Ben hayatımda hiç o sürtük kızlar gibi olmamıştım demiştim ya , unutun onu.Şu an dudaklarım sinirden köpürdüğüm ve toplasan 30 dakikadır gördüğüm bir adamın yumuşak ve tapılası dudaklarını eziyordu ve daha kötüsü daha fazlasını istiyordum.Eliyle boynumu kavrayarak beni kendine doğru iyice yakınlaştırmıştı.Dudaklarımız senkronize hareketlerle birbirni ezerken kokusu burnuma doldukça daha fazlasını istiyordum.Elleri kalçama indiğinde bu işin iyiye gitmediğine karar verip hışımla geri çekildim.
Nefes nefese kalmış bir şekilde birbirimizin suratına aptalca bakıyorduk.Sessizliği arada otoban yolundan geçen arabalar bozuyordu.5 dakikaya yakın süre öyle kaldıktan sonra ben konuşmaya başladım; 'I-Ihm...Şey ben özür dülerim normalde böyle birşeyi asla yapmam ve aslında şimdide yapmazdım ama ne oldu bilmiyorum kokun,adrenalin patlaması,yıllardır bastırdığım kadınsı dürtülerimi ortaya çıkardı sanırım...Şey ben gitsem iyi olur' kendimi utandıran konuşmamı nefes almadan tamamladıktan sonra arkamı döndüm.Bir adım atmıştım ki ; 'Seni okula atabilirim?' diye bana seslenen sert sesini duydum.Arkama dönünce elini yumruk yapmış baş parmağını kemirerek kahkahasını bastırmaya çalışan bir 'Bay Tehlike' gördüm.Kızaran yanaklarımı gizlemeye çalışarak yere baktım.'Şey...eğer sorun olmayacaksa....' düye konuşmaya başladım.Cümlemi bitirmeden 'Gizlice binmenden iyidir atla hadi Bayan Bela' dedi.
Sessiz araba yolculuğu boyunca ellerime bakıp tırnaklarımla oynamaktan arada sırada onu göz ucuyla izlemeten başka birşey yapmamıştım.Okula vardığımızda yine benim arabamın yanındaki park yerine girdi.Arabayı park edip benim yüzüme bile bakmadan aşağı indi.O iner inmez bende indim.Hızlıca dersliklere yürürken arkasına bile bakmadan elindeki anahtarın kilit düğmesine bastı.'Çok kibarsın!' diye arkasından bağırdım.Hızlı adımlarını durdup topukları üzerinde döndü.Bana sertçe bakarak yanıma ilerledi.Tam önümde durup
'Biliyorum'dedi.
'Sen kendini bilmez kötü çocuk olmaya çalışan şu salak tiplerdensin.İlk bana neredeyse kaza yaptırıyorsun sonra bana bağırıyorsun sonra beni öpüyorsun ve şimdide görmezden geliyorsun öyle bay tehlike? Kimsin sen ya,ne sanıyorsun kendini prens falan mı ? Bana bir dah-' sinirli konuşmamı ellerini yukarı kaldırıp sus işareti yaparak böldü.
'1-Sen beni öptün.
2-Kendimi hiçbir şey sandığım yok.
3-Seninle konuşmak,özür dilemek veya takılmak zorunda değilim.
4-Bu kadar fazla konuşman çok rahatsız edici.
Bu yüzden kendi sikik işine bak ve beni rahat bırak Bayan Bela öünkü aksi takdirde hoşuna gitmeyecek biri olurum.'.Tehdit niteliğindeki konuşması bitinca elini cebine soktu ve bir paket sigara çıkardı.Ben hala ağzım yarı açık ona bakarken paketten tek bir dal çıkarıp dudakları arasına yerleştirdi.Ben tekrar konuşmaya başlayacaktım ki o sigarasını yaktı ve suratıma üfledi.'Aklın varsa benden uzak durursun bücür' dedi.Ben yüzüme gelen duman yüzünden öksürürken o yavaşça arkasını döndü.'Hey ,bekle!' diye bağırarak arkasından hızlı adımlarla yanına yanına gittim.Durdu.Derin bir nefes vererek 'Yine ne var amınakoyayım?' bakışlarıyla suratıma baktı.'Adın.Adın ne ?' dedim.Çarpık bir gülümsemeyle bana baktı.İlahi kokusunu bir daha alıp dudaklarını hissetmek şstediğim için onu oyaladığımı anlamasın diye dudaklarına bakmamaya özel çaba harcıyordum.Kulağıma doğru eğilerek 'Roman' diye fısıldadı.Suratı hala boynuma çok yakınken sesli bir nefes alıp geriye çekildi.'Ave. 'dedim.Arkasını dönüp uzaklaştı.Bense hızlamış kalbim ve kızarmış yanaklarımla otoparkın ortasına kaldımSonraki ders bitmiş amfi boşalıyordu.Ses kayıt cihazımı kapatıp dağılmış notlarımı topladım.'Merhaba !' dedi içten bir ses.Kafamı sağıma çevirdim ve bana bakan sarışın kızı gördüm.'Merhaba.'dedim gülümsemeye çalışarak.Aklım Roman'da olduğundan moralim bozuktu.Kız kocaman gülümseyerek bana eliini uzattı ve 'Ben Rebell tanıştığımıza memnum oldum senin adın ne ?' diye sordu.Elini tutup sallayarak 'Ave' dedim.
Rebell inanılmaz pozitif ve şeker bir insandı.Günün geri kalanını beraber geçirmiştik.Neredeyse tüm derlerimiz aynıydı ve tenefüslerde kampüs bahçasinde oturup konuşmuştuk.Bana ailesinin zengin olduğunu, %30 burs kazandığından buraya geldiğini,1 kız kardeşi olduğunu ve önceden Manhattan'da yaşadığını anlattı.Burda bir yurda yazılacakmış çünkü ailesi onun tek başına bir evde kalmasını güvenli bulmuyormuş.Bende ona kendimden bahsettim ve kısa bir süre sonra yalnız yaşamaya başlayacağımı anlattım.İnsanlara çabuk güvenirdim ve çabuk bağlanırdım bu yüzden Rebell'i benimle yaşamaya davet ettim.Ellerini çırparak zıpladı ve bana sarıldı.Bu yurtolayı onu çok korkutuyormuş anlaşılan diye içimden geçirirken sarılışına karşılık verdim.
Dersler bittiğinde Rebelle'le birbirimizin numaralarını aldık.Ona veda edip arabama doğru yürüken telefonuma gelen mesajları kontrol ediyordum.Önüme bakmadığım için çok sert bir şeye çarpıp iki adım geriye sendeledim.Önümdeki sert sütunu fark etmeyip çarptığımı düşünüp kafamı kaldırdım.'Özür dilerim ben önüme bakmıyordum' o sütun konuşurken ben baştan aşağıya onu süzüyordum.O MÜKEMMELDİ.Multimedia'daki Rebell.Keyifli okumalar.Bu arada vote benim için önemli bir şey sayılmaz sadece yorum yapıp nasıl olduğunu belirtirseniz sevinirim.Ve arkadaşlarınıza önerir misiniz ? Şimdiden teşekkürler :)
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let Me Love You
RomanceHep klişedir bu iyi kız kötü çocuk hikâyeleri fakat bu hikayede kötü çocuk ve iyi kız sandığınızdan cok daha karmaşık.Acaba iyi kız gerçekten iyi mi ? Ya da kötü çocuk anlatılanlar kadar kötü mü?