Bölüm 3: Neden? (Part1)

39.9K 1.2K 308
                                    

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Neden?

Jasmine son derece lüks son model otomobilin içe- risinde yeni kendine ait olmayan bir yaşama doğru ilerlerken korkularını ve şaşkınlığını üzerinden atamı- yordu. Adrian büyük geniş bir aile arabası ile gelmişti. Aracın yeniliği içindeki döşeme kokusundan belli olur- ken arabada yer alan çocuk koltuğunu görmek Jasmi- ne için daha da bir sürpriz olmuştu. Her şeyin basit bir çalışan için böylesine planlanmış gibi gözükmesi canını sıksa da Adriano'nun mutluğunu görmek her şeyi unut- turabilecek kadar güzeldi. Caddeler yerini daha lüks ve temiz sokaklara bırakırken Heaven'ın yanında olmayışı- na hüzünlendi. Kısa sürede bir kız kardeş kadar çok sev- diği genç kadın belki de bu dünyada onu anlayabilecek tek kişi sayılırdı. Josephine'in de hakkını ödeyemezdi doğrusu. Bu taşınma işi için onca düğün telaşı arasın- da onu yüreklendiren Josephine olmuş, ona bebeğine karşı olan sorumluluklarını hatırlatmıştı. O bir anney- di. Her şeyden önce, hatta kendi gururundan bile önce düşünmesi gereken bir bebeği vardı ama bunun bile bir sınırı yok muydu? O gecenin böyle sonuçlanacağını bilse belki asla o cesareti kendinde bulup yaşananlara kalkışmazdı; ama sonuçta olan olmuştu ve artık bunun için kimseye yalvarmanın ve suçlamanın âlemi yoktu. Hüzünle puslanan bakışlarını camdan ayırmadan de- rin bir nefes aldı. Arabada ki sessiz gerginliği ilikleri- ne kadar hissedebiliyordu. Adrian da onunla aynı evde yaşayacak olmaktan belli ki tedirginlik duyuyordu. O gecenin mevzusunu hiçbir yerde açmamış olması onu hatırlamamış olduğu anlamına gelmezdi herhalde diye içinden geçirdi. Gerçi bu mevzunun henüz daha açılma- mış olması ve yeni tanışan iki yabancı gibi bir tiyatro oyununu sessizce paylaşıyor oluşlarına müteşekkir olsa da bundan nereye kadar kaçabileceğine emin değildi. Havada sanki karşılıklı sorular asılı duruyordu. En bü- yük ve cevaplanamaz soru da olsa olsa 'Neden?' olurdu.

"Geldik."

Adrian'ın sözleriyle etrafta şaşkınca bakışlarını gez- diren Jasmine düşünceler içerisinde değişen çevreyi fark edemeyişine şaşırdı. Öyle farklıydı ki geldiği yer- den, ancak lüks davetlerde garsonluk yaptığı zaman görmüştü böyle evleri. Bir insan bu kadar çok odayı tek başına ne için isterdi ki? İçini dolduracak ailesi, çocuk- ları olmadan kaybolurdu içinde. Ev iki ana kat ve bir de çatı katından oluşuyordu. Evden bahçeye uzanan açılır kapanır camekânlı bölme Adriano'nun bahsettiği, kar yağmayan Beverly Hills'de, kar yağarken bile yü- zülebilir havuz olmalıydı. İhtişamlı bahçe tüm lüksüyle özenilerek karşısında dikilirken seçilen tüm bitkilerin kadın ruhuna hitap edecek şekilde tasarlanmış olduğu belliydi. Evin diğer yanında ki küçük bir bitki labirenti içeren gül bahçesini fark etmemek mümkün değildi. Burası şehrin kalabalığının içine güvenli duvarların ardı- na gömülmüş saklı bir cennet gibiydi. Jasmine içerisini merak ederken Adrian'ın çoktan Adriano'yu kucağına almış ve bir eliyle de valizi taşımakta olduğunu gördü. Telaşla ona doğru ilerleyerek boğazında tıkanan solu- ğunu zorlayıp konuştu:

"Adriano'yu ben alayım."
"Hayır anne, Adrian taşısın."
"Ama... Adriano..."
"Sorun değil ben taşırım."
Adrian belirgin kaslarıyla küçük çocuğu güvenle tu-

tarken sanki bir tüy taşıyormuşçasına diğer eliyle de va- lizi yüklenmiş emin adımlarla Jasmine'in konuşmasını beklemeden eve ilerledi ve parmak izi okuma sistemli kapıya elini okutarak içeri girdi. Jasmine bahçenin orta yerinde çekili arabanın yanından ağzı açık bir şekilde evin bütün ihtişamı altında ezilircesine bakakaldı...

MASKE (HİSSİZ'in ADRIAN'ı) -  RAFLARDA ÖN OKUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin