Medya Bora
"Yeni okul, yeni bir başlangıç ha?"
Derin bir nefes alıp dakikalardır baktığım okula ilk adımımı attım.
"Hem de beraber!" diyerek sevinç dansını yapan İz'e baktım. 5 yıldır aynı okulda okuma hayalleri kuruyorduk ve şu an bir hayalimizi daha gerçekleştirmiş bulunuyorduk.Bu 1 hafta içinde, bursluluk sınavına girmiştim ve %100 burs kazanmıştım. Okula kaydımı yaptırıp, üniformalarımızı almıştık. Anneme okuldan atıldığımı söylememiştim. Zaten pek umrunda olduğum da söylenemezdi.
"Pardon, müdire hanımın odası nerede acaba?"
İz, bir kızın kolundan hafifçe tutup durdurmuştu.
"Ya bıraksana kolumu! Aa varoş!"
Kızın cırtlak sesiyle ilk önce yüzümü buruşturdum ve üstüne atlamak için hareket yaptım ama İz tutunca, kıza sadece sertçe bakmakla yetindim.İz önde, kapılara baka baka ilerliyor, bende arkada, o kızı gördüğüm ilk yerde ırzına geçme planları kurarak ilerliyordum. Öyle bir dalmıştım ki, önümü görmemiş, sert bir kayaya resmen kafa atmıştım. Kafam sağlam olduğu için acı hissetmemiştim ve tökezlememiştim. Sadece bunun kaya olmadığını, çarptıktan sonra gözümü açınca fark ettim. Şu an iki tane memeyle bakışıyordum. Daha doğrusu omuzla? Kafamı kaldırıp suratına baktığımda o da bana bakıyordu. Çarpınca gerilemediğim için yakındık ve bu durum daha çok sinirimi bozuyordu.
Kaşlarımı çatıp sertçe göğsünden ittirdim. Çok çabuk ve fazla sinirleniyordum."Dikkat etsene lan!" diyerek üstüne yürüdüm.
Çocuk neye uğradığını şaşırmıştı. Olayı idrak ettikten sonra kaşlarını çatıp o da benim üstüme yürümüştü.
"Noluyor lan! Sende önüne bak yürürken! Çarpan sensin!"
"Ulan suçlu ben miyim? Ayı gibi çıktın karşıma! Özür dilemen gerekirken bağırıyor musun bir de?!"
Aramızda bir adım kalmıştı. Devamı pek hoş olmayacak gibiydi.
"Bana bak yeni kız!"
"Ee, sana baktım davar, söyle!"
"Alev!"
İz'in sesiyle sesin geldiği yöne döndüm. Sinirle ve korkuyla koşarak yanıma geliyordu. Bu ne ara bu kadar uzaklaşmıştı ki zaten?
"Bir boş bırakmaya gelmiyorsun kızım ya! Bir saniye rahat dur yerinde! Çok değil, bir saniye ya, bir!" diyip kolumdan çekiştire çekiştire beni o erkek müsveddesinden uzaklaştırdı."Sen müdürün odasını bulsana! Bırak, bırak da bana artistlenmek neymiş göstereyim!" dediğimde kolumu bıraktı.
"Git, git ne bok yiyorsan ye!" dedi ve arkasını döndü.Arkamı döndüğümde o çocuğun da bana doğru geldiğini gördüm. Yanındaki çocuk İz'le aynı şeyi yapmış, sakinleştirmeye çalışmıştı ama pek işe yaramamıştı anladığım kadarıyla.
İkimiz de sinirle ortada buluştuğumuzda, boyunun benden uzun olması sinirimi bozuyordu. Sinirle parmak uçlarımda yükselip bir şey diyecekken lafı ağzıma tıkıp,"Çok yanlış çocuğa atar yapıyorsun kızım! Ayağını denk al! İlk günün diye bir şey demiyorum, şansını fazla zorlama!" dediğinde iyice sinirlenip, elimi yumruk yaptım.
Alayla gülüp,
"Ne sanıyorsun sen kendini ya?" diye sorduğumda, bu sefer o bir şey diyemeden ikimiz de okulun müdiresi diye tahmin ettiğim kadına baktık.
"Alev Kaya, Ateş Kara, İz Mete, Meriç Demir. Odama!""Ulan güya bu sene sorunsuz geçecekti." diye mırıldanarak kadının girdiği odaya girdim. Hemen arkamdan İz, atıştığım çocuk ve yanındaki yandaşı girdi. Kadına baktığımda tek tek, ciddi ciddi hepimizi süzüyordu. Birden gülümsedi ve boğazını temizledi.
"Alev, Yasemin'le ve eski müdürünle konuştum. Müdürün pek iç açıcı konuşmamış olsa da Yasemin'e güvenerek, onun hatırına sınava girmene izin verdim. Bildiğin gibi şu an burslu okuduğun için diğer öğrenciler 1-0 önde. Onların parası var, senin bursun. Günümüzde maalesef ki para her şeyi hallettiği için daha dikkatli olman lazım. Eski okulundaki gibi kavgalara karışmak yok. İz, sende şuna göz kulak ol. Sen de aynı şekilde. Birbirinize sahip çıkın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saldırgan
Teen FictionSıradan bir hayatı olan Alev, okulda karıştığı bir kavga yüzünden okuldan atılır ve yeni bir okula başlar. Eskisine göre daha sakin bir hayat yaşamaya karar vererek başladığı bu okulda, olaylara karışmamayı niyet etse de, bela onun peşini bırakmaz...