Ellerim cepte dalgın dalgın, İstanbul Şehrinde kafamda derin düşüncelerle Galata Köprüsüne gelmiştim. Kafamı kaldırmamla köprüde atlamaya hazır olan orta boylu, ağlayarak sitem eden, atlamaya kesin kararlı bir kadın gördüm hemen yanına koştum. Yaklaştıkça tatlı yüzünü karanlıkta fark etmemem olanaksızdı esen hafif rüzgarla dalgalanan saçları ağlayan gözlerini kapatmaktaydı. Saçlarının yüzünü kapatması onu mutlu etmişti bundan eminim çünkü güzel yüzünü tüm evrene gizliyordu. Kumral saçlarını geriye atıp beni fark ettiğini anladım. Yüzüne tekrar baktım gökyüzünde ki dolunay gibiydi. O an her ne kadar da bir aşk filmi izliyormuş gibi hissetsem de, onu durdurmak için
''Hey ne yapıyorsun!''
Diye sert bir şekil de seslendim.
'' Bu seni hiç ilgilendirmez, beni yalnız bırak''
diye karşılık verdi. Ses tonu hüznü hissettiriyordu önüne dönüp tekrar ağlamaya başladı daha sert ağlamaktaydı. Onu bu köprüde intihara sürükleyen sebep neydi bilmiyorum ama ona asla izin vermemeliydim. Bu hayatta herkesin yaşamak için bir umuda ihtiyacı vardır. O umut bir gün bitince kendinizi boşlukta buluyorsunuz. Belki bir köprünün üstünde korkmanıza rağmen atlamak için anı bekleme de. Belki de evinizin tavanına astığınız ipin boynunuza geçirmiş ayağınız da ki sandalyeyi kaydırma da. Belki de bir şişe hapı yutup kendinizi zehirleme de. Belki de kafanıza dayadığınız silahın ucunda ki merminin bir an önce beyninize saplanmasını beklemede buluyorsunuz kendinizi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söz Vermiştin
Teen Fiction''Söz Vermiştin'' adlı kitabımda size anlatmak istediğim Aşk Hikayesini en keyifli şekilde sizlere okutmak istiyorum. Sıradan olmayan bir hikayem var. Kitabımın kapak fotoğrafı bana aittir. Yani kapaktaki kişi benim.