BÖLÜM-5

202 14 0
                                    

BARBARA'NIN AĞZINDAN

Cameron içeri daldığından hemen sonra kapı tekrar çalmıştı ve bilin bakalım şuanki manzara tam olarak ne.Cameron ve annem sıkı ve eğlenceli bir sohbete dalmış ve ben mal gibi onları izliyordum.Cameron'un gözleri arada bana kayıyordu ve benimde ona baktığımı görünce gülümsüyordu, bende hemen gözlerimi kaçırıyordum.Arada benden bahsediyorladı ve ikiside benimle dalga geçmekten çekinmiyordu.Hadi Cameron ukala züppenin tekiydi tamam ama anneme noluyordu ya.Bu iş cidden canımı sıkmaya başladı.Ben bunları düşünürken Cameron bana dönüp konuşmaya başladı:

-Yani hala karanlık ve gök gürültüsünden korkuyorsun öylemi. deyip pis pis sırıttı.

Ne bir dakika bunları ne ara öğrenmişti.Tabi  ya ben mal mal ikisini izlerken onlar bunları konuşuyorlardı.Bunları Cameron'a anlatığı için annemle kavga edecektim.

-Bundan sanane...

-Tamam canım birşey demedik. 

Bencede susmalıydı artık.Sinirimi daha çok bozan şey annemin bıyık altından bana gülüp Cameron'a destek vermesiydi.

-Cameron bence sen artık kalkmalısın.

-Kızım saçmalama lütfen çocuğu kovar gibi davranma.

-Kovar gibi davranmıyorum anne direk ko-vu-yo-rumm.

-Barbara terbiyesizlik yapma kızım otur yerine.

-Ya anne sen bu çocuğun kim olduğunu biliyormusun.Bu çocuk okulun en züppe, ukala, egoist, manyak ve havalı çocuğu.Onu daha tanımıyorsun ama evimize kadar almış oturuyorsun.Üstüne birde kızına karşı savunuyorsun.

Annem daha cevap vermeden Cameron ayağa kalktı ve konuşmaya başladı.

-Ben zaten kalkmalıyım saat geç oldu.

-Oğlum otur biraz daha sen Barbara'nın dediklerine bakma.

-Yok onun dedikleri önemli değil zaten ama yinede iyi geceler.

-Tamam oğlum sanada ama her zaman bekliyorum.

-Tabiki hoşçakalın. dedi ve kapıdan çıktı.Annemde bu arada onu yolcu etti ve yanıma geldi.

-Kızım sen manyak mısın, ne diye çocuğa öyle davrandın.

-Anne asıl sen tanımadığın birini nasıl eve alıp bana karşı savunursun.

-Çünkü o çocuğun senin arkadaşınolduğunu biliyorum.

-O benim hiçbir şeyim değil anne.

-Bak Barbara o çocuk bayıldığında seni eve kadar getirdi ve sırf sen ona karşı mahcup olma diye sen uyanmadan çıkıp gitti.Sırf bunun için bile o çocuğa kapım her zaman açık olacak çünkü o benim hayattaki en değerli varlığıma yardım etti. deyip bana sarıldı.Aslında kendi açısından haklıydıda ayrıca nasıl olsa birdaha buraya gelmezdi ve bu problem ortadan kalkardı.Yani uzatmaya gerek yoktu.

-Anne sanırım haklısın ama ben çok yorgunum.

-Tamam tatlım odana çık sen iyi geceler.

-İyi geceler. deyip odama çıktım ve Cameron'u düşünmeye başladım.Bir dakika ben onu neden düşünüyordum.Sanırım vicdan azabı çekiyordum.Bir teşekkürü hakediyordu.Yarın ona teşekkür edip bu konuyu kapatacaktım ama şimdi gerçekten uyumalıydım.

CAMERON'UN AĞZINDAN

Barbara'nın evinden çıktıktan sonra Vini'yi aradım.Barda olduğunu söyledi bende onu  yanına gitmeye karar verdim.Bara girince herkesin gözleri bana çevrildi.Vini'yi bulup yanına oturdum.Kızlar benim dikkatimi çekmek için herşeyi yapıyorlardı.Önceden olsa bende karşılık veriridim ama artık hepsi bana itici geliyordu ve bu lanet yerde bile aklımda Barbara vardı.Düşüncelerimi bölen şey Vini'nin sesi oldu.

-Dostum nerdeydin?

-Bi işim vardı halledip geldim.

-Jack aradı, sana ulaşamamış ve bu akşam gelmeyecekmiş.

-O zaten bu ortamları o kadarda sevmiyor.

-Zaten gelmemesi daha iyi yoksa birgün birbirimizi boğazlayacağız.

Vini'nin söylediğini düşündüm ve eğer kavga etseler hangisiniin tarafında olurdum.Vini hep eğlenceli ve aykırı şeyler yapıyordu.Jack ise daha çok mantıkla hareket eden ama söz konusu sevdiği insanlar olunca hiçbirşeyden çekinmeyen biriydi.Eğer ikisi kavga ederse sanırım Jack'in yanında olurdum.Çünkü Vini Jack hakkında konuşunca bazen ona bir yumruk atasım geliyor.Herneyse şimdi iki adam hakkında seçim yapma düşüncelerimden rahatsız olup aklımı şarkıya verdim ve gözlerimi kapadım.Bilin bakalım aklımda yine kim vardı.BARBARA...Lanet olsun o, o çok başkaydı.Aklıma giren hatta aklımdan çıkmayan ilk kızdı ve sanırım ben ondan hoşlanıyordum.

ERTESİ SABAH BARBARA'NIN AĞZINDAN

Bugün hafta sonuydu ve benim planım malak gibi evde yatmaktı.Kahvaltımı çok erken yapmıştım çünkü annem bugün erkenden bir seyahate çıkmıştı ve ben bütün hafta evde yalnız olacaktım.Telefonumun sesiyle düşüncelerimden ayrıldım.Arayan Kendall'dı.

-Barbaraaa!

Telefondaki sesi resmen beynime işlemişti ve başımı ağrıtmıştı.

-Efendim Kendall.

-Barbara bugün seninle dışarı çıkıyoruz hayatım.

-Ne, neden?

-Çünkü bu akşam Vini beni evlerine yemeğe davet etti ve benim giyecek hiçbirşeyim yok yani buda demek oluyorki alışverişe çıkmalıyız.

Dedikleri üzerine gözlerimi devirdim ve Vini'yle buluşacak olması tuhaf bir şekilde beni hiç üzmemişti.İşte bu iyi bir şeydi, onu artık takmıyordum.

-Tamam o zaman sen bize gel bende o arada hazırlanırım ve çıkarız. dedim

-Tamam. diye cırladıktan sonra telefonu kapattı.Bende hazırlanmaya başladım.Yaklaşık 1 saat sonra kapı çaldı ve tebiki gelen kişi Kendall'dı.Hemen evden çıktık ve bir AVM'ye girdik.Yaklaşık 4 saat boyunca burada oyalandık ve çok eğlendik.Saçma sapan şeyler yapıp gülüyorduk.Buradan çıktık ve başka yerlere baktık sonunda birşeyler seçebilmişti.Hava karamıştı ve saat akşam 9 gibi falandı.Kendall konuşmaya başladı:

-Barbara bebeğim çok teşekkür ederim.Birazdan Vini bizi almaya gelecek.

-Aaa şey gerek yok ben giderim.

-Olmaz öyle şey seni biz...

-Kendall gerek yok dedim ayrıca sizinle sıkılırım ben yürümek isityorum.

-Tamam ama dikkatli ol.

-Tamam hoşçakal. deyip vedalaştık ve yürümeye başaldım.

İMKANSIZ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin