisiklet-Bikinisinde Astronomi dinleyerek yazılmıştır.

|Baturay'dan|

Çantamı kolumun kenarına atarak derin bir nefes verdim. Çantanın genelde derinlerinde olan anahtarı uğraşlarım sonucu bulduğumda gülümsedim ve anahtarı deliğe sokup kapıyı açtım.

Kendi evimde değildim. Enes bana demesi gereken bir şey olduğunu söyleyip kendi evine gelmemi istemişti. Bunu biraz sert bir tonda söylediği için korkmuyor değildim.

Kapıyı açıp eve bir göz attım. Her şey yerli yerindeydi.

Ayakkabılarımı çıkarıp rastgele bir yere koydum. Çantamı yere fırlatırken meraklı gözlerimle Enes'i arıyordum.

Aceleci adımlarım ile salona geçtim. Fakat Enes burada da yoktu.

İçimde büyüyen merakım ile adımlarımı yatak odasına yönlendirdim. Kapının önünde durdum. Elimi kapının kulbuna koydum, tam açacakken içeriden gelen melodi ile duraksadım ve başımı kapıya dayayıp şarkıyı çıkarmaya çalıştım.

"Onu bir görseniz sanırsınız.

O bir deniz, yanılırsınız.

O benim, güneş sistemim."

Kulağıma ulaşan melodi ile gözlerimin dolmasını engelleyemezken burukça gülümsedim. Bu bizim şarkımızdı.

"Alacalı bikinisinde saklı, deniz yıldızları, uzay taşları arkadaşları"

Bir damla gözlerimden süzülürken yavaş hareketlerle kapının kulbunu aşağı indirip açılmasını sağladım.

Yatağın üstündeki kasetçalar, ve bir zarf.

Arkadan şarkımız çalmaya devam ederken zarfı açtım.

"Ölü denizciler, kayıp galaksiler, buldum; gözlerindeler.

Senden tek istediğim, geçmişin geleceğin, benim olsun"

Zarfın içinden çıkan mektup olduğunu tahmin ettiğim kağıda baktım. Özenle hazırlanmış gibi duruyordu.

"Yaz gelirken karışır böyle şeyler, neşeyle endişeler, ayak bastığın her yerdeler.

Üzerimden gemiler geçer, kaldırma kuvvetimdekiler, burası benim krallığım."

Sahile gel yazıyordu.

"Sıkılırsan güneşten, gece oluruz erkenden, sen istersen.

Karşılığında istediğim geçmişin geleceğin benim olsun"

Görüş alanımı bulanıklandıran gözyaşlarımı elimin tersi ile silip hızlı adımlarla odadan çıktım. Bununla birlikte şarkının sesi kulaklarımdan uzakalaştı.

Orası, o sahil...küçüklüğümüzde, ne zaman bir derdimiz olsa gittiğimiz, birbirimizi teselli ettiğimiz yerdi. Onun omuzlarında saatlerce ağladığımı hatırlardım. Sınav kötü geçtiğinde, kız arkadaşımızdan ayrıldığımızda, ailemiz ile kavga ettiğimizde...birbirimize mesaj atardık.

"Gel"

Tek kelimeydi, ama bizim için "Sana ihtiyacım var, sahile gel" anlamı taşıyordu.

Ancak son zamanlarda uzaklaşmıştık. Haliyle artık "Gel" mesajlarını bırakın, normal mesajlaşmalarımız bile yok olmuştu.

Odadan çıktığımda telefonum titredi. Ekranını açıp gelen mesaja baktım.

Şişko<3 kisinden bir yeni mesajınız var.
Gel

Burukça gülümsedim. Durmak bilmeyen gözyaşlarımı elim ile sildim ve evden hızlıca çıkıp sahile yol aldım.

Sahile yaklaştıkça gerildiğimi hissediyordum. Fakat orada beni güzel şeylerin beklediğine emindim.

Sahil görüş açıma girdiğinde gülümsedim karşımdaki manzaraya baktım.

Enes, yüzündeki kocaman gülümseme ile bana bakıyordu. Elinde bir gül, yanında ise hoparlör vardı.

Sonra, şarkımınızın melodisi yine kulaklarıma ulaştı.

"Denizler cinayet işlemezler, aslında kimseyi istemezler.

Değiştirdi beni, bu garip astronomi"

Yüzümde her saniye daha da genişleyen gülümsemem ile ona doğru yürümeye başladım.

"Suçluyum belki ben, sen sularımda ölürken, güldüm keyfimden"

Ölmüştüm. Bu sevginin, aşkın karşısında, bu yoğun duyguların içinde boğularak ölmüştüm.

"Her zaman istediğimle geçmişin geleceğinle benimsin artık, derinlerde, derinlerde"

Yanına ulaşmıştım. Onun da gözleri dolu doluydu.

Cebinden bir kutu çıkar- siktir.

Önünde şaşkınlıkla onu izlerken tek dizi üstüne çöktü ve tam gözlerimin içine bakmaya başladı.

"Geçmişin ve geleceğinle, sonsuzluğunla, benim sevgilim, aşkım, hayatım...sonsuzluğum olur musun? Belki de yıllar sonra, benimle evlenir misin?"

Kutuyu açtı. Kutunun içindeki iki erkek alyansı öylece parlıyordu. Boğazımdan bir hıçkırık yükselirken tabi ki dedim. Anında ayağa kalktı ve dudaklarımızı birleştirdi. Özlemle onu öperken araya dilini katmasına rağmen şehvetten uzak bir şekilde öpüşüyorduk.

Ağlamam durunca ayrıldı ve yüzüğü özenle parmağıma taktı. Öbürünü de kendi parmağına taktıktan sonra gözlerime bakıp sımsıkı sarıldı. Kollarımı boynuna doladım.

"Seni çok seviyorum" dedim ağlamaktan çatlamış sesimle.

"Ben de" dedi. "Ben de seni çok seviyorum"

Aniden etrafta konfetiler patladı. Ses ile irkilirken Enes'ten ayrılıp nereden çıktıklarını bilmedipim, bize doğru yürüyen, Kaya, Mami ve Mervan üçlüsünü görmem ile gülümsedim.

Bugün, hayatımın en mutlu günüydü.

O benim, ben onun sonsuzu olmuştum.

evet, her şeyin üstünden geçeceğimi söyledim ama vazgeçtim:)

bu fikir aklıma yeni geldi, ben de yapayım dedim.

kontrol etmeden atıyorum, umarım sizi memnun eden bir final olmuştur<3

bugün ya da yarın özel videolu bölümü yayınlarım

önce youtube a atmam gerek<33

ve…

EKSİK HİSSEDİYORUM

o yüzden yeni fic fikirleri düşünüyorum

neyse bb

ANARTEKİNLE KALIN<3

messageHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin