Merhabalaar ^^ .İlk önce bu sefer gerçekten medyadaki şarkıyla okumanızı rica ediyorum çünkü bu şarkının önemi benim için büyük.Her neyse söylemem gerek bir şey daha var.Vote yani oy sayıları arkadaşlar emek verip yazıyorum o kadar kişi bakıyor ama en fazla 20 kişi oy veriyor.Lütfen biraz daha duyarlı olalım.Oy veren ve destekleyenlere 3.5 k olmamızda emeği geçen herkese kocaman teşekkürler.Sizleri seviyorum keyifli okumalar.Güzel yorumlarınızı esirgemeyin ^^
Ayıldığımda, ağzımda acı bir tat vardı ve başım zonkluyordu.Bir anlığına nerede olduğumu idrak edememiştim ta ki başımın altında bir kol hissedene kadar.
‘’İyi misin? ‘’
Bu ses Steve’e aitti.Açıkçası Jackson’ın değil de onun benimle ilgilenmesi biraz hayal kırıklığına uğrattı.Başımı çevreye doğru hareket ettirdiğimde tandık rahatsız edici derecede gelmişti.Klasik ofis tarzıydı her yer neredeyse krem rengiydi ama çok kullanılmadığı belliydi çünkü masanın üstü hiçbir şey yok denilecek kadar boştu.Biraz daha kendime geldiğimde başımla onayladım.
‘’Elini ver de yardım edeyim kalkmana.’’
Elimi uzattım.
‘’Neredeyiz? ‘’
‘’Aynı işte.’’
‘’Jackson nerede? ‘’
‘’Şu an Wiil’in yanında ama seni buradan uzaklaştırmamı istedi şimdilik bir odadayız güvenli bulduğum zaman götüreceğim seni.’’
‘’Tamam.’’
‘’ Sen şimdi geride dur sen ben kontrol edeceğim etrafı.’’
Dediğini yaparak geri çekildim.Bir elimle ceketimi düzeltirken diğer elimle de saçlarımı arkama attım.
Steve ilk önce kapıyı yarım açtı daha sonra kafasının birazını çıkarıp baktı.Tereddütle daha da fazla açtı.Yavaş adımlarla dışarı çıkıp baktı ve daha sonra onun peşinden gitmem için eliyle işaret verdi.Topukluların ele vereceğini düşünerek hızlı bir hamleyle elime aldım.Daha önce de alışık olduğum için parmaklarımın ucunda yürümeye başladım.Bir yandan da telaşlı gözlerimle çevreyi tarıyordum.Bu halim gülünç gelmiş olacak ki Steve gülmemek için kendini zor tutarmışçasına dudaklarını birbirine bastırdı.O hali beni de mutlu etmişti.Ayıplarcasına başımı yana eğip , tebessüm ettim.Ama tamamen şakan ibaretti.Peşine takıldım ama duraksayıp yine elimi tuttu.Anlamayan bir ifadeyle ona bakınca.Sanki açıklama yapmak zorundaymış gibi:
‘’Yine bayılmanı istemem.’’ dedi.
Tekrar şüphelensem de bu sefer belli etmedim ve yürümeye devam ettim.Kapıyı açtığında soğuk hava ciğerlerime doldu ve gecenin siyah örtüsü görüş alanıma girdi ve tam olarak dışarı çıktığımızda tekrar ayakkabılarımı giydim ve arabaya ulaştığımızda elimi bıraktı.Arka tarafa geçtim ve başımı koltuğa yasladım.Sürücü koltuğunun yanına oturmuştu.Elini torpidoya götürdü.Oradan bir su buldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP HAYALLER(Askıya Alındı)
AçãoŞansın unuttuğu bir kadın, her şeye rağmen dimdik ayakta. Hala fırtınasından sonraki gökkuşağını bekliyor. İnancından güç alıyor. Varlığından itibaren kaybolmuş hayallerinin peşinde. Zaten hangi umutsuz fani kovalar ki onları? Kabusundan nihayet uya...