Tam tamına bir ay olmuştu. Taehyung'un Jin'e hiç mesaj atmadığı koskoca bir ay. Jin "belki de bir sorunu vardı ve üzerine gittim." Diye kendi kendine önceki yazdıklarından pişman oluyorken, mesaj atmaya da çekinir olmuştu. Bu zamana dek halini hatrını soracağı tek bir cümle bile yazmamıştı ona karşı. Hatta ve hatta yolda Taehyung'u görse,canavar görmüş gibi kaçardı. "Belki de.." diye düşündü Jin. "Belki de kalbini kırmıştım?"
Telefonunu eline aldı ve mesajlaşma kutucuğuna tıklayarak, en son Taehyung'un kendisine yazdığı şeyi yeniden okudu.
" O cevap vermeyeceğim sorularını al ve git demek tamam mı?!"
Derin bir nefes aldı ve klavyedeki tuşlarda parmağını gezdirdi. Beş dakikanın ardından yazabildiği tek şey merhaba olmuştu.
k-sj: merhaba.
"Kesinlikle cevap vermeyecek." Diye düşünüyordu. Gerçi Taehyung vermese de haklıydı. Kendini üzen birine neden cevap verecekti ki? Evet,sevgisi karşılıklı değildi fakat Jin'in bedeninde hissettiği boşluk ve pişmanlık duyusu hepsinin ötesine geçmişti. Taehyung'u üzdüğü için pişmanlık duyuyordu.
k-th: merhaba mı?
Merhaba diyecek yüzün var mı cidden?
k-sj: ben özür dilerim Taehyung.
Evet,seni o manada sevmiyorum fakat üzmekte istemiyorum.
Seni üzdüğüm için çok kötü hissediyorum.
k-th: kötü mü hissediyorsun?
Bunu, bu zamana kadar beni kırıp duran kişi mi söylüyor cidden?
Merak etme Jin.
Yabancı iki insan olalım tamam mı?
Haklısın çünkü.
Biz arkadaştan fazlası olamayız.
k-th çevrimdışı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Gölgen ♤taejin
Short Storyk-th: madem beni farketmiyorsun, farkedeceğin biri haline geleceğim. senin gölgen olacağım Kim Seok Jin.