Bu bölüm bize destek çıkan Hümeyra Tokoğlu na armağanımızdır. Umarım beğenirsiniz. Hepinize sonsuz teşekkürler. Yorumlarınızı bekliyorum...
Bölüm-1
Merhaba ben Berk lisedeki ilk günüm nasıl alışıcağımı bilmiyorum ama okuldan nefret ettiğimden eminim.Ailemi anlatirsam babam doktor annem of annemden niye bahsettim ki. Annem iki yıl önce trafik kazasında vefat etti. Babam, kardeşim ve bana bakmak zorunda kaldı. Hemen size kardeşimi anlatayım. İsmi Aylin çok konuşkan biri. Kardeşim diye demiyorum gerçekten güzel kız. Aylin 7. sınıftayken sırf çocuklar Aylin e yavşıyor diye iki kişiyi dövmüştüm. Aslında pek de Aylin yüzünden olduğunu düşünmüyorum birilerini dövmek birilerine bağırmak beni rahatlatıyordu.
Telefonumdan gelen alarm sesi birden düşüncelerimden uzaklaşmamı sağladı. Bugün okula erken gitmeliydim. Erken gitmek için şu anda hazır olmam gerekirdi. Bense daha üstümü bile giyinmemiştim. Zaman nasıl da geçmişti öyle. Ara sıra böyle düşüncelere daliyordum ve zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordum.
Banyoya gittim saçlarım darmadağınıktı. Tarak alıp saçlarımı düzenledikten sonra dişlerimi fırçaladım. Çekmeceden çıkardığım küpeyi sol kulağıma taktım. Yeterince hazır görünüyordum.
En sonunda Aylini öpüp evden çıktım. Aylin benim için çok değerliydi. Annem öldükten sonra Aylini korumam lazım gibi hissediyordum. En azından annemin içi rahat olması için. Onu çok özlemiştim. Koskoca iki üç yıl geçmişti. Ama gülüşü halan aklimdaydı. Ara sıra geceleri annemin fotoğrafına bakıp ağlıyordum. Annem öldüğünde 8. sınıftaydım gerçekten çok kötü bir duygu. Tam da sınav döneminde böyle bir duyguyu umarım kimse yaşamaz. Tüm notlarım düşmüştü ve boktan bir not almıştım. Hayatı umursamamaya başlamıştım. Babam bize bakabilmek için gecelere kadar çalışmaya başlamıştı. Kısacası yaklaşık 2 yıldır hayatımı mutsuz geçiriyordum.
"Aaağhh"
Burnumu ağaca çarpmıştım. Çok acıyordu. Böyle önüme bakmadan yürürsem tabiki böyle olurdu.
Yaklaşık 20 dakika yürüdükten sonda ilk defa gördüğüm okuluma gelmiştim. Aslında pek de fena sayılmazdı eski atıldığım liseden iyiydi açıkçası. Acaba burdan da atılır miydim. Babama da çok yük oluyordum ve bunu hiç sevmiyorum. Ama biri beni sinirlendirince kendime hakim olamıyordum. İnşallah bu okuldan da atilmazdim. Kendim için değil sırf babamın üzülmememesi için. Okulun bahçesine adımımı attığımda herkesin bakışları üstümdeydi. Herhalde "Bu yeni gelen çocuk olmalı" diye düşünüyorlardır. Açıkçası bugün kimseyle konuşmayı düşünmüyordum çünkü herkesin kafasında bir önyargı vardı. Bazıları bu çocuktan uzak durmalıyım derken bazıları da şimdiden havasını almalıyım diyordur. Zaten yapım olarak konuşmayı pek sevmeyen biriyim. Çünkü konuştukça insanların ne bok oldukları ortaya çıkar veya nasil yalan söylediklerini görürsün. Bir kız bana doğru yaklaşıyordu. Kiz sarışındı ve yeşil gözleri vardı. Aman tanrım bu kız benim yanıma mı geliyordu. Iyice yanıma geldiginden emin olduğumda kulaklığımı çıkardım.
"Selam ben Melis" dedi elini havaya kaldırarak. Elini tokalaşmak anlamında tutunca kendimden geçmiştim. Kalp atışlarım birden hızlandı umarım kalp atışlarımı duymaz. Kız gereğinden fazla güzeldi. Konuşmaya devam etti. "Sen şu yeni gelen çocuk olmalısın" tabi ya yeni gelen şu çocuk. Kıza cevap bile vermemiştim belki de bu cevabı hak etmiştim.
"Evet şu yeni gelen çocuk ben oluyorum" dedim gülerek ve ekledim " Bana 10-D nin yerini söyler misin? " kız a baktıkça kalbim hızlanıyordu. Acaba kız sesi duymuş muydu. Kesin rezil olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Sen!
RomanceOnun adı Berk hayat ona pek gülmedi. Onu bu hale gelmesini sağlayan olay annesinin ölmesi oldu. Annesinin ölmesi onu okadar etkilemişti ki. Artık sinirlerine hakim olamıyordu ama olmalıydı. Birkez okuldan atıldı eğer ikinci kez atılırsa onun için iş...