419 46 26
                                    

Hastaneye olabildiğince hızlı ulaşabileceğim yol, geniş omuzun arabası olduğundan sorgulamadım ve dediği şeyi yaptım. Aklımda birçok soru vardı, her şey mantıksız geliyordu ama olan olmuştu.

Gardırobunu hızla açtığımda gözüme onlarca pahalı gömlek çarptı, evet boylarımız aynıydı ama adama boş yere geniş omuz demiyorum. Sahi adını bile sormadığım bir adamın gardırobunun karşısında bu kadar vakit geçirip ölçülerimizi karşılaştırmak ne kadar doğtu olurdu.

Üstüme giydiğim gök mavisi gömlek düşündüğüm gibi bol gelmişti fakat zaman yoktu. En azından pantolon uymuştu. Odadan çıkmadan dağınık, siyah çarşaflı yatağa göz gezdirip, dün geceyi anımsamaya çalıştım, istemsizce yüzümde ufak bir gülümsemenin yer etmesini fark etmemiştim. Kulağıma işleyen korna sesiyle irkilip, kapıya koşturdum, aynı hızla merdivenleri inerken aklıma dün gece mahvettiğim araba gelmedi değil, nasıl gidecektik ? 

Apartmanın bahçesine indiğimde, dün geceden farklı kırmızı renkli spor arabayla beni bekleyen geniş omuz tekrar kornaya bastı, acele etmem gerekiyordu.  Yan koltuğa oturduğumda, bana bir göz gezdirip kemerini taktı, '' Aynısını sana da öneririm.'' saf saf ona baktığımdan kemerimi takmamı söylediğini fark etmemiştim.  '' hızlıca ulaşmak istiyorsan kemerini takmalısın.''  Dediğini yerine getirdikten sonra, olduğum yerde biraz kasıldım, o ise güneş gözlüklerini takıp arabayı çalıştırdı. 

''üzgünüm, sizi işinizden ediyorum.'' 

Gözünü yoldan ayırmadan, ''aynı yere gidiyoruz.'' dediğinde ufak bir şaşkınlıkla yeniden ona döndüm. 

'' Nasıl yani, sizin hastanede ne işiniz olabilir ki, yoksa dün gece.. '' hayır.. hayır bu dediğim olamazdı. utançtan kafamı dikiz aynasına çevirdiğimde geniş omuz sırıtıyordu. 

''Dün gece ile ilgili bir sorun yok fakat benim de bakmam gereken hastalarım var.'' gerçekten mi? doktor muydu? hem de aynı hastane de çalışacaktık, utancımdan hastaneye varana kadar yüzüne hiç bakamadım. hastaneye vardığımızda hemen arabadan inmek istedim fakat tek hamleyle kapıları kilitledi ve sertçe kolumdan çekti. 

''dediklerimi dikkatlice dinle,'' korkmuştum, kolumu öyle sıkı sıkıyordu ve öyle sert tüzüme bakıyordu ki o an gerçekten korkmuştum.

''bu arabadan indikten sonra, ne sen beni tanıyorsun, ne ben seni tanıyorum, koskoca hastanede aynı hastaya düşmemizin de pek ihtimali yok, seni çevremde görmek istemiyorum, dün gece yaşananları da unut.''

çok sertti, o an ben de bir daha geniş omuzun yüzünü görmemeyi diledim, fakat dün geceyi aklımdan çıkarmak biraz zor olacaktı. Kolumu bıraktığında kemeri çözüp hızla aşağı indim, fakat uzaklaşmadan son bir kez arabanın yanına gittim. üstüme bakarak,''peki gömleğiniz ne olacak?''

yüzüne alaycı bir gülümseme kondurduğunda sorduğum sorunun çok saçma olduğunu anlamıştım. '' E, yenisini alırım, sen merak etme.'' daha fazla utanmadan yanından uzaklaşmalıydım. 

hızla binaya koşturup içeri daldım, üstümde ki gömlek saçımın dağınıklığı, ter kokusu ile bir doktora benzemenin yanından bile geçmiyordum. Bir lavaboya uğrayıp saçıma başıma bakacak zamanım da yoktu, kendimi ilk günden rezil edecektim. Hemen randevu bölümünden bir görevliye baş hekim odasının yerini sordum, duyduğum şey pek iç rahatlatıcı türden değildi.

"Bay Lee sizi bekliyor, hızlı olsanız iyi olur çünkü sizin yüzünüzden önemli bir toplantısını ertledi."

Lanet olsun, bu olay annemi bile hayal kırıklığına uğratırdı sonuçta onun referansı ile buradaydım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 30, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

hi doctor ~taejin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin