Ne olduğundan habersiz öylece yatıyordu.Huzurlu bir uykuydu sanki..Birazdan bölünüp mahvolacak bir uyku..Biraz kıpırdanmaya başladı.Yavaş yavaş uyanıyordu ve nerde olduğunu anlamaya çalışıyordu.Gözlerini açtı ve dehşete düştü.Tavanda gerdirilmiş bir şekilde ellerinden ve ayaklarından bağlıydı.Üstünde hiçbir şey yoktu.Deli gibi çırpınıyordu ama neredeyse hiç kıpırdayamıyordu.Yüzüstü aşağı doğru asıldığından, çırpınmaktan yorulduktan sonra hareketsiz halde aşağı baktı ve gözbebekleri iyice büyüdü.Altındaki boş küveti görmüştü ve anlam veremiyordu.Tekrardan çırpınmaya başladı.Onun her sallanıp zincirleri hareket ettirişinde daha da zevk alıyordum.
Ölüm aletim olan uzunca sivri demiri elime alıp küvete uzandım.Çok korkmuştu.Demiri uzatıp karnına ani bir tepkiyle batırdım.Müthiş bir çığlık attı ve bu beni daha da vahşileştirdi.Demirin sivri ucunu karnında durmaksızın gezdirdim.Kanlar o güzel edalarıyla üzerime yağmur gibi yağıyordu.Kollarını, ayaklarını .. her yerini vahşice deldim , kestim..Küvet benim istediğim kadar kanla dolmuştu şimdi.Kendimi kaybediyordum.Morfin kullanan bir bağımlı gibiydim.Çektikçe daha da uçuyordum.Artık gözleri tamamen kapalıydı.Ölmüştü..Küvetteki bu ziyafetime iki saat doya doya devam ettim.Ruhum dinleniyordu.Artık onu ordan indirmek zorundaydım.Yoksa kokmaya başlayacaktı.Bu ziyafetin üzerine bu kokuyu çekmek haksızlık olurdu.
Küvetten çıktım, her yanımdan kan damlıyordu.Bu müthiş esaretimle yürüdüm.Zincirleri yavaş yavaş boşandırarak onu aşağıya indirdim.Kıyafetlerini özenle giydirip onu fırının ateşine verdim...
Bugünlük işim bitmişti.Yeni avlar bulmak için ava çıkacaktım..
Sıcak yuvanda sonsuz uykular meleğim...